Ancak ABD sadece harcamakla kalmıyor, başkalarına da harcatıyor. Büyük de paralar kazanıyor. Dünya silah ticaretinin yüzde 45'ini ABD tek başına elinde tutuyor. Rusya yüzde 13'ünü, İngiltere yüzde 17'sini, Fransa ise sadece yüzde 4'ünü yapabiliyor. Kısacası, dünya silah ticaretinin patronu ABD. Dünya silah ticaretinin 1 trilyon dolara ulaştığını düşünülürse, ABD'nin bundan ne denli para kazandığı ortaya çıkar. ABD'nin askeri harcamaları Dünyanın en fazla askeri harcama yapan ülkesinin ABD olduğunu bilmeyen yok. Ancak rakamları bilmek gerek. ABD yılda 400 milyar dolarlık askeri harcama yaparken, diğer NATO müttefikleri neredeyse bunun yarısı kadar, 219 milyar dolar harcıyor. Rusya 65, Çin de 47 milyar dolar askeri harcamaya sahip. Tabii, bunlar resmi rakamlar. Gerçek durum daha da farklı; örneğin Çin'in 70 milyar dolardan fazla harcadığı sanılıyor. Ancak dünyada ölüm nedenlerinin başında savaşlar değil, hastalıklar var. Başta da kalp krizi; yüzde 17. Daha sonra kanser geliyor; yüzde 7.1. Sonra solunum yolları enfeksiyonları geliyor; yüzde 4. HIV/AIDS hastalığı ise şimdilik yüzde 2.7 düzeyinde, ama hızla yükseliyor. Nihayet gebelik ölümleri geliyor; yüzde 2. Kanserden ölüm oranının kalp riskinin yarısı kadar olması ise insanı ürkütüyor. Çünkü kalp krizine karşı korunma kısmen mümkün, üstelik genellikle ileri yaşlarda daha riskli.Bu hastalıkları iyileştirmek için ilaç endüstrisi çırpınıyor. İlaç sanayiinin on yıl önce yüzde 30'una ABD sahipken, şimdi yarısını ele geçirmiş bulunuyor. Bu sektör silah sanayii kadar büyük değil. Ama yine de 42 milyar dolarlık hacimle ciddi bir büyüklük. ABD'de kişi başına sağlık ve ilaç harcaması yılda 4.700 dolar kadar. Oysa Avrupa'da kişi başına harcama 2.670 dolar. Doğu Avrupa'da 360, Ortadoğu'da 290, Latin Amerika'da 220 dolar. Dünyada ölümün nedenleri Çin gerçeğinden haberdar mısınız? Çin 10 yıl önce 100 milyar dolar kadar ihracat yaparken, şimdi bu 600 milyar doları aştı. Bu rakam yere göğe sığdıramadığımız Türkiye'nin ihracat performansının 10 katı kadar. Çin'e yapılan yabancı sermaye yatırımı son bir yılda 60 milyar dolardı. Bu da Türkiye'nin 2004 yılında çektiği yabancı sermayeden 25 kat fazla.2000-2002 döneminde Çin'de sanayi katma değeri her yıl en az yüzde 15 kadar arttı. 2003 yılından bu yana ise en az yüz 30 büyüyor. 2002'nin ağustosundan bu yana da ihracat en az yüzde 30, sabit sermaye yatırımları da yüzde 24 arttı.. Bütün bu rakamlar bir devin dört nala koştuğunu gösteriyor. Bir fil koşu atı gibi koşarsa haliyle yer yerinden oynar. Çin gerçeğinde de o oluyor. Gelecekteki dünya lideri: Çin Türkiye krizden çıktı. Emlak fiyatları sürekli prim yapıyor. Akmerkez daha halka açılamadan yabancıya gitti. Peki, dünyada emlak fiyatları ne doğrultuda? Tabloda görüldüğü gibi, son yıllarda birçok ülkede emlak fiyatları uçuk durumda.Faizlerin çok düşük olduğu, ekonomik büyümenin patladığı ve belirsizliklerin kalktığı ülkelerde iyimserlik egemen olunca emlake talep artıyor. Son yıllarda Avrupa'da fiyatların Atlantik ötesinden daha hızlı arttığı görülüyor. Japonya'da ise fiyatlar düşüyor, çünkü bankaların elindeki ipoteklerden kalan gayrimenkuller var. Gerçekten dünyada rakamlar ilginç gerçeklere işaret ediyor. hgunes@milliyet.com.tr Gayrimenkul yatırımı revaçta