Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu yıl cari işlemler açığının 21 milyar dolara yaklaşacağı, belki de aşacağı gözüküyor. Daha yılın ilk 6 ayında 14 milyar dolara yakın açık oluştu. Petrol fiyatları bu denli yüksek sürerse, daha da ciddi bir dış açık sorunu oluşabilir. 2006 yılında bu açığı azaltmak için elimizde iki yöntem bulunuyor. Birincisi, ihracatı artırmak için kurun yönünü etkilemek. Bu, Merkez Bankası'nın daha yüklü döviz alımları ile sağlanabilir. Ancak bu aynı zamanda sürekli piyasaya TL vermek, yani reel faizleri yüksek tutmak anlamına geliyor, ki açık piyasa işlemleriyle MB likiditeyi çekebilsin. Kısacası, mahzurlu. O zaman belki de MB'nin tek seçeneği (Hürriyet yazarı Ege Cansen'in iddia ettiği gibi) aksine faizleri hızla aşağı çekmek. Böylece TL'yi cazip olmaktan çıkarmak. Kur böylece yükselebilir. İhracat da tekrar canlanır.Bir diğer seçenek ise ithalatı kısmak. İthalatın kısılması günümüzde vergilerle olamayacağına göre, genel olarak maliye politikasındaki sıkı disiplinle iç talep kontrol altına alınabilir. Bu da tüm vergileri artırmak, ya da harcamaların kısılmasıyla elde edilebilir. Vergileri artırmak hükümet tarafından düşünülmüyor. Aksine 2006 yılında bazı indirimlerin (özellikle kurumlar vergilerinde) gerçekleşeceği söyleniyor. Bu durumda elde kala kala harcamaların kısılması kalıyor. Yani ya kamu yatırımları kısılacak, ya da memur maaşları. Memur maaşları zaten enflasyona bağlanmış durumda. Diğer bir deyimle, maliye politikasında eldeki tek seçenek, yatırımların kısılması. Türkiye ekonomisinin en önemli sorunu cari işlemler açığı olarak görünüyor. Gerçekten cari işlemler açığı her geçen yıl artıyor. Birçok analizci, birçok ekonomist, hatta son zamanlarda IMF bile bu açıktan kaygı duyuyor. Krizi atlattığımızdan bu yana açık sürekli büyüyor. Ve anlaşılan küçülmesi konusunda da önemli bir adım yok. Oysa 2001 yılında çıkan krizin ardında da şişmiş bir cari işlemler sorunu vardı. 2005 yılının ilk sekiz ayının performansına baktığımızda gelirlerin hızla arttığını, giderlerin ise daha yavaş arttığını gözlüyoruz. Giderler arasındaki yatırım kaleminde ise bütçenin küçük bir kısmı (yüzde 42) harcanmış. Yani hükümet aslında bu politikayı şimdiden izliyor. Ancak yatırımlar kısıldığında büyüme ne olacak? Elbette düşecek. İthalatın kısılmasına dayalı tüm cari işlemleri dengeleme politikaları, büyümeden feragat anlamına gelir. Bir biçimde ihracatın daha hızlı artmasını sağlayan politikalar üretilmeli. O da Maliye'nin değil, Merkez Bankası'nın elinde. 2006 yılında Merkez Bankası dizginleri gevşetmek durumunda. Hem cari işlemler açığı için, hem de büyüme için. Tabii enflasyon dışında duyarlığı olması gerektiğine inanırsa. Gelir artışı daha hızlı 2000 2001 2002 2003 2004 2005 (6) -9819 3390 -1522 -8037 -15543 -13,700 hgunes@milliyet.com.tr CARİ İŞLEMLER AÇIĞI (milyon $)