Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Dün Başbakan bir teşvik paketi açıkladı. Amacın ne olduğu malum. Ekonomide toparlanmayı, canlanmayı sağlamak, işsizliği düşürmek. Hatta açıklamayı bu kez Başbakan Yardımcısı değil, bizzat kendisi yaptığına göre hükümet paketi çok önemsiyor.
Peki, bu paket etkili olacak mı? Baştan belirtelim ki, geç kalındı. İşsizlik 4 milyona dayandı bile. Oysa krizin hasarının giderek artacağı ne zamandır görülüyordu. Eğer bu paket tıpkı diğer ülkelerde olduğu gibi krizin en hararetli döneminde açıklansaydı daha etkili olabilirdi. Geç verilen ilacın etkisi az olur, bazen de hiç olmaz. Ya dozunun artması ya da ilacın değiştirilmesi gerekir. Ekonomide de aynı kural geçerlidir. Bu nedenle IMF ile anlaşılıyor gibi yapıp toplum avutulacağına, hükümet baştan bu paketi açıklasaydı daha doğru olurdu. 

Meğer çoktan hazırmış
İlginçtir, Başbakan bu paketin 1.5 yıl önce hazırlanmaya başlandığını belirtti. Demek ki, paket krizden önce hazırlanmış. O zaman neden bu kadar beklenmiş, bunu da anlamak çok zor.
İkincisi, bir teşvik paketinin etkili olması için ya özellikle sorunlu kesime yönelmesi ya da çok dar kapsamlı olması gerekir. Her kesim desteklenmeye kalkılırsa, aslında hiçbir kesim desteklenmemiş olur. Bu paket de çok fazla sayıda kesimi ve her bölgeyi desteklemeye çalışıyor. Gerçi kurumlar vergisinde indirimler bölgeden bölgeye değişiyor ama bunun da açıklaması yok.
Örneğin kimya ve petrol ürünleri yatırımlarının neden desteklendiği belli değil. Acaba rafineri kuracak birileri var da özellikle mi desteklenmeye çalışılıyor? Sağlık kesimi destekleniyor. İyi de olur. Ama bunun dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla yapıldığı açıklanıyor. Sağlıkta dışa bağımlı olduğumuzu bilmiyorduk!
Emeğin niteliğinin geliştirilmesi için yapılacak destekler elbette önemli. 200 bin gence staj olanağı tanınacakmış. Öte yandan 10 bin işsize iş kurmak için destek verilecekmiş. Oysa bu işsizlerin çoğu niteliksiz. Bunlar nasıl olacak da iş kuracaklar? Söylemesi kolay, yapması zor. Nitekim benzer bir açıklamayı 1994 krizinden sonra Tansu Çiller de yapmıştı ama sonunda hiçbir şey çıkmamıştı.

Baykal 3 ay önce hatırlattı
Kredi garanti fonuna gelince. Bankalar hangi müşteriyi sağlam bulursa ona para vereceğine göre, bu önlem mali bünyesi bozuk şirkete kredi verilmesini sağlamayacaktır. Kaldı ki, CHP lideri Baykal bu öneriyi mart ayının ortasında yapmıştı. Aradan neredeyse 3 ay geçti. O zaman sağlam olup kurtarılabilecek şirketler şimdi kurtarılamaz hale geldi. 

Açıkların hesabı ne olacak?
Bütçede açıklar almış başını gidiyor. Açıklanan bu paketle birlikte açıklar nereye varacak bunun da hesabı açıklanmıyor. Önümüzdeki yıl artan açıklarla enflasyon da yükselirse bütün teşvikler eriyip gitmeyecek mi?
Öte yandan, petrol fiyatları yeniden artmaya başladı. Enerji maliyetleri konusunda hükümet ne yapacak onu da bilmiyoruz. Oysa şirketlerin en önemli mali yükü enerjide. Paketin destek alanlarında yerel kaynaklardan enerji üretiminin olmaması ise büyük eksiklik.
Her şeye rağmen kriz ortamında açıklanan bir paketi olumlu değerlendirmek gerek. Saydığımız tüm eksik ve aksaklıklara rağmen.