Ekonominin yavaşlaması, dövizin beklenenin üzerinde artması sonucu:
Üretici, toptancı, perakendeci, tüketici arasında para trafiği tıkandı. Ödeme zincirinde kopan bir halka, tüm sistemi kilitler...
Üretici, toptancı, perakendecinin; (a) iş hacmindeki küçülme, (b) para trafiğindeki tıkanma sonucu bankalara ve reel sisteme borcunu ödeme gücü kalmadı.
Çarkları döndürebilmek için; (a) mevcut borçların yapılandırılmasına, (b) ek finansman desteğine ihtiyaçları var.
Bugün küçüğünden büyüğüne bütün işletmelerin tüketicisinden üreticisine her kesimin banka sisteminden beklentisi var. Genel beklenti ekonomideki tıkanıklığın açılmasına bankaların destek vermesi.
Sorun: Yüksek enflasyon
BDDK’nın verilerine göre;
Mevduatın yüzde 32’sini kamu sermayeli 3 banka, yüzde 38’ini özel, yüzde 25’ini yabancı bankalar topluyor. Katılım bankalarının payı yüzde 5.
Kredilerde 3 kamu bankasının payı yüzde 30, özel bankaların payı yüzde 36, yabancı bankaların yüzde 24 oranında.
Kabaca, banka sisteminde kamunun, özel bankaların ve yabancı bankaların payları üçte bir, üçte bir, üçte bir büyüklüğünde. Bankaların daha bol kredi vermeleri mevduatın artmasına, daha ucuz kredi verebilmeleri için mevduat faizinin aşağıya inmesine, mevduat faizinin inmesi, enflasyonun düşmesine bağlı.
Enflasyon yüzde 9’larda. Bankalar mevduata % 9.96 faiz ödüyor. Vergi kesintisinden sonra tasarruf sahibinin getirisi % 8.46 oluyor. Bu da enflasyonun altında bir getiri!..
Kredi faizi % 13’e geriledi
Bankaların ticari kredinin faizleri % 13.3, konut kredisi faizleri % 11.5. Tüketici kredilerinde faiz % 15.8’e yükseliyor. Bankalardaki mevduat yılsonunda 1.4 milyar TL iken, banka kredileri 1.7 milyar TL idi. Bankalar yurtdışından buldukları kredilerine, öz kaynaklarını ve Merkez Bankası kaynağını ekleyerek, mevduatın üzerinde kredi verebiliyor. 2016’da ekonominin % 3 dolayında büyüdüğü tahmin ediliyor. Kredi büyümesi % 17. Bu büyümede enflasyonun balonu alındığında, yılda % 9 bir reel kredi büyümesi ortaya çıkar.
Ekonominin durgun olduğu, sanayide yatırımların durduğu bir yılda kredilerin % 9 büyümesinin yararı kadar zararı da olabilir. Zarar özel sektörde aşırı borçlanma yükünün daha da artmasına kapı açılmasıdır. İSO 500’deki özel sektör kuruluşları içinde borçluluk oranı öz kaynağın % 170’ini, ödenmiş sermeyenin % 340’ını aşmış durumda. Banka kredileri eğer yatırımın ve üretimin artmasını sağlıyorsa, yararlıdır. Mevcut işletmelerin borç yükünü artırıyorsa, zararlıdır.
Bankalar Birliği Başkanı 52 milyar TL’lik kredinin yeniden yapılandırıldığını belirtti. Başkanın açıklamalarına göre kanuni takibata intikal eden kredilerin toplam kredilere oranı % 3.2, yapılandırılan kredilerin oranı % 3 dolayında.
Gerçekçi olalım. Şu dönemde piyasa için de, ekonomi için de önemli olan “banka kredilerinde genel artış” değildir. Önemli olan, bankaların ekonomide daralma ve döviz kurlarındaki artış sonucu, finansmanda tıkanıklık yaşayan firmaların ayakta kalmalarına destek vermeleridir. İşletmeler ayakta kalacak, yaşayacak, üretecek ki ekonomi canlanabilsin.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024