Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Son zamanlarda gıdadaki enflasyona kimileri “agflasyon” diyor. Dünkü yazımızda agflasyonun yoksulları özellikle daha da yoksullaştıracağını belirtmiştik. Bu hem ülkeler için geçerli, hem de ülke içindeki yoksul kesimler için.
Haiti’de kişi başına düşen gelir 455 dolar. Yani Haiti çok fakir bir ülke. Bu ülkedeki gıda fiyatlarındaki aşırı artış halkı geçtiğimiz aylarda isyana sevk etmişti. Sonunda Başbakan Alexis gıda üreticileriyle bir toplantı yapıp indirim almaya çalışırken geç kaldı ve senato kararıyla devrildi. Mısır, Haiti, Tunus ve bazı Batı Afrika ülkelerinde günlerdir sokak gösterileri ve grevler sürüyor.
Bu isyan ve gösteriler başka yoksul ülkelerde de görülebilir.
Nitekim bu hafta süren IMF-Dünya Bankası toplantısında her iki kurumun da başkanı bu sorundan yakındı. Dünya Bankası Başkanı Zoellick, kimi ülkelerde insanların benzin depolarını nasıl dolduracaklarından endişe ederken, kimi insanların da gelirlerinin yüzde 75’ini harcadığı temel gıda maddelerine para yetiştirmekte zorlandığını belirtti. 

Papaz pilav yemez
Gıda fiyatlarındaki artışın başını pirinç çekiyor. Bu da gıda fiyatlarındaki artışın temelinde Asya ülkelerinde artan talep olduğunu gösteriyor. Ancak bunu bir tek talebe bağlamak doğru olmaz. Tüm gıda maddelerinde fiyat artışları olsa da pirincin fiyatının en fazla artmasının ardında bu ürünün çok fazla su istemesi yatıyor. Küresel kuraklık da pirinç fiyatlarını çok etkiliyor.
Ülkemizde kişi başına yıllık pirinç tüketimi 6 kiloyu bulmuyor. Bu birçok gelişmiş ve Asya ülkelerinde 50 kilo kadar. Özellikle yoksulların daha az pirinç tükettiğini biliyoruz. Yurtiçindeki artan pirinç fiyatlarının spekülatif nitelikli olduğunu savunan Tarım Bakanı Mehdi Eker bir süre pirinç yenmediği durumda fiyatların düşeceğini savundu. Sanki benzini daha az kullansak petrol fiyatı düşecek? Bakan farkında değil galiba: Tüm dünyada fiyatlar artıyor!
Türkiye’de gıda tüketim sepeti içinde ortalama yüzde 30 gibi bir ağırlığa sahip. Tabii yoksul vatandaşlarda bu daha fazla. Özellikle kira ödemeyen ama yoksul olan aileler belki de gıdaya gelirinin yarısını ödüyor. Son bir yılda gıdadaki fiyat artışları yüzde 13.4’e vardı. Gelirlerin bu oranda artmadığını, hele asgari ücretin bunun çok altında arttığını düşünürsek gıdadaki fiyat artışlarının yoksulları nasıl hırpaladığı ortaya çıkar.

Yoksullaşma arttı
Kısacası, şu sonuca varmak abartılı olmaz: Gıda fiyatları nedeniyle yoksullar yüzde 5-6 kadar fakirleştiler. Daha doğrusu daha da fakirleştiler! Elbette bu, sosyal bakımdan sıkıntı yaratacak bir gelişme.
Rakamlar ortada. Ülkemizde 2005 gelir dağılımı araştırmasına göre 620 bin aç var. Ama ölmediklerine göre, bir yerden borçla yiyecek buluyorlar. 11.7 milyon kişinin de ailesine (5 kişi) ayda 850 YTL’den az para giriyor. Yani, kısaca, ülkemizde 13 milyona yakın kişi sıkıntı içinde. Gerçek gıda fiyatı artışının da son bir yılda yüzde 20’den fazla olduğu göz önüne alınırsa (kimilerine göre yüzde 50) ülkemizde yoksullar yüzde 10’a yakın hırpalandı. Gerisini hep birlikte tahmin edebiliriz.