Öte yandan, Avrupa'da tahminen 94 bin işadamı var. Bu, toplam Türk nüfusu içinde yüzde 7,2 ediyor. Türkiye Araştırmalar Merkezi TAM'ın tahminine göre 2015'te bu sayı 160 bine, yani nüfusun yüzde 11-12'sine çıkacak. Ancak dünkü yazımızda belirttiğimiz gibi, bu işadamlarının çoğu esnaf düzeyinde ve çoğunlukla Türklere hizmet veriyor. Almanya'daki 65 bin işletmenin 50 bini şahıs şirketi. Gerçi 2015'te AB içinde Türkler 87 milyar euroluk bir gelir yaratacak, neredeyse 1 milyon kişiyi istihdam edecek ve belki daha iyi bir noktada olunacak. Ama şu anda Türklerin ekonomideki entegrasyonu hâlâ çok gerilerde. Almanya'daki işadamlarının yüzde 26'sı lokantacı, yüzde 23'ü hizmet sektöründe, yüzde 35'i ticarette, gerisi de diğer her türlü işte. İşletmelerin yüzde 52'sinde 3 kişiden az kişi çalışıyor; yani aile işletmesi. Yüzde 40'ı da 4-9 kişi istihdam ediyor. 10 kişiden fazla çalıştıran işyeri sadece yüzde 8,2. İşletmelerin yüzde 70'e yakını yılda 500 bin eurodan az ciro yapıyor. Yine yüzde 90'dan fazlası 200 bin eurodan az bir yatırımla kurulmuş. 1960'lı yılların sonlarına doğru göçen Türklerin bir kısmı bugün emekli. Şu anda Almanya'da tam 215 bin emekli Türk var. Her dört göçmenden biri vatandaşlık hakkını elde etmiş. Ama siyasette yeterince aktif değiller. Türkler seçmen olarak da, seçilen olarak da çok gerideler.Türkler ya entegre olacak, ya da ayrışacak. Almanlar entegrasyon arayışında. Türkler ise kendi benliklerini korumak için direniyor. İslamın bu konuda çok önemli bir rolü var. Cezayirliler de İslam sayesinde Fransızlarla entegre olmamıştı. Oysa Hıristiyan göçmenler bir iki kuşak sonra neredeyse tamamıyla entegre olabiliyor. Bununla beraber AB içinde 15 milyon Müslümanın olması çok önemli. Bunlar Avrupa içinde entegre olmadan nasıl yaşayacak? Nitekim, gerginlikler artıyor. Geçen yıl Lahey'de İslama hakaret eden Theo van Gogh'un Fas kökenli bir göçmen tarafından öldürülmesiyle (özellikle Almanya'da Mölln ve Solingen'de) ırkçı gelişmelerin yoğunlaştığı gözleniyor. TAM'ın yaptığı son araştırmaya göre Almanya'da yaşayan Türklerin yüzde 32'si geri dönüş planı yapıyor. Oysa beş yıl önce geri dönüş eğilimi yüzde 22 kadardı. Bu artışta üç önemli etmen var. Birincisi, Türkler arasındaki aşırı işsizlik (yüzde 31). İkincisi, dışlanmışlık duygusunun giderek artması. Özellikle İslama karşıtlığın tırmanması. Ve nihayet, Türkiye'deki gelişmelerin giderek umut vermesi.Geçen hafta TAM'ın davetiyle Almanya'daki Türklerin sorunlarını incelemek son derece yararlı oldu. TAM'ın elinde gerçekten çok değerli veriler var. Bizim vardığımız sonuç ise; AB içinde 3,9 milyon Türk (fiilen 17'nci üye olabilir) Türkiye'nin AB'ye üyeliğini kolaylaştırmıyor, aksine uzatıyor. Çünkü entegre olmamış, aksine ayrışmışlar. Bu da Avrupa'yı ürkütüyor. hgunes@milliyet.com.tr Almanya'da resmi rakamlara göre 2,8 milyon Türk var. Ancak bunun sadece 35 bini üniversite öğrencisi. Yani Türkiye'den gelen öğrenciler de dahil, göçmen nüfusun sadece yüzde 1,3'ü üniversiteye gidiyor. Kısacası, göçmen nüfus içinde eğitim düzeyi çok geri. Eğitim düzeyinin bu denli düşük olması, kültürel entegrasyonun da sınırlı kalmasına neden oluyor.