Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Anlaşılan bu özelleştirmenin gecikmesi hükümetin moralini bir hayli bozmuş. Haklılar da. Yurtdışındaki piyasaların ve özellikle IMF çevrelerinin Türk Telekom'un satılmasına verdiği önem ortada. Türk Telekom'un özelleştirmesi yargıdan dönerse piyasalardaki istikrar bozulabilir. Hafta sonu bir alışveriş merkezinin açılışında Başbakan Erdoğan muhalefete bir hayli yüklendi. Erdoğan, Türk Telekom'un yargıda bekleyen özelleştirme ihalesinin muhalefet tarafından sürüncemeye sokulduğu kanısında. Oysa yargının bağımsız olduğunu her fırsatta Batı'ya hatırlatan kendisi değil mi? Neyse. İletişim teknolojisi çok süratli değişiyor ve tabii bu da bol yatırım gerektiriyor. Ama müthiş bir nakit üreticisi. Yatırım maliyeti çok yüksek olsa da, işletme maliyeti gayet düşük. Yani tahsil edilen paranın kârlılığı çok yüksek. Telekom bilgi ekonomisi ve toplumun iletişim ihtiyacını karşılıyor. Geçen hafta Dünya Bankası tarafından yayımlanan bir derleme elime geçti. (Bernard M. Hoekman ve Sübidey Togan: Turkey; Economic Reform & Accession to the EU) AB ile hemen her alanda Türkiye'yi karşılaştıran bu çalışmada iletişim sektörü de var. Türk Telekom'un önemi İletişime milli gelirden ayırdığımız pay azımsanmayacak boyutta; diğer AB ülkelerinden daha az değil. Ancak unutmayalım, bizde kişi başına milli gelir de düşük. Sabit hata sahip olan hane halkı yüzdesi AB ülkeleriyle aynı. Hatta ülkemizde yeni AB üyelerine göre çok daha yaygın bir telefon sahipliği gözleniyor. Ancak 100 hane başına telefon sahipliğinde Türkiye gerilerde; AB ortalamasının yarısına düşüyor. Gerçi bu da abartılmamalı; çünkü bu durum daha çok ailelerin kalabalık yapısından kaynaklanıyor.İstanbul tüm diğer bölgelerle karşılaştırıldığında telefon sahipliğinde yüzde 50'lik bir farklılık ortaya çıkıyor. Kır-kent ayrımı ortaya konduğunda bu oran yeni üye ülkelerde daha fazla. AB'de ise daha az. Aşağıdaki tabloda en dikkat çekici nokta; Türk Telekom'daki yatırım yorgunluğu. Bu kuruluşun yatırım hacmi 1980 yılında milli gelirin yüzde 1'ine ulaşmışken, daha sonra hızla gevşemiş. TT şu anda hasılası içinde AB ortalamasının yarısı kadar, yeni üyelerin de neredeyse 1/3'ü kadar yatırım yapıyor. Yatırımlardaki gecikme hizmet kalitesinin de düşmesine neden oluyor; arıza sayısı 100 hat başına AB'den 7 kat daha fazla. Yatırımlarda gecikiyoruz Cep telefonlarında ise her 100 kişiden 30'unun telefonu var. Oysa AB'de bu oran yüzde 76. Yeni üyelerde de yüzde 39. Kısacası, yeni üyelere göre durum pek fena değil. Öte yandan, konuşmayı çok seven bir toplum olmamıza rağmen, bilgi alışverişinde zayıfız. İnternet kullanımı ülkemizde AB ortalamasından 5-6 kat düşük. Hele bilgisayar kullanımı yerlerde sürünüyor denebilir. Yeni üyelerden 3 kat, AB ortalamasından ise 8 kat daha düşük. Bunun bir nedeni de sabit hatların ülkemizde kuruluş maliyeti diğer ülkelerden (3 kat daha) ucuz olmasına rağmen, 3 dakikalık görüşmeler 3 kat daha pahalı. Kısacası, Türk Telekom'da yeniden yapılanma şart. Bu özelleştirmeyle ne ölçüde sağlanabilir bilmiyoruz. Ancak bu haliyle Türk Telekom'un bir yere varması hayli zor. Konuşmayı seviyoruz hgunes@milliyet.com.tr