İnşaat sektörü üç parçadan oluşuyor. Birincisi, kamu yatırımları. Bütçede faiz yükü azaldıkça yatırım payı artıyor. Bu da inşaat sektörüne yardımcı oluyor. Ve öyle anlaşılıyor ki, 2006 yılında bu sürecek. Fakat bu daha çok altyapı kesimiyle ilgili. İkincisi, sınai yatırımlar. Faizlerin düşmesi ve vadenin uzaması sanayicinin üretim kapasitesini büyütmek için belli yatırımları yapmasını sağlıyor. Nitekim 2004 yılında yatırımlar çok hızlı büyümüştü. 2005 yılında bu bir miktar hız kaybetse de sürdü. Nihayet üçüncüsü konut inşaatı. İşte asıl patlama da burada. Konut piyasasında patlamayı üç etmene bağlamak gerek. Birincisi, borçlanma ucuzladı ve vade uzadı. Üstelik krediyle konut almak kolaylaştı. Bankalar kredi verebilmek için yarışıyor. Dolayısıyla, kredi alabilme sorunu azaldı. Ancak konut sektöründeki patlamanın ardındaki en önemli etmen güvenin artması. Konut alırken beklentiler çok önemlidir. Beklentiler son derece olumluysa konut almak için birey borçlanır ve uzun vadeli bir riski üstlenir. Oysa kimse yakın gelecekte kriz beklemiyor. Hatta krizi bir yana bırakalım; AB süreci özellikle parlak bir umut yaratıyor. Aşağıdaki grafikte CNBC-e Tüketici Beklenti Endeksi ile CNBC Tüketim Endeksi içinde yer alan konut endeksi gösteriliyor. Dikkat edilirse, 2003 yılında sayı olarak tapu işlemlerinde birdenbire gözlenen artış son bir yılda tekrar hızlanıyor. Üstelik TBE yılbaşından bu yana bir gevşeklik göstermesine rağmen. Kimileri emlak piyasasında bir balonun oluştuğunu ve fiyatların mutlaka geri geleceğini söylüyor. Bir tarihte bu olabilir. Ancak 2006 yılında bunun olması için görünürde hiçbir neden yok. Üstelik önceleri sahil şeridine yatırım yapan yabancılar şimdi de büyük kentlere, özellikle İstanbul'a yatırım yapıyor. AB'ye tam üyelik yakınlaştıkça bunun daha da gelişeceğini öngörebiliriz. Üstelik, ekonomik istikrarın daha başındayız. Faizler zamanla daha da düşecek, vadeler daha da uzayacak, mortgage, yani ipotekli emlak alımı (ne kadar sakat olsa da) uygulanmaya başlanacak. 2006 yılında ekonomik büyüme sürecek. Gelirler artacak, tasarruflar da yükselecek. Bütün bunlar emlak piyasasındaki canlılığı büsbütün artıracak. Kısacası, emlak fiyatları bir süre daha yükselecek. Birçok sektör 2005 yılında geçen yıla göre yavaşladı. Ancak açık ara hızlanan bir sektör var: İnşaat. Üstelik inşaattaki canlanma uzun yıllardır süren gerilemenin toparlanması olarak ortaya çıkıyor. Bu sektör krizden çok önce inişe geçmiş ve bir türlü toparlanamamıştı. 2002-2004 arası birçok sektör kendine gelirken inşaat yerinde saymıştı. Ama şimdi emin adımlarla ilerliyor. hgunes@milliyet.com.tr