Libya’da, ülkenin iki tarafından temsilcilerin yer aldığı, Birleşmiş Milletler yönetiminde kurulan ve çalışan Siyasal Diyalog Forumu (LSDF), geçen hafta, ülkenin ilk ortak hükumetini oluşturacak başbakanı ve Başkanlık Konseyi başkanını ve üç üyesini seçti.
BM, tanıdığı tek yönetim olan Cumhurbaşkanı Fayiz es-Serrac’ın yönetimindeki Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin yerini alacak ve Libya’yı 24 Aralık’ta seçimlere götürecek olan hükumeti Abdulhamid Dibeybe kuracak. Ülkenin doğu, batı ve güneyinden seçilen üç üyeli başkanlık konseyinin başkanı ise Muhammed Menfi olacak.
Türkiye ve ABD gibi, Libya’nın geleceğiyle ilgili ülkeler, LSDF’in seçim sonuçlarıyla ilgili olumlu açıklamalar yaparken, güya Libya’nın geleceğine ilişkin ilgi belirtmiş olan Fransa, Rusya, Mısır gibi ülkelerden hafta sona ererken tek satır açıklama gelmemişti. Tam tersine, BM, geçen Perşembe günü seçimlere hazırlık yaptığı sırada, Rusya, ülkeyi bir iç savaşla ikiye bölmüş olan terörist Halife Hafter’e destek olarak Suriye’den Libya’ya 310 paralı asker sevk etmişti. Hafter’in LSDF’in seçim sonuçlarını ve yeni kurulacak ulusal birlik hükumetini tanıyıp tanımayacağı, hatta 24 Aralık’ta ülkede seçim yapılmasına izin verip vermeyeceği belli değil.
Hafter, LSDF’te konsey başkanlığına kendi adamı ve Tobruk’ta kurduğu sözde parlamentonun başkanı olan Aguila Salih’i aday olarak soktu; ancak seçimi Menfi-Dibeybe listesi kazandı.
BM’i, Forum’u toplayarak seçime gitmeye ikna eden, geçen Ekim ayından bu yana iki taraf arasında çatışmaların durması oldu. Durum hala gerginliğini korumakla birlikte, Hafter kuvvetlerinin doğuya ve özellikle petrol nakliyatına engel olan davranışlardan kaçınması geleceğe dair umut veriyor. “Veriyordu” demek belki daha doğru; çünkü Salih’in geçici başkanlığı elde edememesi, Hafter’in (ve Rusya’nın) hesaplarını değiştirmiş olabilir.
Başkanlık seçimini kazanamayan sadece Hafter’in adamı olmadı; Türkiye yanlısı olarak bilinen, İçişleri Bakanı Fethi Başağa da geçici başkanlığı isteyen ama alamayan adaylar arasında. Başağa, Twitter sayfasında seçimleri kazanan Menfi-Dibeybe listesini tebrik etti ve sonucun Libya için hayırlı olmasını diledi. Başağa’nın, yeni yönetimle uyumlu olarak çalışması ve hatta Menfi’nin bakanlar kurulunda göreve devam etmesi beklenebilir.
Libya, NATO’nun Kaddafi rejimini yok etmek için yaptığı 10 yıl önceki saldırılardan sonra, yeniden barış, huzur ve birlik yolunda ilk adımını atıyor. ABD’nin bu adımı destekliyor olması, Mısır, BAE, Suriye gibi Arap diktatörlüklerini iyice yalnızlığa itecektir. ABD’nin bu tutumu ayrıca, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki barışçı rolünü ve Libya ile imzaladığı Deniz Ekonomik Bölge İşbirliği Anlaşmasını da güçlendirecektir.
Biden yönetimi, bölgedeki varlığını uygun bir adımla başlatıyor diyebiliriz. Bu adımın devamı, Clinton-Obama yönetimlerinin hatalarını da gidermek için iyi bir vesile olabilir. Tabii Biden Yönetimi’ndeki Obama artıklarının bozucu bir etkisi olmaz ise.