AKP’nin seçim için hazırladığı bildirgesinde sosyal politikalara ağırlık veriliyor. Alt gelir grupları ile dar ve sabit gelirlilere “seçim şekeri” dağıtılacak.
Vaatler uygulanır, uygulanmaz... Ama vaatler “cazip” ve de “şeker tadında”.
Seçmenlerin oylarını etkileme gücü olan vaatlerle propaganda dönemine giriliyor. 4 Ekim’de açıklanacak AKP seçim bildirgesinde, “sosyal politika” kapsamında yer alacak vaatler şöyle:
-Sosyal yardımlardan yararlanan 30 milyon kişiden, nakdi yardım alan 2 milyona ödeme bankamatikle yapılacak.
-İşsizlik maaşı almak kolaylaştırılacak.
-Sosyal yardım alanlara ek olarak 3 milyon aileye daha destek verilecek.
-Yüz bin kadına evde çalışma imkânı sağlayacak bir teşvik sistemi kurulacak.
-Taşeron işçilik sona erdirilecek.
-İşini kuran gençlere hibe verilecek.
-Üniversite bitiren gençlere iş buluncaya kadar cep harçlığı ödenecek.
-200 bin kişi ağaçlandırma, park bahçe işlerinde çalıştırılacak.
Dert gerçekten de çok
İş çevrelerinin hoşuna gidecek vaatler de var:
-Dolar fiyatının artması ve kriz söylentileri etkisinde kalan iç piyasanın canlandırılması sağlanacak.
-Sanayinin maliyetinin dürülmesi için, işçilik maliyeti yükü azaltılacak. KOBİ’lere ucuz faizli kredi verilecek.
Bu vaatler uygulanır mı, uygulanmaz mı ayrı mesele ama bu vaatler AKP’nin “TÜİK’in Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması”nı iyi okuduğunu gösteriyor.
TÜİK’in açıklamalarına göre:
-Nüfusun 15 milyonu milli gelirin yüzde 6.1’ini paylaşırken, 15 milyonu milli gelirin yüzde 48.4’üne sahip.
-Halkın kullanılabilir gelirinin yüzde 71.2’sinin kaynağı maaş, ücret, yevmiye, emekli aylığı ve sosyal yardımlar.
-Nüfusun yüzde 29.4’ü yoksul. Yüzde 15’i yoksulluk sınırının altında.
-Her 100 kişinin 65’i borçlu. Her 100 kişinin 26’sı borç yükünün ağırlığından yakınıyor.
Yılların birikimi...
Vaatler “şeker” gibi de...
-AKP 2002’den bu yana iktidar partisi. Geçen sürede tabii ki ülkede ekonomik ve sosyal yapıda iyileşmeye destek verdi. Ama bu seçim vaatlerine konu olan sosyal ve ekonomik sorunlar bu uzun dönemde ele alınamayan veya çözülemeyen sorunlardandır.
-Sosyal sorunların çözümü önemlidir. Bütün bunlar bütçeden kaynak aktarılmasıyla mümkün olabilir. ”Almadan vermek Tanrı’ya mahsustur”.
Bütçenin ana kaynağı olan ”vergi gelirleri, artan gelirden değil, tüketim harcamalarından alınıyor”.
Düşük gelirliye bütçeden para harcamak için vergiyi artırmak zorunlu. Ama artan vergi tüketimden alındığı için, artan vergiyi ödeyecek olanlar, fasulye, maydanoz alan, otobüse binen yoksul kesim, dar ve sabit gelirliler, memurlar, işçiler oluyor. Para bir cebe girerken, öbür cepten çıkıyor.
Her neyse... Seçim dönemindeyiz... Kaynak nereden bulunacak, uygulanır mı, uygulanmaz mı gibi tartışmalara girmenin zamanı değil... Vaatlere bakalım. Niyet iyi ise, mesele yok diyelim.