Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Geçen hafta Deutsche Welle radyosunun internet sayfasında yayınlanan bir fotoğraf ve Bodrum’dan Yunan adalarına ulaşabilenlerle ilgili bilgiler, “sarsıcı” idi.

Fotoğrafta, adalara ulaşan kişilerin perişan durumu ile sığınmacıların kullandığı botların ne kadar eften püften botlar olduğu görülüyordu. Haberde ise, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin açıklamaları yer alıyordu.

Açıklamaya göre, bu yıl içerisinde 208 bin sığınmacı botlarla Midilli Adası’na ulaşabilmiş. Komiserlik, adanın sığınmacıların ana istikameti olduğuna işaret ediyor. Bodrum’un karşısındaki Kos Adası’na ulaşabilen sığınmacıların sayısı ise 40 bin dolayında. Üçte ikisi erkek, yüzde 70’i Suriyeli, yüzde 18’i Afgan ve yüzde 3’ü Pakistanlı. Ege adaları üzerinden Yunanistan’a gelen sığınmacıların toplam sayısının ise 390 bine ulaştığı belirtiliyor.

Haberin Devamı

İtalya’nın da başı dertte
Yunanistan Türkiye üzerinden sığınmacı alırken, İtalya da Afrika kıyılarından deniz yoluyla kıyılarına ulaşan sığınmacılarla uğraşıyor.
İtalya’ya Eritre, Nijerya ve Somali gibi Afrika ülkelerinden gelen sığınmacıların sayısı 131 bine ulaşmış durumda.
Biz 2 milyon sığınmacıyı ne yapacağımızı bilmiyoruz. Sadece Bodrum kıyılarından Yunanistan’a ulaşabilen sığınmacı sayısı 400 bine yaklaşmış. Ekonomik sorunlarla boğuşan Yunanistan ne yapsın? Dikkat buyurulursa, Bodrum’dan ve Afrika’dan Yunanistan ve İtalya’ya ulaşabilen sığınmacıların sayıları veriliyor. Denizde boğulanların, kaybolanların sayısı gündeme gelmiyor. Akdeniz’de, Ege’de boğulanların ve kaybolanların sayıları açıklanmıyor.
Sığınmacılar için biz doğudaki sınır kapılarını açtık, açıyoruz. Ama batıdaki çıkış kapılarını kapatıyoruz. Sığınmacılar Türkiye’ye geldi, geliyor. Ama onların çoğu Türkiye üzerinden deniz veya kara yoluyla Avrupa ülkelerine ulaşmak istiyor. Edirne sınırından geçmelerine imkân verilmiyor. Deniz yolundan çıkışlarını jandarma önlüyor.
Sığınmacı ekonomisi oluştu
Türkiye’den çıkmanın tek yolu Bodrum’da en ucuzundan bir şişme bot bularak ve de boğulmayı göze alarak denize açılmak. Sığınmacıların doğru dürüst, güvenli deniz araçlarıyla Bodrum’dan yola çıkmaları imkânsız. Çünkü sığınmacı taşıyan deniz araçları, yolda yakalanırsa araca el konuyor. Sahile ulaşırsa sahilde el konuyor. İşte bunun için adaların sahilleri sığınmacıları taşıyan uyduruk lastik botların ve uyduruk deniz araçlarının, lastik botların enkazıyla dolu.
Bu hareketin tabii ki insani boyutu önemli ama insani boyutun ötesinde bir de ekonomik boyutu var. Birileri bu sığınmacıları Bodrum’a taşıyor. Birileri kaçakçılarla tanıştırıyor. Birileri sığınmacılara uyduruk deniz aracı temin ediyor. Bunları yapanlar hayır için yapmıyor. Zavallı sığınmacılar bunları yapanlara dolarla ödeme yapıyor. Koskoca bir sığınmacı sektörü oluşmuş. Sığınmacı sayısı dikkate alınırsa sektörün ne kadar büyük olduğu kolaylıkla tahmin edilebilir.