Türkiye’de her yıl üretilen 49 milyon ton meyve ve sebzenin yüzde 25 ila 40’ı ya üretim ve dağıtım zinciri aşamasında kayba uğruyor ya da satış ve tüketim aşamasında atık haline dönüşüyor.
En iyimser tahminle kayba uğrayan ürün miktarı 11.6 milyon ton. Bu da yıllık yaş sebze-meyve ihracatımızın tam 4 katı. Türkiye’de sebze-meyve ticareti 100 milyar TL. Bu miktarın en az 25 milyarlık bölümünün atık ve kayıp olduğu hesaplanıyor.
Türkiye’de mağazaları bulunan uluslararası toptancı kuruluşu, Metro Market, bir sosyal ve ekonomik sorumluluk projesi olarak Türkiye’de kayıpları en aza indirmek için çalışma yapıyor.
Metro Toptancı Market, TÜBİTAK iş birliğiyle gerçekleştirdiği araştırmayla konunun bilimsel boyutunu gündeme getirdi. Araştırma sonuçlarına göre alınması gereken tedbirleri, geçen nisanda, Metro Toptancı Market Genel Müdürü Kubilay Özerkan açıkladı.
Zarar çok boyutlu
Üretici büyük emek ve harcamayla ürettiği yaş meyve ve sebze, tarlada satış öncesi kayba uğrayınca, tüketiciye ulaşıncaya kadar kayba uğrayınca üretici zarar ediyor. Ekonomi zarar ediyor. En sonunda da tüketici kaybın bedelini ödemek zorunda kaldığı için ürünü yüksek fiyatla satın alıyor.
Kayıp ya da atıkla yiyecekleri kaybetmiyoruz, su, toprak, enerji, iş gücü, sermayeyi de yok ediyoruz.
Dünyada, insan tüketimi için üretilen gıdanın neredeyse üçte biri (yaklaşık 1.3 milyar ton) boşa gidiyor veya kayboluyor.
Gıda atık ve kayıplarının azaltılması ‘üçlü kazanç’ olarak değerlendiriliyor. Atık ve kayıpların azalması demek; çiftçiler, şirketler ve tüketiciler için para kaybının önlenmesi demek, daha az israfla daha fazla insanın beslenmesi ve iklim, su ve toprak kaynakları üzerindeki baskının azalması anlamına geliyor.
Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin genelinde gıda ürünlerinin;
Yüzde 16 - 20’si hasat öncesi ve hasat sonrası, yüzde 8 - 12’si aracı işlemleri sırasında, yüzde 8 - 12’si perakende zincirinde, yüzde 5 - 8’i tüketici satın aldıktan sonra kayba uğruyor.
Kayıplar üretim planlaması eksikliğinden, hasat öncesi ve sonrası teknik ve bilgi eksikliğinden, altyapı ve taşımacılık eksikliğinden kaynaklanıyor. Tüketim aşamasında ise atık sorunu var. Restoranlar ve gıda endüstrisi dünyanın en fazla atık üreten sektörlerinin başında geliyor.
Çalışmalar, gıda kayıp ve atıklarını önlemede üretimden tüketime zincirin bütün halkalarında iyileştirmenin zorunlu olduğunu ortaya koyuyor.
Ambalaj önemli
Zamanında ve doğru hasat, şehirlerarası nakliyede frigorifik araç, soğukta muhafaza, nem kaybı önleyici ambalaj kayıpları büyük oranda önlüyor. Ürün soğukta sergilenmezse yüzde 13’lük, soğuk zincirde taşınmazsa yüzde 9.5’lik ve uygun ambalaja konulmazsa yüzde 9’luk bir kayıp oluşuyor.
Ambalaj, kayıpları azaltmada önemli bir faktör, hem de yaş meyve ve sebzenin raf ömrünü uzatıyor. Para verilip alınan ürünlerin çöpe gitmemesi için ise tüketicinin eğitimi ön plana çıkıyor.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, enflasyonun en büyük nedenleri arasında yer alan gıda fiyatlarındaki oynaklığın önlenmesi için planlanan yapısal eylemlerin ekim ayında devreye gireceğini açıkladı.
Yaş meyve ve sebze de tedarik zincirinde fire oranlarının yarıya indirilmesi için, Metro Toptancı Market-TÜBİTAK araştırmasında yer alan tedbirlerin uygulamaya konulacağı anlaşılıyor.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024