Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yurtdışında finans piyasaları aldı başını gidiyor. Çoğu ekonomik veriler de öncekilere göre biraz daha umut veriyor. Türkiye’de de hükümet krizin Türkiye’yi teğet geçeceğine dair ısrarını tekrarlamaya başladı. Hatta IMF ile anlaşmayı sonbahara kadar attı. Aslına bakılırsa IMF ile hiç anlaşılmayacak ama bu açıklanmayıp piyasalar avutulacak. Tabii bu doğru bir yol değil. İleride mahzurlarını göreceğiz.
Dün de CNBC-e tüketici güven endeksini açıkladı. Bu endeksin son aylarda gösterdiği performans ve en son geldiği değer neredeyse krizin sona erdiğini gösteriyor. Oysa birçok tanıdık “rakamların krizin ne denli derin olduğunu göstermediğini, milletin kan ağladığını” ifade ediyor.
Acaba? Ne yazık ki, bu eleştiri de artık doğru değil. Çünkü felaket edebiyatı da geçmeye başladı. Açıklanan mayıs ayı tüketici güven endeksi 2003-2006 ortalamasına ulaşmasa da, Temmuz 2008 düzeyine gelmiş durumda.

Haberin Devamı

Kriz geride kalıyor umutları


Hatta tüketim eğilimi endeksi Temmuz 2008 (yani krizin patlamadan önceki) düzeyinin de üstüne çıkmış. Yukarıdaki grafikte üstteki yatay çizgi 2004-2006 arasındaki yüksek tüketici güveni dönemini gösteriyor. Alttaki çizgiyse küresel finansal krizin çıkmadan hemen önceki düzeyini. Yani eski güzel günler geçmiş ama kriz patlamamışken. Görüyoruz ki, tüketim eğilimi endeksi (kırmızı), o hoş döneme gelmese de, kriz öncesi durumu aşmış. Kısacası, tüketiciler, gelinen ortamı, özellikle dayanıklı mal tüketimi için uygun buluyor.

Tam harcama zamanı ama...
Peki neden? Bize kalırsa bunun iki nedeni var: Birincisi, piyasa iyiden iyiye ucuzladı. ÖTV indirimleri gerçekten etkili oldu. (Mamafih, geçici olan bu indirimlerin tüketici üzerindeki olumlu algılama etkisi haziranda geçebilir.) Ancak hiçbir tüketim ertelemesi sonsuza dek süremez. Bu nedenle tüketimin bir noktadan sonra toparlanması doğal.
Kaldı ki, tüketici beklenti endeksi Temmuz 2008 düzeyine gelmiş görünmüyor. Yani tüketiciler ekonomik konjonktürden çok, özel indirimlerin alım fırsatı yarattığı görüşünde olsa gerek. Nitekim, belli ölçekte araba şu anda bulunmuyor. Stoklar eridi.
Bu endeks son derece önemli bir gösterge. Biz de dikkatle izliyoruz. Bununla beraber, tüketim eğilimindeki bu toparlanmanın bir kısmının düzeltmeden, bir kısmının da ÖTV indirimlerinden ve diğer bir kısmının da stok boşaltmak için yapılan ucuzluklardan kaynaklandığı kanısındayız.
Bununla beraber, eğilimle gerçekleşme karıştırılmamalı. İşsizliğin bu denli arttığı, yani gelirlerin düştüğü bir ortamda, tüketimin artması çok zor. O nedenle bu endeksler “Param olsaydı almak için uygun zamandı” anlamında yorumlanmalıdır.