Enflasyon hedeflemesi (EH) basit anlatımıyla; para otoritesinin düzenli biçimde enflasyon hedeflerini, yöntem ve araçlarıyla açıklaması, ve beklentileri aşağıya doğru biçimlendirmeye çalışmasıdır. Tabii enflasyonun temel etmeni eğer beklentilerse. Bunu yaparken hem çok ciddi bir saygınlığa sahip olması, hem de maliye politikasında sıkı disiplinin sürmesi gerekir. EH'nin en önemli tarafı kamuya yapılan açıklama: bunun hangi sıklıkla ve hangi süreyle yapıldığı çok önemli. Gelişmekte olan veya enflasyonu yüksek olan ülkelerde EH'nin başarısının hayli sınırlı kaldığı biliniyor. Ancak farklı istikrar programları uygulayıp, bir türlü sonuç elde edemeyen ülkeler EH'ye geçtiklerinde, ilk kez uygulayanlara göre daha başarılı oluyor. Çünkü para otoriteleri son umut diye EH'ye daha sıkı sarılıyorlar. Bütün bunların yanı sıra başarılı bir EH modern bir MB gerektiriyor. Geçenlerde ABD MB'sı FED'de 1990'lı yıllarda Başkan Yardımcılığı yapan Alan Blinder'ın (aynı zamanda Princeton'da ekonomi profesörü) bir kitabı çıktı: Sessiz devrim: Merkez bankacılık modernleşiyor. Kitapta FED'in öncelikle ekonomiyi çok iyi izlemeye başladığı belirtiliyor. Blinder üç gelişmenin altını çiziyor: birincisi, kamuya ne kadar bilgi verileceği konusunda şeffalık ilkesi benimsenmesi ve para politikasının kalitesinin artması; ikincisi para politikasında Komitenin (FOMC) önem kazanması (Greenspan'in demir yumruk gibi değil, kadife bir eldiven gibi hareket etmesi) ve nihayet FED'in piyasaya hükmeden değil, dikkate alan nitelik kazanması. IMF'ye yollanan niyet mektubunda Merkez Bankası'nın (MB) 2006 yılında enflasyon hedeflemesine geçeceği yer alıyor. Bu politika, 2001 yılında IMF'nin kura dayalı istikrar programını bırakıp, dalgalı kura geçmesiyle gündeme gelmiş, ancak bir türlü gerçekleşmemişti. Bizim MB son dönemde önemli adımlar attı. Çeşitli açıklamalar ve bültenlerle giderek şeffaf bir nitelik kazandı. Henüz tam anlamıyla olmasa da, Para Kurulu aktif olmaya başladı. Ve son dönemde MB piyasa üzerindeki müdahaleleri azaldı. Kaldı ki, uygulama 2006'da başlayacağına göre eksikleri tamamlamak için daha fırsat var.Bir olumlu taraf ise, MB'nin saygınlığı. 2001 mali kriziyle yerle yeksan olan kredibilite dört yılda geri kazanıldı. 2002 yılından bu yana MB'nin koyduğu hedefle beklenti arasındaki fark yüzde 38'den yüzde 5'e düştü. Dolayısıyla MB işi daha sıkı tutmak zorunda kaldı ve hedefler hep aşıldı. MB'nin EH'ne geçişte en önemli konu, enflasyonun beklentilerle sıkı sıkıya bağının olması. Dışsal nedenle (ithal enflasyon gibi), ortaya çıkan enflasyonun EH ile önlenmeye çalışılması ise durgunluğa neden olabiliyor. Öte yandan, tabloda görüldüğü gibi, enflasyonist beklentilerle gerçekleşme arasındaki bağ hala çok güçlü değil. Çünkü enflasyon beklentisi hedefin üstünde olmasına rağmen, gerçekleşme hedefin bile altında. Türkiye'deki ciddi hazırlıklar Hedef Beklenti Gerçekleşme Kredibilite eksiği oranı Hedef / gerçekleşme farkı Beklenti / gerçekleşme oranı2002 35 48.3 29.7 % 38 % 18 % 63 2003 20 24.9 18.4 % 25 % 9 % 35 2004 12 13.1 9.3 % 9 % 29 % 41 2005 8 8.4 ? % 5 ? ? hgunes@milliyet.com.tr