Osman Benzeş, 42 yıldır giyim eşyası üretiyor. Şimdilerde üretim merkezi Merzifon’da. Yılda 3.2 milyon parça kadın giyim eşyası üretiyor. Üretimde doğrudan ve dolaylı 2 bin 700 kişi çalışıyor. Ürettiği ‘Made in Turkey’ (Türkiye’de üretilmiştir) etiketli kadın giyim eşyalarının yüzde 80’i Avrupa Birliği (AB) pazarına, yüzde 20’si ABD pazarına gidiyor.
“Rusya krizi giyim sektörünü nasıl etkiler?” diye sual eyledim. Sual eyledim, çünkü giyim sektörü hem istihdam, hem ihracat bakımından önemli bir sektör. İhracata dönük üretim yapan firmalarda çalışanlar kayıtlı, kaliteli ve yüksek ücret alan işçiler.
“İki olumsuz gelişme var” dedi. Ve anlattı; Türkiye’de üretim yaptıran, ‘Made in Turkey’ etiketli malları değişik ülkelerde pazarlayan uluslararası şirketlerin Rusya’ya gönderdikleri giyim eşyalarında ‘Made in Turkey’ etiketi taşıyan mallara gümrük bedeli başlamış.
Bu, Rusya cephesinden gelen olumsuz gelişme. Bir de Rusya ile ilişkilerle ilgili olmayan olumsuz gelişme var. Sipariş için Türkiye’ye gelecek firma yöneticileri ve temsilcileri 10 gündür gelmez oldu. “Firma kararı var. Terör nedeniyle Türkiye’ye seyahat durduruldu. ‘Siz gelin, örnek getirin. Burada konuşalım’ diyorlar.”
Giyim önemli
2014 yılında giyim sanayi ve aksesuarları faslından yapılan ihracatın geliri 16.2 milyar dolardı. Bu yılın ilk on ayında ihracat geliri 12.3 milyar dolar oldu.
Osman Benzeş’in üretimine benzer üretim yapan 15 dolayında büyük firma var. Bu firmaların çoğu yabancı markalar için üretim yapıyor. Dünyanın her ülkesinde malı satılan Pierre Cardin, Burberry, Hugo Boss, Massimo Dutti, Zara, Calvin Klein, Donna Karan, Adidas, Puma, Lee gibi markalar için yapılan üretimde, giysinin bir yanına ‘Made in Turkey’ etiketi ekleniyor.
Yabancı markaların ve uluslararası giyim firmalarının Türkiye’de 200 dolayında ‘firma temsilcisi’ var. Bu firma temsilcileri, temsil ettikleri firmalar için Türkiye’de üretim yaptırıyorlar.
Arka kapılar da kapalı
Rusya’nın Türkiye’den doğrudan giyim eşyası ve ayakkabı ithalatını durdurması karşısında, bizim ayakkabı üreticilerimiz, Rusya’ya, doğrudan ihracat yerine başka ülkeler üzerinden (arka kapılardan) mal gönderme arayışına girmişlerdi.
Giyim eşyası ihracatçıları ise, Çin’de üretip, satmayı gündeme getirmişlerdi.
Son gelişmeler, uluslararası firmaların Rusya’ya gönderdikleri mallar içinden Türk mallarının ayıklanarak, girişinin engellenmesi uygulamaları Rusya’nın Türk mallarına getirdiği sınırlamanın ciddiyetini göstermektedir.
Başka ülke üzerinden de olsa, üretim başka ülkelere de kaydırılsa, Rusya’nın Türk mallarına ve Türk firmalarına karşı uygulamalarından kurtulma şansı görülmüyor.
Rusya’daki 700’ü aşkın Türk perakende mağazasının işi daha da zor. Rusya’da 200 mağazası olan Türk firmaları da var, 40 mağazası olanı da.
“Efendim Rusya’nın getirdiği yasaklar, Türkler kadar Rusları da üzer” şeklinde değerlemeleri bir yana bırakarak, Rusya ile gerginliği yumuşatarak, siyasi ve ticari ilişkilerin normale dönmesini sağlamakta yarar var.
Gerginliğin tırmanmaması zorunlu. Çünkü bu gerginlik ciddileşir ise, sonunda sözünü etmekten korktuğumuz tehlike ile yüz yüze geliriz. Doğalgaz akımındaki aksamalar, kesintiler, bizi daha çok üzer.
Bulgaristan’da atölye düşünen var