Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

2015 yılı şubat sonu, bankaların toplam kredileri 1.5 trilyon TL. Bir yıl önce 1.3 trilyon idi. Bir yılda 200 milyar TL arttı.
Toplam rakamın 1 trilyonu TL, kalanı yabancı para kredi. Toplam banka kredilerinin 70 milyar TL’si ihracat kredisi, 131 milyar TL’si yatırım kredisi. 460 milyarı işletme kredisi. 310 milyarı tüketici kredisi. 63 milyar TL’si tarım kredisi. Kalan diğer sektörlere verilen krediler. Toplamın üçte birini KOBİ’ler kullanıyor.
Ucuz faiz isteyenler şunları bekliyor:
- Faizin inmesiyle yatırımlar artacak.
- Üreticinin faiz yükünün azalması sonucu üretimi canlanacak.
- Konut kredisi faizlerindeki ucuzluk sonucu konut talebi büyüyecek.
- Borçluların faiz yükü hafifleyecek.
Ucuz faiz dönemi başladığına göre acaba bundan sonra ne olacak?
- Yatırımcı yatırıma başlayacak mı? Konut alımında canlanma olacak mı?
- Faizin ucuzlaması tüketicinin konut dışı ihtiyaçlarını karşılamak için daha çok borçlanmasına yol açarak, iç talebi canlandıracak, enflasyonu artıracak mı?
- En önemlisi, faizin ucuzlamasıyla artan kredi talebini karşılamak için bankalar nereden kaynak bulabilecek?
Ucuz faizin kredi talebinde ne kadar artış ortaya çıkaracağı belli değil ama bugünkü şartlarda (% 4 büyümenin gereği) 2016’da kredi talebinin en az 200 milyar TL artması, yıl sonunda kredi arzının 1.7 trilyon TL’ye yükselmesi gerekiyor.

Kaynak nerede?
Bankalar 1.7 trilyonu nereden bulacak?
- Bankaların ana kaynağı mevduat hesapları. Buradan krediye yönlenecek imkân 1.1 trilyon TL dolayında.
- Bankalar yurtdışından krediyle borçlanarak kredi imkânlarını artırıyorlar. Bu kaynaktan da 300 milyar TL geliyor.
- TCMB’nin bankalara verdiği kredilerin toplamı 100 milyar TL.
2016 yılında artacak 200 milyar TL kredi talebinin karşılanması için:
- TCMB bankalara verdiği toplam krediyi 120 milyar TL’ye çıkarabilir.
- Hazine, vadesinde ödediği bono ve tahvilden daha az borçlanıyor. Bu yoldan 20 milyar TL’lik bir kaynak sağlanabilir.
- Kalıyor 160 milyar TL’lik ihtiyaç.
- Faiz düşecek, mevduatta artış zor.
- Yurtdışından borçlanmaları daha zor.

Krediler ucuzlar mı?
Daha da zor olan, bankaların “emir ve kumanda” zincirinde faizi aşağıya çekmeleri. Çünkü mevcut şartlar bankaların kaynak maliyetlerini aşağıya çekmelerine imkân vermiyor.
- TCMB faiz ucuzlayınca, bankalara 100-120 milyar TL’lik kaynağın maliyetini aşağıya çekebilir ama, işte o kadar.
- Mevduat faizi aşağıya çekilse çekilse yüzde 8’e çekilebilir. Yüzde 8 mevduat faizinin bankalara maliyeti yüzde 16.5. Bankalar yüzde 16.5 ile mal ettikleri mevduat kaynağından kredi verirken nasıl bir faiz talep edebilirler?
- Mevduat faizi yüzde 6’ya gerilerse, krediye dönüşebilir mevduat kaynağı maliyeti ine ine yüzde 14.0’e inecek.
- Bankalar yurtdışından kullandıkları 100 milyar dolarlık kaynağı ortalama yüzde 4.0-4.5 dolar faiziyle temin ediyorlar. Bu kaynağın TL maliyeti yüzde 12-yüzde 15 dolayında. Yurtdışından kullanılan döviz kredilerinin tamamı krediye dönüştürülemiyor. Yüzde 20-25’i zorunlu karşılık olarak ayrılıyor. Sonuç olarak, döviz kredilerinin TL maliyeti yüzde 16 - yüzde 17 oluyor.
Açık anlatımla, “TCMB faizi indirdi. Bankalar da faizi indirsin” demek kolay da ucuz faiz için kaynak bulmak gerek.
Kaynak maliyeti yüksek olduğu sürece ucuz kredi vermek imkânsız. Daha da önemlisi, kaynak artmadıkça kredi imkânlarını ucuz-pahalı artırmak çok zor.