Anadolu anlatımı ile 15 Temmuz’da “Büyük kaza bela atlattık.” Yıllar boyu ülkenin her köşesinde, her müessesesinde yuvalanmış şer kuvvetlerinin hedeflerine ulaşmasını millet canı pahasına önledi. 15 Temmuz’un ekonomiyi nasıl etkilendiğini, 15 Temmuz’u izleyen günlerde İktisatçı Dr Alaattin Aktaş şöyle anlatmıştı;
“15 Temmuz darbe girişimi Türkiye ekonomisini birçok kanaldan olumsuz yönde etkiledi. Üretimimiz düştü, ihracatımız geriledi, konut satışları başta olmak üzere alışveriş sekteye uğradı, insanlar geleceklerini daha bir puslu görmeye başladı, bu yüzden de “Ne olur ne olmaz” düşüncesi ağır bastı ve harcamalar kısıldı. Daha az turist geldi, daha az döviz kazandık, işsizlik her zamankinden daha yüksek düzeylere tırmandı. Tam bir zincirleme olumsuz reaksiyon oluştu adeta. Hemen her kesimde moraller bozuldu, “İşler acaba ne zaman yoluna girer, normalleşme ne zaman sağlanabilir” sorusu sorulmaya başlandı.
Olumsuzluğu iki türlü yaşadık. Yurtiçinde yaşadıklarımız, ekonomideki bozulma bize yeter de artardı. Ama bir de Türkiye’ye bakışın, olumsuza dönmesi yönüyle yaşadığımız sorunlar oldu.
Yabancılar en azından bir süre Türkiye’ye borç vermede daha nazlı davrandılar, borç verenler de daha yüksek faiz istediler. Bu olumsuzluk tümüyle geride kalmış da değil. Çünkü en büyük sorunu aşmış değiliz, öyle çok kısa sürede de aşabilecek değiliz.
Şunu kabul etmemiz gerekiyor; yurtiçinde sorunların üstesinden, tahminlerden daha çabuk geldik. Üretim de normale döndü, ihracat da, piyasadaki alışveriş de... Üstesinden gelemediğimiz ve kolay kolay gelebilecek gibi görünmediğimiz bir sorun var. Hem zaten bu sorun 15 Temmuz darbe girişiminden aldığımız en büyük yara! Yurtdışındaki Türkiye algısı bozuldu. Türkiye’ye bakış değişti...”
‘Unutamayız...’
İktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez ise, l5 Temmuz’un ekonomiye etkisini farklı açıdan değerlendiriyor;
“Dünyada ve Türkiye’de ekonomide belki 510 yılda yaşanacak birçok olayın bazen bir hafta içinde yaşandığını ve her şeyin bir anda değiştiğini görüyoruz... Bunun sonucunda ekonomi canlanma ivmesini kaybediyor. Bu durum, sisten göz gözü görmeyen bir yolda sis farları olmayan bir arabayla yolculuk yapmaya benziyor. Çok yavaş gitmekten ve karşıdan gelenlerin de çok yavaş gitmesini dilemekten başka yapacak bir şey yok.”
15 Temmuz şehitlerini unutamayız. FETÖ’nün neden olduğu kötülükleri unutamayız. FETO kalıntılarını sonuna kadar temizlemeye mecburuz.