Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hemen hemen tüm ekonomistler bu yıl büyümenin geçen yıla oranla düşeceğinde hemfikir. Ancak öngörülen yüzde 5 oranının da aşılacağı kanısındalar. İşte biz bu görüşe katılmıyoruz. Bize göre yüzde 5'in aşılması oldukça zor görünüyor. Ve bunu hem üretim tarafından, hem de tüketim tarafından gözlüyoruz. Aylık sanayi üretim endeksine baktığımızda mart-mayıs döneminde yani son üç ayda geçen yılın aynı aylarına göre ortalama yüzde 3.5'lik bir büyüme gözleniyor. Oysa geçen yıl aynı dönemde aylık ortalama büyüme yüzde 15'miş. Kısacası, büyümede ciddi bir vites küçülmesi gözleniyor. Bu küçülmenin elbette nedenleri var. Temel olarak tekstil, hazır giyim ve deri sanayiinde daralma gözleniyor. Bunun ardında da hem Çin faktörü var, hem kur, hem de genel olarak bu sektörlerin rekabet gücünün azalması. Sanıyorum bu yılın ekonomi dünyasını ilgilendiren en önemli konu, büyümenin yüzde olarak ne düzeyde gerçekleşeceği. Bu birçok bakımdan önemli. Birincisi, sürdürülebilir büyümenin ne düzeyde olduğu anlaşılacak. İkincisi, enflasyon düşerken tekrar ekonominin büyümesi önemli. Nihayet, borç dinamikleri bakımından, yani borcun milli gelire oranının düşmesi bakımından bu çok önemli. Tekstildeki küçülme son beş ayda ortalama yüzde 12.5, hazır giyimde yüzde 9.5, deri sanayiinde ise yüzde 25.5. Bunlar gerçekten inanılmaz rakamlar. Üstelik istihdamda yeterince artış sağlanamamasını da gösteriyor. Elbette bazı sektörler büyüme gösteriyor. Örneğin, plastik-kauçuk yüzde 19, metal ve metal olmayan eşya beş ayda ortalama yüzde 12 ve yüzde 35 büyümüş. Ancak bunların hiçbiri emek yoğun değil. Ve ithalat gerekleri de yüksek. Kısacası, sanayideki büyüme oluşumu dış dengedeki ve istihdamdaki gelişmeleri de açıklıyor.Malum büyümenin üç güdüsü var. Bunlardan biri tüketim, diğeri ihracat, diğeri de yatırım. İhracatta son aylarda performans düşüşü gözlediğimizi geçen hafta yazdık. Yatırımları ölçmekte ya da gözlemekte en önemli etmen olan yatırım malları ithalatı da bu duraklamayı destekliyor. Geçen yılki patlama kesinlikle ortadan kalkmış durumda. Dolayısıyla tüketim eğilimine ve tüketim performansına bakmak gerek. Yarınki yazımızda bunu değerlendireceğiz. Ancak peşinen belirtelim; tüketim eğilimi de geçen yıla göre durgunluk içinde. hgunes@milliyet.com.tr