Aslına bakarsanız, uzun bir süredir CNBC-e Tüketici Güven Endeksi böylesi bir gelişmeyi gösteriyordu. Geçen yıl ilk çeyrekte milli gelir yüzde 11.8 büyümüştü. Bu yılın ilk çeyrek büyümesi ise bunun yarısından az. Bu da gösteriyor ki, önemli bir değişiklik olmazsa 2005 yılının büyümesi 2004 yılına göre bir hayli düşük olacak. Dün açıklanan 2005 yılının ilk çeyrek büyüme verisi geçen yıla göre yavaşlamanın olduğunu gösteriyor. İlk çeyrekte ekonomi geçen yılın ilk çeyreğine göre yüzde 4.8 büyümüş. Gerçi 2005 yılında da pozitif bir büyüme yaşanması olumlu. Ancak bu büyüme AB ile entegrasyon ve işsizliği azaltmak için yetersiz bir düzey. Rakamlara dönersek; geçen yıl tüketim harcamaları yüzde 12.4 artarken bu yıl neredeyse üçte bire düşerek yüzde 4 olmuş. Tüm hizmetlerde böylesi bir düşüş var. Asıl muazzam düşüş dayanıklı tüketim mallarında (özellikle otomotivde) gerçekleşmiş. Geçen yıl yüzde 48 artan dayanıklı tüketim malı harcaması bu yıl sadece yüzde 1.5'te kalmış. Gıda-içki tüketiminde ise önemli bir değişim yok. Yavaş bir artış gözleniyor. Bu zaten bilinen bir konu. Kamunun tüketim eğiliminde de geçen yıla göre önemli bir değişiklik yok. Ancak yatırımlara bakıldığında olağanüstü değişimler gözleniyor. Birincisi, özel kesimin geçen yıl aynı dönemde yüzde 66 oranında artan yatırımları, bu yıl sadece yüzde 4.8 artmış. Demek ki, özel kesim değil vites küçültmek, adeta frene basmış. Ancak ilginçtir, IMF'nin mali disiplin baskısına rağmen kamu kesimi geçen yıl yatırımlarını yüzde 6 kadar daraltırken, bu yıl yüzde 37 artırmış. Faizlerden elde edilen tasarrufun yatırımlara kaydığı biliniyor. Bir başka nokta da, ihracatın büyümeye olumlu katkısının aynı düzeyde sürmesi. Kısacası, bu yıl dayanıklı tüketim malı ve özel kesimin yatırımlarındaki inanılmaz düşüşler nedeniyle büyümenin vites küçülttüğü anlaşılıyor. Kamu kesimindeki yatırım artışı ise bunu telafi etmekten çok geride kalıyor. Aşağıdaki tabloda, sektörlerdeki 2004 ve 2005 yılı ilk çeyrek büyüme rakamları sergileniyor. Görüldüğü gibi, milli gelirdeki büyüme hızla azalmış; yüzde 13.9'dan yüzde 5.3'e düşmüş. Geçen yıl hiç olmazsa düşük bir büyüme gösteren tarım ise bu yıl tam bir durgunluğa girmiş. Sanayi ve hizmetlerdeki büyüme de yarı yarıya düşmüş. Tek olumlu gelişme inşaat sektöründe. Geçen yılın olumlu performansı bu yıl daha da yükselmiş. Kısacası, bu yıl öngörülen yüzde 5'lik büyümenin aşılması pek kolay gözükmüyor. hgunes@milliyet.com.tr