AB ülkelerine Türkiye üzerinden izinsiz girenlerin Türkiye’ye iadelerini hedef alan “Geri Kabul Anlaşması” Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında 16 Aralık 2013 tarihinde Ankara’da imzalandı. TBMM Genel Kurulu’nda 25.06.2014 tarihinde kabul edildi. Resmi Gazete’de yayımlandı.
Bu anlaşmaya göre:
- AB ülkelerine girme ve oturma hakkı olmayan TC vatandaşları, herhangi bir işleme gerek olmadan Türkiye’ye iade edilecekler.
- Vize ve oturma izni olmadan Türkiye üzerinden AB ülkelerine giriş yapacak Üçüncü Dünya Ülkesi vatandaşları ile vatansızlar, herhangi bir işleme tabi olmadan Türkiye’ye iade edilecekler.
Anlaşmaya göre, TC vatandaşları için geri kabul yükümlüğümüz hemen yürürlüğe girdi. Ancak Üçüncü Dünya Ülkesi vatandaşları ve vatansızlar için anlaşma 3 yıl sonra yürürlüğe girecek.
Bu anlaşma Suriyeli sığınmacıların Türkiye üzerinden AB ülkelerine giriş yapmaya başlamadan imzalanmıştı. Suriyeli sığınmacılar akını karşısında, bizden istenen bu 3 yıllık geçiş süresinden vazgeçilmesi. Türkiye üzerinden AB ülkelerine giriş yapanların tamamının hiçbir işleme tabi olmadan Türkiye’ye gönderilmeye hemen başlanması.
Ödüller neler?
Buna karşılık, Türkiye’ye verilecek “ödünler” (veya ödüller) (1) AB ülkelerine girişte TC vatandaşlarına vize kolaylığı (muafiyet değil, kolaylık) ile (2) Türkiye’nin göçmenleri barındırmak için yapacağı harcamalara (Belli olmayan bir rakam üzerinden) katılım ve (3) 2006 yılından bu yana kesilen AB katılım müzakerelerinde 35 başlıktan birinin daha müzakereye açılması olarak belirtiliyor.
AB katılım müzakereleri “ciddiyetini kaybetmiş” durumdadır. Müzakereler 3 Ekim 2005 tarihinde başladı. Müzakerelerin ilk aşamasını tarama toplantıları oluşturuyor.
Katılım müzakereleri, Türkiye’nin AB müktesebatını ne kadar sürede kendi iç hukukuna aktarıp, yürürlüğe koyacağının ve etkili bir şekilde uygulayacağının belirleneceği sürece verilen isimdir.
AB’ye yaklaşabilsek
AB müktesebatı “Katılım Müzakereleri Fasılları” kapsamında 35 başlık altında toplanıyor. Her bir başlığın (faslın) müzakereye açılması, müzakereden sonra (buna tarama deniliyor), AB organlarının kararıyla (faslın-başlığın-tartışılan konunun) kapatılması gerekiyor.
İlk tarama toplantısı 20 Ekim 2005’te “Bilim ve Araştırma” faslı için, son tarama toplantısı da 13 Ekim 2006’da “Yargı ve Temel Haklar” faslı için yapıldı.
Bu güne kadar toplam 14 fasıl müzakerelere açıldı. Sadece bir başlık “kapatılabildi”.
Rum yönetimi, “ilişkilerin normalleşmesi” şartına bağlı olarak 8 Aralık 2009 tarihinde tek taraflı olarak 6 faslı bloke etti.
Sarkozy’nin cumhurbaşkanlığı döneminde Fransız hükümeti 5 faslın açılışını “üyelikle doğrudan bağlantılı” olduğu gerekçesiyle veto etti. Daha sonra veto edilen başlık sayısını 4’e indirdi.
(2005 yılında bizimle birlikte tarama süreci başlatılan Hırvatistan için 35 fasıldaki tarama 2011 yılında tamamlandı. Hırvatistan AB’ye 2013 yılında tam üye olarak katıldı.)