Değerli trafik dostlarım!
Ülkemizde her saat başı bir insanımızı trafik kazalarında kaybettiğimizi ve acil tedbirler almamız gereğini,her bayram öncesi yazmaktayım.
Çünkü, bu acı gerçeği her bayram süreci tatillerinde daha acı haliyle görürken, hepimiz yasa bürünüyoruz.
Uzun sürecek bir tatili, yani 30 Ağustos ve Kurban Bayramı tatiline başladık.
Tatile gidiş ve dönüş yollarındaki trafik kazaları bu kez olmasın diliyoruz.
Ne var ki, böyle temenni etmekle olmuyor bu işler.
***
Tatile erken çıkanlar, biraz olsun şanslı sayılır.
Değerli trafik dostlarım.
Toplu yaşamın olmazsa olmaz kuralıdır, ortama uyum sağlamak...
Farklılıkları olduğu kadar, kanun koyucunun uyguladığı kurallar bütününü dahi içine sindirebilmek...
Örneğin; sürücülerin yayaya yol vermesi, yayanın da yaya geçitlerini kullanması, basit bir trafik kuralı olduğu kadar, bir genel kültür ögesidir.
Ancak çevremizde bu medeni davranıştan uzak çok insanla karşılaşıyoruz.
***
Bu medeniyetten uzak davrananlar, bırakın yol vermeyi, çoğu kez insanların üzerine aracını sürüyor.
Örnekler son derece üzücü.
Değerli trafik dostlarım, yaz mevsimi geldi geçiyor; bunaltıcı sıcaklar başladı ve artarak sürmekte... Üstelik önümüzde on gün sürecek bir tatil daha var. Öyleyse haydi denize, Ege sahilleri ziyaretçilerini ağırlamayı bekliyor.
Unutmayınız ki, gideceğimiz yollarda bizleri bekleyen olumsuzluklar var. Kanla beslenen ve adını Trafik Canavarı koyduğumuz ‘İçimizdeki Canavar’ yollara çıkmamızı bekliyor. Meydana gelecek kazalar ve sonrası ölümlerle, kendimiz ve ailemizin yok olmasına sebep olmayalım... Unutmayalım ki, yolda başımıza gelenlere kaza diyebilmemiz için, önce kurallara uyarak tedbirimizi alacağız. Özellikle yola çıkmadan önce, aracımızın teknik kontrollerini yaptırarak hazırlıklara başlamalıyız.
Bunun yanı sıra, uzmanlarca trafik içerikli konuşmalarda söylenip veya yazılan, basit ve uyulması gerekli kuralları ise kesinlikle unutmayalım.
Öncelikle “İlkyardım nedir?” sorusuna verdiğimiz cevap ise unutulmamalı. Çünkü, bildiğimiz halde uygulanmayan şu tanımdır: Kaza geçiren, yaralanan ya da birdenbire hastalanan kişilere, yaşamsal tehlikeyi atlatıncaya kadar uygulanan, her türlü ve tıbbi yardımdır. Üç ana
Değerli dostlarım!
Türk insanı eğlenceyi çok sever.
Maçlarda, düğünlerde, mezuniyetlerde havai fişekleri patlatır, gökyüzünü aydınlatır.
Yakar meşaleyi, insanın ciğerlerini duman eder!
Önceki haftanın sonunda Mavişehir meydanında havai fişek gösterileri, insanları canından bezdirdi.
Gürültüsü, kirliliği, yarattığı korku, verdiği rahatsızlık anlatılır gibi değil.
Evime yakın olması nedeniyle bizzat yaşadığım o duyguların ardından, Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın’ın da bu durumdan rahatsız olduğunu öğrendim.
Değerli trafik dostlarım!
Geçtiğimiz yıllarda, ülkemizdeki trafik kazalarındaki ölümlerin on bin kişiye ulaştığını yazdığımızda, trafik yetkilileri bu sayısal değerlere itiraz eder, bizleri uyarırlardı.
Bugünlere gelindiğinde, trafikteki can kayıplarının her yıl 20 bin kişi olarak değerlendirildiği söyleniyor.
Çünkü İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bu tabuyu cesaretiyle yıkarak trafik gerçeklerini cesaretle ortaya koydu.
Şimdi de alınacak tedbirleri ve uygulamaları başlattı.
***
İşte ilk hedef:
Öncelikle ülkemizde sayıları gittikçe artan resmi plakalı kurum araçlarının yollardaki hal ve hareketleri yanı sıra kullanım amaçları dahi denetim altına alınacak.
Değerli trafik dostlarım, atalarımızdan bizlere kalan bir deyimdir, “Aklınıza ve başınıza sahip çıkın” cümlesi! Üstelik her bir büyüklerimiz tarafından gençlere ve çocuklara dahi nasihat olarak söylenir ve öğretilirdi. Bugünlere gelindiğinde, köylü-şehirli ve genç-yaşlı, her kesimin söylemekte olduğu bir nasihat ve yol gösterme tarzı oldu. Trafikte ise, sayıları gün geçtikçe artan motosiklet kullanıcıları için, “İlk hedef ve ilk öğretilen kural olarak, “Motosiklet kullanırken aklınız ve kaskınız başınızda olsun” denilerek, sizden istenenin temsili açıklaması yapılır: Kaza Anında Sizi Korur. Unutmayın, motosikletler, otomobil gibi dört teker araçlara benzemez. Denge ve kullanım için KASK’sız olmaz. Yolcunun emniyeti için kask olmazsa olmazdır. Motor üzerinde olanlar için, her tedbir ve her korunma şekli her zaman kurtarıcınız olacaktır.
Yaşamımızda bizlere yönelik dışarıdan gelecek her bir tehlike veya zarara karşı, sürekli koruma amacını sürdüren içgüdümüz ise, motosiklet kullanımında da aynı amacı güdecektir.
Bu amaçla ilk söylenecek söz: Kask, motosiklet kullanırken hayat kurtarır. Zira, usta bir motosiklet kullanıcısı da bu sözün geçerliliği yönünde hareket eder.
Değerli dostlarım, özellikle son yıllarda hepimizin korkulu rüyası ve yaşamımızı engelleyen stres, toplum üzerindeki etkisini artırarak sürdürmekte.
Unutmayınız ki, neredeyse yılda yaklaşık 15 bin kişiye varan insanımızın meydana gelen trafik kazalarında ölümlerinde, yine aynı duygu ve davranış yatar.
Çünkü, sürücü hatası ve tetikleyici olarak belirtilen sebeplerin başında, yine stres gelmektedir.
Yetişkin insanlar için bu ve buna benzer olumsuzluk-ların günlük yaşamda ve özellikle trafikte önemli yer aldığı bilinmektedir.
Oysa, medeni ve ileri ülkelerde, alınan trafik tedbirlerinin koruyuculuğu kadar, sürücü güvenliği de unutulmamalıdır.
Bu amaçla, gerekli söylemler hatırlatma ve bilgilendirmelerle trafik kurallarına ilaveler yapılırken, stres ise denetim altına alınarak önlenmesi amaçlanılıyor.
Ancak, geri kalmış ve benzeri birçok ülkede ise kişisel bazda bu önlemlerin sağlanabilmesi zorluklar içeriyor.
Gelişmiş ve medeni ülkelerde ise; yaşamın her bir parçası ile insan-mefhumu ve tüm canlı hayatı ise önem taşır.
Değerli trafik dostlarım, Türkiye’de 2015’te meydana gelen trafik kazalarında 10 bin kişi öldü. Kayıtlara göre, kazaların maddi boyutu 25 milyar dolara ulaştı.
Bugünlere gelindiğinde, can ve mal kayıplarının arttığı, iki ayrı sayısal değerlendirilme yapıldığında, iki kat değerde artış olduğu görülüyor. Böylece, sessiz ölüm denilen, trafikteki can kayıplarının bugüne göre sayısı, yaklaşık 25 bin kişiye ulaşmış oluyor. Maddi kayıpların sayısal değeri de yine aynı oranda artış gösteriyor. Trafikte can kayıplarına dikkat çekmek için kullanılan ‘sessiz ölüm’ ifadesiyle, yeni bir farkındalık projesi üretildi. AB Komisyonu Üyesi Violeta Bulc’un katılımıyla da Trafikte Yüzde Yüz Yaşam Projesi hayata geçirildi. Trafikte üretilen veya yapılacak olan proje veya çalışmalarda insan faktörü en önemli değer olarak yer alıyor. Gittikçe artan kazaların önlenmesi amacıyla trafik akışının yoğun olduğu arterlerde, hafta sonuna rastlayan cuma, cumartesi ve pazar günleri (16.00 ile 20.00 arasına denk gelecek saatlerde) denetim ve tedbirlerin çoklukla alınması yetkililerce öneriliyor. Aksi halde, trafikte yapılacak birçok hizmetlerin ve rastgele denetimlerin amacına ulaşamayacağı belirtiliyor.
Hedef,