Fiyat artınca talep düşer mi?

Geçenlerde dostum Metin Münir köprüyü çok kısa sürede geçtiğini ve bunun ya benzin fiyatlarından ya da ekonomik durgunluktan kaynaklandığını düşündüğünü belirtmiş. Keşke öyle olsa.
Ekonomik durgunluk olduğu doğru da bunun benzin tüketimine de köprü geçişlerine de etkisi henüz gözlenmiyor. Metin Münir’in köprüyü hızlı geçmesi olsa olsa sabahları artık geç kalkmasına ya da akşamları evine bayağı geç saatlerde dönmesine bağlanabilir!
Biz ekonomistler rakamları çok severiz. Bakınız aşağıdaki ilk tabloda geçen yılın son ayının ve bu yılın da ilk 4 ayının köprüden geçiş sayıları var. Mart ve nisan aylarında Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden rekor geçişler olmuş. Gerçi bu nisan geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4 daha az olmuş. 

Gelir, benzin kadar artmıyor
Boğaziçi Köprüsü’nden de gözle görülür bir artış olmadığı gibi, son 2 ay artışlar olmuş. Hatta geçen yılın aynı ayına göre de yüzde 5 artış olmuş. Nerede ekonomik durgunluğun etkisi?

Benzine gelince. Ülkemizde insanların gelirleri ne denli artarsa artsın, benzin fiyatı kadar artması mümkün değil. Dünyanın en pahalı benzini Türkiye’de. (Üstteki tabloda Türk insanından 10 kat daha zengin olduğu ülkelerde bile benzinin fiyatının daha düşük olduğu görülüyor) Varsın öyle olsun.
Bari biriktirdiğimizi alternatif ulaşım sistemlerine yatıralım. O da olmuyor. Böyle olunca da benzin fiyatı artınca tüketim düşmüyor.

2004 yılında petrol fiyatları yükselmeye başlayınca ithal edilen enerjide bir miktar durgunluk olmuştur. Ancak 2005 yılında aşırı iç taleple bu aşılmış enerji ithalatı miktar olarak da artmıştır. 2006 yılının sonlarına doğru bir miktar enerji ithalatında yavaşlama olmuştur ama sonra 2007’de hızla patlamıştır. Fiyatların iyiden iyiye uçması karşısında bundan böyle talep miktarının gevşeyip gevşemeyeceğini hep birlikte göreceğiz.