Giresun’a gittim. Dönüşte dostlar, “42 No’lu Tirebolu Çayı getirdin mi” diye sual eyledi.
Giresun ile ilgili yazımda “42 No’lu Tirebolu Çayı”nın sadece Tirebolu’da satıldığını yazmıştım.
Okuyucu-larımdan, “Bu çay şimdilerde marketlerde satılıyor” diye yazanlar oldu. Çaykur’un “42 No’lu Çay”ı ile “42 No’lu Tirebolu Çayı”nın farklı olduğunu yazanlar oldu. Neyin ne olduğunu araştırarak yazmak mecburiyeti doğdu.
Türkiye’de yetiştirilen yaş çay yaprağı 1.3 milyon ton. Giresun’da yetiştirilen yaş çay yaprağı 20 bin ton. Giresun’da çok az çay yetişiyor. Tirebolu’da çok çok az çay yetişiyor. Giresunlular, toprak ve iklim özellikleri nedeniyle Giresun çayının farklı olduğunu iddia ediyor. Tirebolular ise Giresun’un en iyi çayını üretmekle övünüyor. Tirebolu’da sınırlı bir üretim alanında üretilen çay geleneksel “iki buçuk yaprak” yöntemiyle toplanıyor. Çay filizinin ucundaki en taze 2 yaprak ve ucunda açmak üzere olan yarım yaprak çayın en kaliteli yaprakları...
Eskiden elle toplamada, ‘iki buçuk yaprak’ ayrımı vardı. Günümüzde makasla kesme sonucu filiz ucundaki taze yaprakların yanında diğer koyu yeşil renkli olan ve daha kart diğer yapraklar da kesiliyor. Bu kart yapraklar sebebiyle çayda kalite ve lezzet kaybı yaşanıyor.
1959’da Çaykur Tirebolu’da çay işleme tesisi kurdu. Bu tesis, Çaykur’un 42 No’lu tesisi olarak biliniyor.
Tirebolu iklimi farklı
Giresun’un Espiye ve Eynesil ilçelerinde üretilen çaylar toprak açısından özellik taşıyor. Bölgenin Rize’den daha fazla güneş görmesi çaya tam da tiryakilerin sevdiği buruk tadı veriyor. Tirebolu çayının bir özelliği de sahile yakın değil, dağlarda yetişmesi.
Tirebolu çayı, elek gözüne göre yedi farklı tür (nevi) çay üreten Çaykur’un ‘2. nevi’ ürünü. İki numaralı elekten filizin yalnızca üst kısmı geçiyor. Çayın bu ince kısımları keyif çayı olarak biliniyor. Mayıs ayının ilk sürgünlerinden üretilen Tirebolu çayı harmanlanmayan, farklı nevilerin birbirine karışmadığı en kaliteli ve lezzetli çay olarak kabul ediliyor. Tirebolulu, yerel tarih araştırmacısı Ayhan Yüksel’den öğrendiğime göre, Tirebolu tesisinin bu yılki yaş çay alım kontenjanı 12 bin 500 ton olarak sınırlandırılmış. Geçen dönem 2 bin 600 ton kuru çay üretilmiş. Yöre dışı yaş çay işlenmiyor ama makbul olan mayıs sürgünü. Haziran-temmuz sürgününde çayın özelliği zayıflıyor. Tireboluların bekleyişi tesisin kapasitesinin artırılması.
42 No’lu Tirebolu çayında tüketiciyi tereddüte düşüren 2 gelişme var. (1) Çaykur’un 42 No’lu Tirebolu Çayı, Rize’de de paketlenmeye başladı. (2) Tirebolu’da ‘42 Tirebolu’ markası ile bir özel sektör tesisi de çay üretiyor.
Çaykur’un Rize’de Tirebolu’da üretilen yaş çay yanında bölgenin diğer yörelerinde üretilen çayları da kullanarak paketleme yaptığı söyleniyor. Çaykur’un ‘42 No’lu Tirebolu Çayı’ paketlerinde bulunan, paketin içeriği hakkındaki bilgi söylentiyi teyit ediyor. Pakette verilen bilgi şöyle:
“Bu çay, Doğu Karadeniz Bölgesi’nin batısında farklı iklim özelliğine sahip, yüksek kesimlerdeki kaliteli çay yapraklarından özenle üretilmiş, adını yöreden alan, nefis demi ve aroması ile farklı bir tiryaki kitlesi yaratan özel çaydır.”
Tirebolu’da özel sektöre ait Tirebolu Çay Fabrikası da ‘42’yi marka olarak tescil ettirdiği için, paket üzerine ‘42 Tirebolu’ yazabiliyor.
Gerçeğini bulmak zor
Fabrika yetkilileri 1920’de Pontus çetelerine karşı gönüllülerden oluşan Nizamiye Alayı’nı kuran Tirebolu doğumlu Hüseyin Avni Bey komutasındaki 42. Alay’ın hatırasını yaşatmak için ‘42’nin marka olarak kullanıldığını belirtiyor. İyi bir komutan olan Hüseyin Avni aynı zamanda bir yazar ve düşünürdü. Yayınlanmış tek yapıtı, ‘Trabzon ili Laz mı Türk mü?’ adlı eserdir.
Bu olan bitenler Tirebolu çayına olan güveni sarsıyor. Tirebolu’da yetişen çay bitkisinden el ile toplanan, ‘iki buçuk yaprak’tan üretilen gerçek Tirebolu çayını içmek hayal oluyor. Tirebolu çayının tiryakileri veya merak edenler internette değişik sitelerde satılan, paketlerinin fotoğrafları yayınlanan çaylardan sipariş edebilirler. Hangisinin gerçek Tirebolu çayı olduğunu bilemeden afiyetle içebilirler.
İlla da gerçek ‘42 No’lu Tirebolu Çayı’ içmek isteyen olursa mayısta Tirebolu’ya giderek, Çaykur tesisinin önünde kuyruğa girecek.