Kimilerine göre Başkan Trump ve yönetimi “erime” evresine girmiş bulunuyor. Ama Trump, kongre kendisini görevden almak için harekete geçecek olursa, yapılacak görüşmelerin bugüne kadar sağlanan en büyük TV izleme oranını yakalayacağını söyleyecek kadar özgüven sahibi.
Trump’ın söyledikleri bu kadar değil: Virginia Eyaleti’nde bir Hıristiyan kilisesi tarafından kurulmuş olan Özgürlük Üniversitesi’nin mezuniyet törenindeki konuşmasında, “Biz Washington’a değil, Allah’a tapıyoruz,” dedi. O zaman sorulacak soru şu: Daha iki yıl önce Irak ve Suriye savaşlarıyla ilgili tahminlerini siyasal amaçlarla çarpıttığı ortaya çıkmış olan bir komuta kademesine, ABD’nin en önemli sorunu olan DAEŞ ile mücadeleyi tamamen bırakmış olmak, güce tapınmak olmuyor mu?
Amerikan silahlı kuvvetlerinin çeşitli birimlerinden oluşan Merkez Komuta birimi CENTCOM’un komutanı, şu anda tüm ABD silahlı kuvvetlerini yönetiyor. Emekli Orgeneral James Mattis, Obama’nın bir generali idi ve hâlâ onun ve Hillary Clinton’ın seçim dönemi için geliştirdiği stratejinin doğruluğuna inanmaktadır. Bu strateji bir tek ABD askeri zayiat verilmeden, DAEŞ teröristlerini Irak ve Suriye’den temizlemeyi öngörüyor. CENTCOM inanıyor ki PKK’nın sözüm ona dağ gerillalarından oluşan bir ekibi ağır zırhlar ve silahlarla donatırsan ve başlarına Amerikalı komutanlar dikersen, vur-kaçtan başka deneyimi olmayan bu kişileri düzenli ordu haline getirirsin. Bu plan ne İngiltere ve Türkiye gibi bazı müttefiklerin kaygılarına cevap veriyor ve ne de Rakka sonrasıyla ilgili endişeleri dikkate alıyor. Birkaç Amerikalı subayın ve dünyaya “Suriyeli Kürtler” diye sunulan PKK mensuplarının bu silahların Türkiye’ye sokulmayacağı vaadine kim inanabilir? Kimine göre, ABD’nin kullanmak istediği terör grubu Halep’in Ayn el Arab ilini, DAEŞ teröristlerinden “kurtarırken” rüştünü ispat etti. Bunu öne sürenlerin, asıl kurtarıcının Türkiye’nin kendi topraklarından geçirerek taşıdığı Iraklı Kürt peşmergeler olduğunu unuttukları bellidir. PKK’lı teröristlerin başarılı olduğu tek nokta, Araplarla kendilerinden olmayan Suriyeli Kürtlere uyguladıkları etnik temizliktir.
Türkiye’nin ABD’nin Saddam’ı devirmekten başka amacı olmadığı şimdi ortaya çıkan Irak harekatına katılmama kararından bu yana CENTCOM’un Türkiye’ye karşı sıcak hisler içinde olmadığı bellidir. Bu hissiyat, komuta kademesindeki ABD’li subayların alacakları kararları da Trump açısından bir siyasal yük haline getirmek üzeredir. 2018 ara seçimlerinin hızla yaklaştığı ABD’de Başkan Trump, Irak-Suriye başarısızlıklarına tahammül edemez. DAEŞ teröristlerine karşı yenilgi bir ihtimaldir. Ancak onlarla mücadelede PKK’lı teröristleri kullanmak, Türkiye’yi kesinlikle kaybetme anlamına gelecektir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kısa ABD ziyaretinde Trump’la yapacağı görüşmeye ilişkin değerlendirmesini ABD’li yetkililerin dikkatle inceledikleri umulur. Erdoğan bu görüşmelerin “virgül değil nokta” değerinde olacağını belirtirken, elbette, her dilde virgülün kısa bir duraklama, ama noktanın bir fikrin nihayete ermesi anlamına geldiğini dikkatlere sunmak istemişti.