Bir merkez bankasının başına gelebilecek en kötü şeylerden biri, hiç kuşkusuz, daha önce koyduğu hedeflerin bir türlü tutmayıp sonunda yeni hedeflerin belirlenmesidir. Bizde de öyle oldu. Sonunda MB havlu attı ve hedefleri değiştirdi.
Tabii bu aslında kredibilite kaybı anlamına gelmesi gerek. Ama bizce bunda Merkez Bankası’nın hiçbir kabahati yok. Çünkü enflasyonun nedeni MB’nin gevşek para politikası izlemesi değil. Enflasyon küresel etmenlerden ve gevşek mali disiplinden kaynaklanıyor.
Nitekim 2002-2005 döneminde enflasyon gerçekleşmeleri konulan hedeflerin epeyce altında olmuştu. Ne nedenle olursa olsun o dönemde başarılı sonuçlar elde edilmişti. Hatta MB aslında daha düşük enflasyon gerçekleşmeleri elde edebilecekken, bir parça da çıtayı düşük tuttuğundan saygınlığını artırdı.
Gerçekten de elde edilen o durum bir yönüyle sıkı para politikasının bir sonucuydu. Özellikle 2004 yılında yurtdışından o denli büyük bir döviz akışı oldu ki, kur değer kazanırken enflasyon da düştü. Diğer yönüyle de dünyada fiyat istikrarı vardı ve bu ortamdan Türkiye de yararlanıyordu.
Ancak 2006 yılında dengeler değişti. Neredeyse konulan hedefin iki katı kadar bir gerçekleşme oldu. Çünkü malum küresel çalkantı sonucunda kurda bir zıplama oldu. Bunun üzerine alınan tedbirlerle yıl sonunda ekonomi yavaşlamaya başladı. 2007 yılında ise önce ekonomik aktivite, sonra da enflasyon yavaşlamaya başladı.
Ancak bu kalıcı olamadı. Bilindiği gibi, içinde bulunduğumuz yıl (daha doğrusu yılbaşında) yeniden fırtına çıktı.
Bu küresel fırtınanın nedeni de ABD kaynaklı konut krizi ve bunun mali kesime hasar vermesiydi. Bu süreçte birkaç ay (özellikle borsa kaynaklı olmak üzere) ülkeden para çıkışları yaşandı.
Kaldı ki, 2007 yılının da ikinci yarısında yabancılar bonodan çıktılar. İşte bu gelişme kurun düzeyini değiştirdi. Oysa, aksine, geçmişte TL’de sürekli değerlenme süreci yaşanıyor ve bu da enflasyonla mücadeleye yardımcı oluyordu.
Artık farklı bir ortamdayız. MB de hedeflerini yükseltti. Böylece hem ileride madara olmaktan kurtulacak hem de hükümete uyarak çok sıkı para politikası izlemek zorunda kalmayacak. Kaldı ki, dış şoklardan kaynaklanan enflasyon süreçlerinde sıkı para politikası sınırlı etki yaratmakta.
Anlaşılmayan noktalar ise şunlar:
1) Neden bu kadar gecikildi?
2) Neden 2008 hedefi hâlâ yüzde 4? Bu çok anlamsız. Oysa hedef, MB’nin tahmini olan yüzde 9.1 olmalıydı. Zaten piyasa beklentisi de yüzde 9.3.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024