Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

New York’ta 11 Eylül 2001’de yıkılan Dünya Ticaret Merkezi diye bilinen ikiz kulelerin bulunduğu bölgede bir anıt istasyon binasının ön açılışı yapıldı.
Oculus diye adlandırılan bu anıt projenin içinde, tren ve metro istasyonları ile alışveriş merkezi var. İstasyon binasından çevredeki alanlara ve özellikle liman bölgesine yer altından yaya geçiş yolları bulunuyor.
Oculus’un dış ve iç görünümü etkileyici. Dış görünümü iki kanadını açmış beyaz bir kuş görünümünde. Orijinal projede kanatların hareket etmesi öngörülmüştü. Fakat 2 milyar dolarla başlayan proje 4 milyar dolara çıkınca, kanatları hareket ettirecek hidrolik sistemden vazgeçildi.
11 Eylül 2001’de yıkılan ikiz kulelerin bulunduğu bölge için hazırlanan ana proje kapsamında önce yeni bir kule inşa edildi. Şimdilerde o kulenin yanında ikinci kulenin inşaatı devam ediyor. Oculus ulaşım merkezi bu kuleler arasında yer alıyor.
Ulaşım Merkezi’nin tasarımı 2004 yılında Santiago Calatrava’ya sipariş edildi.
Oculus 2011 yılında tamamlanacaktı. Projenin maliyetinin yükselmesinin ve gecikmesinin mimarın suçu olduğu söyleniyor. Calatrava, projelerindeki maliyet artışı ve gecikmeyle ünlendiği, “Dünyanın en nefret edilen mimarı” diye adlandırıldığı halde, hemen her ülkede büyük projeler için akla ilk gelen isim.
Çünkü imzasını taşıyan projeler “anıt” haline geliyor ve dünyanın her yanından turistlere “gel gel” yapıyor.
Santiago Calatrava Valls (1951, Valencia) bir İspanyol mimar. 1992 Olimpiyat Oyunları’nın gerçekleştiği Barcelona’da inşa edilen Montjuic Radyo Kulesi (1991) ile ünlendi.
Dünyanın değişik ülkelerinde pahalı, büyük projeleri gerçekleştirmeye başladı. Tasarımları daha çok köprü ve tren istasyonları, müze kule ağırlıklı projelere ait tasarımlar. Mimarlık ve inşaat mühendisliği kariyerine ek olarak Calatrava aynı zamanda resim yapıyor ve heykeller tasarlıyor. 2003 yılında New York’ta Metropolitan Sanat Müzesinde “Heykeltıraşlıktan Mimarlığa” adını taşıyan bir sergisi vardı. Calatrava, Oculus projesinde, 1867’de Milano’da inşa edilen Vittoria Emanuele alışveriş merkezinden etkilendiğini söylüyor.

Haliç’e köprü yapacaktı
İstanbul Metrosu Haliç geçişi köprüsü projelendirilirken Santiago Calatrava İstanbul’a davet edildi. 2004 yılında İstanbul’a geldi. Değişik ülkelerde, çok sayıda köprüyü tasarlayan ve tasarladığı köprülerin bulundukları şehirleri ünlendiren Calatrava’yı, İstanbul’a çeken Leonardo Da Vinci’nin II’nci Beyazıd döneminde Haliç için yaptığı köprü projesiydi. “Haliç’e Mimar Sinan’ın eserleriyle aynı dili konuşan bir köprü gerekli” diyordu. Haliç üzerine yapılacak köprünün çok az destekle su üzerinde yüzüyormuş gibi duran, transparan ve zarif bir eser olması gerektiğini söylemişti. Köprü projesini onaylayacak Anıtlar Kurulu üyeleri, İspanyol mimar Calatrava’ya randevu bile vermediler.
Daha sonra Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın, Calatrava’nın Valencia’daki ünlü köprü projesinden esinlenerek çizdiği projeye dayalı olarak Haliç köprüsü inşa edildi.
Calatrava’nın Haliç projesi için 8 milyon dolar ücret istediği, bu nedenle kendisine iş verilmediği söylendi. İstanbul’da Haliç köprüsü işini alamayan Calatrava, aynı yıl New York’taki Oculus ismi verilen dev proje için 6.3 milyon dolar ücretle anlaşma imzaladı. Biz Haliç köprüsünü yaptıramadık. Şimdilerde insanlar New York’a Calatrava’nın eserini görmeye koşuyor.