Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Eğitim önemli, çünkü doğal zenginlikle kalıcı olarak kalkınmış ülke yoktur. Ucuz ve bol emekle, ya da yalın bir sermaye birikimiyle kalkınmış ülke olamaz. Ülkeler ancak bilgi birikimiyle kalkınabilir. Bilginin de iki boyutlu olması gerekir. Biri üretilmesi, diğeri de paylaşılması. Yani hem bilimsel araştırma şart, hem de toplumun eğitilmesi. Yıllar önce üç arkadaş siyasi bir toplantı için Eskişehir'e gidiyorduk. Yolda arkadaşlara sordum: "Türkiye'nin en önemli politikası hangisi olmalı?" Yanıt tekti: eğitim! Eğitim son derece önemli, ama o derece de sorunlu. Toplumun eğitilmesi, bir yandan ekonomik kalkınma, diğer yandan da uygarlığın gelişmesini sağlıyor. Bireyin yaşamda elde edebileceği en büyük ve en kalıcı değer eğitimle elde edilen bilgidir. Günün birinde insan parasını bile yitirse, bilgiyi yitirmez. Türkiye'de bilimsel araştırmaya milli gelirden ayrılan pay gayet düşük. Gerçi geçen yıl bu hükümet TÜBİTAK'a bol kepçe bir araştırma bütçesi ayırdı, ama bu çok yeni bir girişim. Toplumun eğitilmesindeki ciddi sorunlar ise sürüyor. Önceki gün Dünya Bankası Türkiye Direktörü Vorking milli gelirden eğitime ayrılan payın yüzde 7'yi bulduğunu, bunun AB ülkelerinin çoğundan yüksek olduğunu, ancak yine de bu kaynağın verimli kullanılmadığını belirtiyordu.Aslına bakarsanız, milli gelirden eğitime ayrılan bütçe payı yüzde 7'nin altında. Fakat özel dershaneler hesaba katıldığında rakam büyüyor. Gerçekten, özel dershaneye gitmeden üniversiteye girilemeyen bir ulusal eğitim hizmeti olabilir mi? Bu, iflasın itirafı değil de, nedir? Demek ki liseler toptan yetersiz! Bilgi en değerli varlık Devletin lisesine ücretsiz giden öğrencinin ücretsiz biçimde üniversiteyi kazanması neredeyse olanaksız. Mutlaka para verip özel dershanelere gitmesi gerekiyor. Vorking de bu sektörün yılda 750 milyon dolar kadar olduğunu belirtiyor. Gerçekten muazzam bir rakam!Bu durumda ya üniversiteye giriş sisteminin değişmesi gerek, ki bu çok zor. (Çünkü çok sayıda insan müracaat ediyor ve daha kolay bir seçme sistemi bir türlü oluşturulamıyor.) Ya da, lise eğitimini yeni baştan tasarlamak gerek. İşte Vorking'in parmak bastığı da bu. Kazanmak olanaksız Lise mezunu bir kişinin ülkemizde iş bulması artık hemen hemen olanaksız. Bunun nedeni de daha üst düzey bir diploma gereğinden değil, elde edilen bilginin işe yaramadığından kaynaklanıyor. Ekonomiyle elde edilen bilgi arasında bağ kopmuş durumda. Üstelik ülkemizde toplumu eğitmekte zorlanırken, gereksinim fazlası hukukçu, eczacı, arkeolog ya da sosyolog yetiştiriyoruz. Sonra birçok insan ellerinde diploma işsiz dolaşıyor ve tabii mutsuz oluyor.Mezun olanın iş bulamaması kaynak kaybıdır. Tıpkı diğer sektörler gibi eğitim sektörü de verimlilik analizine tabi tutulmalı. hgunes@milliyet.com.tr Diploma işe uymuyor