“Ne yapmak gerek peki?/Sağlam bir arka mı bulmalıyım?/Onu mu bellemeliyim?/Bir ağaç gövdesine dolanan sarmaşık gibi/Önünde eğilerek efendimiz sanmak mı?/
İstemem!/
Herkesin yaptığı şeyleri mi yapmalıyım?/Sonradan görmelere övgüler mi yazmalıyım?/Güç sahiplerinin yüzünü güldürmek için biraz şaklabanlık edip,/Taklalar mı atmalıyım?/
İstemem! Eksik olsun!/
Sabah akşam dolaşıp pabuç mu eskitmeli?/Onun bunun önünde hep boyun mu eğmeli?/
İstemem! Eksik olsun böyle bir şöhret!/
/Eksik olsun!/
Ciğeri beş para etmezlere mi yetenekli demeli?/Eleştiriden mi çekinmeli?/
İstemem!/
/İstemem! Eksik olsun!/
/Korkmak, tükenmek, bitmek/
/İstemem! Eksik olsun!/
/Ama şarkı söylemek, düşlemek, gülmek, yürümek
Tek başına/Özgür olmak.../Dünyaya kendi gözlerinle bakmak/Sesini çınlatmak, aklına esince şapkanı yan yatırmak/Bir hiç uğruna kılıcına ya da kalemine sarılmak/Ne ün peşinde olmak, ne para pul düşünmek,/İsteyince Ay’a bile gidebilmek.../Başarıyı alnının teriyle elde edebilmek...
/Demek istediğim, asalak bir sarmaşık olma sakın./Varsın boyun olmasın bir söğütünki kadar;/Yaprakların bulutlara erişmezse bir zararın mı var?”
Bu dizeler, Cyrano de Bergerac’ın “balad”larından (şiirin müziğe uygulanan hali) biridir. Edmond Rostand’ın 1640 yılında yazdığı metni, Sabri Esad Siyavuşgil, nefis bir dil ile manzum olarak (duyguların, hislerin anlatıldığı, mısralardan oluşan, ölçü ve kafiyesi bulunan yazı şekliyle) Türkçeye çevirmişti. Benim dönemimde bu tür çeviriler ortaokulda Türkçe dersinde okutulurdu.
Cyrano önemli bir oyun
Cyrano de Bergerac’ın oyununu ilk defa 1952 yılında Ankara’da Devlet Tiyatrosu’nda Cüneyt Gökçer’den izleyerek hayran olmuştum. Daha sonra farklı sahnelerde farklı sanatçılardan izleme şansım oldu. Son olarak 2012 yılında New York’ta Jamic Lloyd’un yönetiminde Douglas Hodge (Cyrano) ile Clemence Poesy’in (Roxana) sahne aldıkları oyunu izledim.
Şimdilerde Cyrano de Bergerac, genel sanat yönetmenliğini Erhan Yazıcıoğlu’nun yaptığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın Harbiye’deki Muhsin Ertuğrul sahnesinde seyirciyle buluşuyor.
Mehmet Birkiye yönetiminde sahnelenen oyun büyük bir prodüksiyon. Sahnede 68 oyuncu ve müzisyen yer alıyor. Oyunun sahnelenmesinde sorumluluk taşıyan 10 kişi ile 33 kişilik bir teknik ekip var.
Cyrano rolünü üstlenen Yiğit Sertdemir (Cyrano) ile Ayşecan Tatari (Roksana) ve diğer oyuncular çok başarılı. İmkânı olanların çoluk çocuk bu oyunu kaçırmamalarını tavsiye ederim. Oyuna emeği geçenleri, oyuncuları kutluyorum.
Bu yıl İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın 101’inci yılı. Erhan Yazıcıoğlu’ndan öğrendiğime göre, şimdilerde 8 yetişkin tiyatrosunda, 2 çocuk tiyatrosu sahnesinde her ay ortalama 30-35 oyun için perde açılıyor. Oyunlar her hafta farklı sahnelerde dönüşümlü olarak seyirciye sunuluyor.
Halkımız tiyatroyu seviyor
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın güçlü ve büyük bir sanatçı kadrosu var. 720 kişilik toplam kadronun 325’ini oyuncu kadroları oluşturuyor.
10 sahnede toplam 3.400 seyirci koltuğu bulunuyor. 2014 yılında koltukların doluluk oranı yüzde 90 dolayında. Bizde tiyatroların bilet fiyatları hazmedilebilir ölçüde. New York’ta Cyrano oyununu kişi başı 230 dolar ücret ödeyerek onuncu sıradan izlemiştik. İstanbul’da Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’ndeki oyunun bilet fiyatları yetişkinler için 9-17 TL, öğrenciler için 3.5 TL.
İstanbul Şehir Tiyatroları’nı İstanbul belediyeleri destekliyor. Bu destek çok önemli. Tiyatronun yaşaması bakımından İstanbulluların hazmedilebilir bilet ücretiyle tiyatro izleyebilmesi bakımından önemli. Büyükşehir Belediyesi 2015 yılı bütçesinden tiyatroların desteklenmesi için 18.5 milyon TL ödenek ayırdı. Bu gibi destekler olmasa, New Yorkluların 230 dolar ödeyerek izledikleri Cyrano’yu İstanbul’da 9-17 TL’ye izleme şansımız olamazdı.