Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bodrum’un Gündoğan’ında her çarşamba semt pazarı kuruluyor. Geçen çarşamba günü Gündoğan pazarında domatesin kilosu 2 TL idi. Domatesler sera domatesi ama Bodrum’a yakın köylerdeki seraların ürünü. Gene sera ürünü salatalığın kilosu 2 TL, biberin 8 TL, patlıcanın 5 TL, barbunya fasulyenin 6 TL idi.

Diğer sebzelerden ıspanak 5 TL’den, çalı fasulye 6 TL’den satılıyordu. Kirazın kilosu 10 TL, çileğin kilosu 6 TL idi.

Gündoğan pazarının özelliği, mevsiminde, çevre yerleşim bölgelerinde yetişen sebzenin, meyvenin ağırlıklı olmasıdır.

Haberin Devamı

Kış aylarında halden getirilen ürünlerin çeşidi ve miktarı artar. Yaz aylarında halden pazara daha az mal gelir.

Gündoğan pazarında domates 2 lira
Yaz kış tezgâhında kendi ürününü satan yerel üreticiler de var.

Zeynep Kurnaz, Milas’ın İkitaş köyünden tezgâhında, sadece bahçesinde, tarlasında yetişeni, kendi emeğiyle yetiştirdiği otları, sebzeleri, meyveleri, zeytin çeşitlerini ve zeytinyağını satıyor. Yerel giyimi, güler yüzüyle pazarın en renklilerinden biri.

Üreticiler gelemiyor

Gündoğan pazarını İstanbul pazarlarıyla karşılaştırmaya imkân yok. Çünkü İstanbul pazarlarında günümüzde sadece halden gelen ürünler satılıyor. Pazarcı esnafı her sabah hale gidiyor. Satacağı ürünleri halden alıyor.

Günümüzde İstanbul çevresindeki bahçelerde üretim yapanlara rastlanmıyor. Bundan 10-15 yıl önce bizim Yeniköy pazarımızda, Yeniköy çevresindeki bahçelerde, Gümüşdere’de, Büyükdere’de, Boğaz’ın karşı yakasında Beykoz’da bahçeleri olan kadınlar, erkekler, sebze, meyve, yumurta satarlardı. Şimdilerde gelmez oldular. Çünkü üretim yaptıkları bahçeler, tarlalar konut oldu.

Önce üreticilerin gelmez olmasıyla pazarın rengi kaçtı. Daha sonra da market rekabetine dayanamayan pazarcıların sayısı azaldı.

Eskinin pazarlarının havasını özleyenleri bizim Gündoğan pazarımıza davet ediyorum. Pazar sadece alış veriş yeri değil. Her pazarda tezgâh açan, her pazara gelenler için pazar bir buluşma mekânı. Pazarcılarla ve alışverişe gelenlerle sohbet etmek pazarın tadı. Uzun süre birbirlerini görmeyenler hasret giderir.

Haberin Devamı

Pazarlar Batı ülkelerinde, büyük yerleşim bölgeleri çevresindeki tarım üretimini yaşattıkları için destekleniyor. Batı ülkelerinde semt pazarlarında halden satın alınan, marketlerde satılan ürünlerin değil, üreticilerin kendi ürünlerinin satılması teşvik ediliyor.

New York pazarları

New York’ta şimdilerde haftanın değişik günlerinde 54 ayrı yerde mahalle pazarı kuruluyor. New York’un mahalle pazarlarının özelliği, sadece New York çevresinde üretim yapan çiftçilerin kendi ürünlerini satabilmeleri. Bunun için adları “Üretici Pazarı-Farmers Market”.

Daha önceleri başka vesilelerle yazmıştım. Tekrarlayayım. Bu pazarlar, New York Belediyesi’nin çevre politikası çerçevesinde 1976 yılından bu yana kuruluyor.

New York Belediye Başkanı diyor ki: ”New Yok’un yerleşim bölgesi çevresinde çok sayıda küçük tarım arazisi var. Bu küçük arazilerde üretim yapanların büyük üreticilerle rekabet etme şansı yok. Bunlar üretim yapamazsa, tarım arazilerini satacaklar. Tarım arazilerine binalar dikilecek. Yeşil yok olacak. Bu küçük üreticilerin yaşaması New York için önemli. Bunlar ürünlerini şehir içindeki mahalle pazarlarında doğrudan satarlarsa, aracı ve pazarlama sorunu olmaz. Para kazanırlar. Tarım arazilerinde üretim devam eder.”

Haberin Devamı

Bunun için sınırlama getirilmiş. New York’a uzak mesafelerden ürün getirmek, başkasının ürününü pazarlamak yok. Pazarlara ürün getirenler New Yok’tan en fazla 90 mil uzaklıktaki tarım arazilerinde üretim yapanlar.

Pazarlarda kesme çiçek, meyve, sebze, süt ve süt ürünleri, unlu mamuller, ekmek, kurabiye, yumurta, serbest yetiştirilmiş tavuk eti, salam, sucuk, reçel gibi farklı ürünler var. Bu pazarlara ürünlerini getiren lisanslı 250 dolayındaki üretici ailenin New York’a yakın 120 bin dönüm tarım arazisine sahip oldukları söyleniyor

Pazardaki ürünlerin fiyatları genelde market fiyatlarından ucuz. Tezgâhların yarısından çoğunda “sertifikalı” organik ürün satılıyor.