Lise çağlarındaydım. Erzurumlular gibi çayı kıtlama içmeye çalışıyordum ama şeker yumuşak geliyordu. Urfalı sınıf arkadaşım Mehmet’in babası Hacı Bakır amca (Melik) bunu duymuş, Ankara’da evimize iki çuval kıtlama şeker yollamıştı. Ne yapacağımızı şaşırmıştık. Zaten rahmetli babam çayı şekersiz içerdi. Şeker sert olduğundan toz hale getirmesi de zordu. İki çuval bizi ve komşuları aylar götürdü.
Bir ay kadar önce önüme Şeker-İş sendikası tarafından hazırlatılmış bir rapor gelmişti. Rapor özetle Türkiye’de şekerin pahalı olduğu iddiasının doğru olmadığını anlatıyordu. Pazar günü de Hürriyet’te şeker haberi vardı. ABD Gıda devi Cargill’in murahhas üyesi dünyada en pahalı şekeri yediğimizi, bunun zarara neden olduğunu belirtiyordu. Acaba hangisi doğruydu?
Devlerin dansı
Önce Cargill’in iddialarını özetleyelim. Türkiye’de pancar üreticisini korumak için kota uygulanıyor. Bunun sonucunda Türkiye’de fiyatlar aşırı düzeylere yükseliyor ve şekerin tonu 1200 dolara kadar çıkıyor. İran ve Irak’tan ithalat yapılıyor ve 100 milyon dolara yakın para kamış bazlı şekere gidiyor. Hal böyle olunca Türkiye’de 4-5 firmanın faaliyet gösterdiği rafinasyonda kapasiteler düşüyor. Örneğin, sektörün yüzde 42’sine sahip olan Cargill’de kapasite kullanımı yüzde 30’a kadar düşüyor.
Son yıllarda Güney Anadolu’da da yaygınlaşmasıyla mısır üretimi 4 milyon tona ulaşmış durumda. Bunun 750 bin tonu tatlandırıcı olarak kullanılıyor. Üstelik mısırdan hem yem, hem nişasta, hem de yağ elde ediliyor. Kısacası, Cargill’in temel eleştirisi köylüye uygulanan kotada. Ancak bu uygulamayı kim ve ne zaman getirdi? (O zaman bu konuyu Milliyet’te eleştirmiştim!) Cargill esasen nişasta bazlı şekerin (NBŞ) yaygınlaştırılmasını istiyor.
Gelelim Şeker-İş’in iddialarına. Bu rapor temel olarak Türkşeker’e bağlı 12 fabrikanın özelleştirmesine karşı çıkıyor. Deniyor ki, özelleştirmeler yapılırsa şeker fiyatları yükselir. Bu nedenle zararda olanların satılmasını ve kârlıların korunmasını istiyor.
Raporda şu satırlar son derece önemli: “Doğası ve ekolojisi gereği kamış şekeri üretim maliyeti pancar şekerine göre yarı yarıya daha düşük olup, dünya şeker üretim arzının yaklaşık olarak yüzde 72’si kamış şekerinden karşılanmaktadır.” Öte yandan, halen yerli pancar şekeri 419 USD/ton gümrük vergisiyle korunmaktadır.
Türk halkı kazıklanmıyor
Türk halkına dünyanın en pahalı şekerinin yedirildiği de doğru değildir. ABD’de 1 kilo şeker $ 1.20, Fransa’da $ 1.91, Türkiye’de ise $ 1.47’dir. (Rakamlar bizim tarafımızdan düzeltilmiştir.) Üstelik pancar çoğu ülkelere göre daha maliyetli olarak üretilmekte, daha az da devlet desteği almaktadır. O halde, daha olumsuz şartlarda üretilen pancarın dünya ortalaması fiyatlarla tüketiciye sunulması bir başarıdır.
Rapor, Cargill’in AB’de yüzde 2 olan NBŞ üretim kotasını 2001’de siyasal baskılarla Türkiye’de yüzde 10 olarak belirlettiğini, bu konuda ciddi lobi yaptığına işaret ediyor. NBŞ’nin Türkiye’deki fiyatının dünya ortalamasının yüzde 40 daha üstünde olmasının da kârlılığına işaret ediyor.
Özetin özeti şu: Türkiye bir an önce şeker kamışından şeker üretmeye geçmeli. Pancar üretene bu yol gösterilmeli ve destek verilmeli.