Meksika dahil, diğer 29 ülkeye rağmen, beş büyük ülke bu öneriye karşı. Çünkü serbest ticaret bu ülkelerin aleyhine ticaret açıkları doğururken, borçlanma zorunluğu artacak ve daha borçlu ve sorunlu ülke haline gelecekler. Ancak sadece Türkiye gibi hızlı gelişen ve bunu büyük ölçüde borçlanarak yapan ülkeler sıkıntıda değil. Çok fakir ülkeler de borç batağında. Afrika'nın birçok fakir ülkesi borçtan kımıldayamıyor. Üstelik bu borçlar uluslararası mali piyasalardan değil, bin bir minnet ve ricayla devletlerden elde ediliyor. Şimdi bazı ülkeler (örneğin İngiltere) bunların silinmesini istiyor. Zaten tahsil etmeleri de mümkün değil. Hiç olmazsa ağalık onlarda kalacak. Borçlar silinse ne olacak? Bu soru önemli. Çünkü işin olumlu tarafı ağırlıklı olsa da, olumsuz tarafları da var. ABD gibi ülkeler bunun moral çöküntü yaratacağını, zaten şimdiye dek verilen borçların zalim ve yolsuzluğa batmış liderlerin İsviçre'deki hesaplarına gittiği kanısında. Kısacası, borçlar silinirse herkes elini yıkamış ve yolsuzlar da köşeyi dönmüş olacak. Öte yandan, borçlar silinirse bu ülkelerde ekonomik büyüme üzerindeki baskılar kalkmış olacak. Özellikle de faiz ve borç servisi baskısı. Ekonometrik çalışmalar da dış borçların milli gelir içindeki payının yüzde 30-37 sınırını geçtiğinde, büyüme hızlarında gözle görülür düşüşler meydana geldiğini gösteriyor. Kısacası, büyüme modelleri içinde en etkili değişken borçlar. Yatırım modellerinde de durum net: Borç servisinde yüzde 6'lık bir düzelme, yatırımlarda yüzde 1'lik bir artış sağlıyor. Yani, daha ucuz ve daha uzun vadeli borçlanılabilse ya da borç yükü düşse, servis de kolaylaşacak ve yatırımlar hızlanacak. Bu rakamlar bu yıl yayımlanan (B. Clements, R. Bhattacahrya ve T. Quoc Nguyen: Borçtan kurtuluş fakir ülkelerin büyümesini patlatır mı?) bir araştırmadan.Geçmişte yapılan bir başka araştırmada ise borç yükü ihracatın yüzde 160'ını ya da milli gelirin yüzde 40'ını geçtiğinde büyümenin düşmeye başladığını gösteriyor. Yani, borcun azalması kadar ihracat da önemli. Beş silahşörlerin ihracatlarını dolaylı olarak olumsuz etkileyecek bir öneriye tepki göstermesi böylelikle daha iyi anlaşılıyor.Ya Türkiye borçlarını sildirebilir mi? Ne yazık ki bu mümkün değil! Çünkü Türkiye daha zengin bir ülke. Bu tür ülkeler gündeme bile girmiyor. Kaldı ki borcun meblağı çok yüksek. Yani silmek hiç mümkün değil. Nihayet ödemede geciktirme de mümkün değil, çünkü bir daha hiç borç bulunamaz. Milli gelirin yüzde 6-7'si gibi bir net kamu tasarrufuyla kamu borcu belli bir düzeye çekilebilir. Bush yönetimi de yoksul ülkelere bu tür bir mali disiplin ve serbest ticaret öneriyor. Oysa bu, yoksul kesimin daha da yoksullaşması demek. Çünkü ortaya çıkan dış açıklar borçla karşılanacak, borçlar da tasarruflarla ödenecek. hgunes@milliyet.com.tr Geçen hafta ABD Başkanı Bush Latin Amerika ülkelerini ziyaret etti. Ancak karşılaştığı durumlar onu pek memnun etmedi. Çünkü beş silahşörler diye bilinen Venezüellalı solcu Chavez'in başını çektiği, Brezilyalı Lula'nın da destek verdiği (Uruguay, Paraguay ve Arjantin'in de katıldığı) blok, ABD önerisini 11'inci yılında da hüsrana uğrattı: Amerika Kıtaları Serbest Ticaret Bölgesi.