Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

1859 yılında kurulan Mülkiye’nin bugün 156’ncı “yaş günü” kutlanacak.

Hayattaki Mülkiyeliler biraraya gelecek, birkaç gazetede, (benim gibi) Mülkiye’de okumuş birkaç yazar “Mülkiye’yi öven yazılar” yazacak. Yaş günü kutlanmış olacak.

Halbuki, yıllar önce 4 Aralık günleri Ankara’da “önemli bir gün sayılırdı.” Başbakan, hükümet üyeleri, okuldaki kutlama törenine mutlaka katılırlardı. Yayın organları ilk haberlerinde Mülkiye’nin yaş gününden söz eder, törene katılan başbakanlar mutlaka bir konuşma yaparlardı.

Haberin Devamı

O zamanlar Mülkiye’de toplam 500 kadar öğrenci eğitim görürdü. Neden 500 öğrenciye bu ilgi gösterilirdi? Çünkü “Mülkiye” seçkin yetiştirmek üzere kurulmuş ve kuruluş amacı doğrultusunda başarılı bir çizgi tutturabilmiş bir eğitim kuruluşuydu. Türkiye’deki “politik kadrolar”, seçkinlere tahammül edemez hale gelince, Mülkiye ile uğraşmaya başladılar. Çünkü Mülkiyeli ortalamayı bozan kişiydi. Akıl karıştırıyor, sürüden ayrılıyor, farklı şeylerden söz ediyordu.


Seçkin değil, vasat aranıyor

Mülkiye’nin 4 Aralık törenlerine mutlaka katılan, orada seçkin gençlerle birlikte olmaktan, onlarla diyalog kurmaktan övünen başbakanlar, bakanlar yerine, Mülkiyelilerden “nefret eden”, Mülkiyelilerin kökünü kazımaktan, Mülkiye’yi normal okul düzenine getirmekten söz eden politikacılar duruma hakim oldu. Türkiye’de “müesseseleri” teker teker yıkıyoruz. “Mülkiye”, Osmanlı döneminden bu yana, devleti yaşatan, güçlendiren, yücelten bir müessese idi.

“Mülkiyeliler” bu vatanı, bu devleti, bu halkı korumak, kollamak, vatanın devletin ve halkın haklarını savunmak “misyonuna soyunurlardı...” Şimdi “Mülkiye” yok olmak üzere. Eski tip “vatan kurtaran Mülkiyeliler” yok olmak üzere...

Acaba, “Türkiye’de Mülkiye’nin sahneden çekilmesi, Mülkiyeli denilen insanların kökünün kuruması” bu ülkeye iyilik mi getirecek, yoksa bunların eksikliği hissedilecek mi? ‘Mülkiyelilik’, bir devlet ve hizmet anlayışı, bir disiplin, bir düşünce tarzı, bir kamu hukuku ve onu koruma kültürü, doğruluk ve dürüstlük felsefesi, hülasa bu gibi bir sürü kavram ve idealin birleştiği bir ruhtur.

Haberin Devamı


Bugün tören var

Mülkiye’de (Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde), hocalar, öğrenciler ve mezunlar her yıl 4 Aralık’ta okullarının kuruluşunu kutlamak için biraraya gelmeye devam ediyor. Genelde 50 yıllık mezunlara plaket verilir. Bugünkü törene karım (Nuran Akyüz Uras) ile katılacağım. Ona 50 yıllık mezun olarak, bana 60 yıllık mezun olarak plaket verecekler. Mülkiyeliler 4 Aralık’ta hep bir ağızdan Mülkiye Marşı’nı söylerler. Bu marş şöyle başlar:

“Başka bir aşk istemez, aşkınla çarpar kalbimiz, / Ey vatan, gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz.”

Mülkiyelilerin “vatana sahip çıkma, vatan müdafiliğine soyunma çabasını” bu marşın ilk iki kıtası çok iyi ifade eder. Mülkiye dekanı Prof. Dr. Serpil Sancar’dan öğrendiğime göre, Mülkiye’de 3.370 öğrenci okuyor. Her yıl ortalama 360 öğrenci Mülkiye’ye giriyor. Son yıllarda Mülkiye, kamu yönetimi bölümleri arasında en yüksek taban puanla öğrenci alan fakülte konumunda.

Haberin Devamı

Mülkiye’deki 6 farklı bölümden beş bölüme (iktisat, maliye, kamu yönetimi, uluslararası ilişkiler ve işletme) kabul edilen öğrenciler Öğrenci Yerleştirme Sınavı’nda en başarılı yüzde 1 öğrenci arasından, çalışma ekonomisine kabul edilen öğrenciler ise en başarılı yüzde 2 öğrenci arasından seçilmiş.