Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Asmanın gen merkezi, bağcılık ve şarapçılığın anavatanı Anadolu. Anadolu’da bağcılık ve şarapçılığın tarihi milattan önce 3-4 bin yıllarına kadar uzanıyor.

Hititlilerin Anadolu’da yetiştirdikleri üzümden şarap yaptıkları biliniyor.

Türkiye bugün de, bağ varlığı ile dünya ülkeleri arasında İspanya, Fransa, İtalya ve Birleşik Devletler Topluluğu’nun (Rusya) ardından 5’inci sırada geliyor.

Yaş üzüm üretiminde ise 4.0 milyon tonluk üretim ile, İtalya, Fransa, İspanya, Birleşik Devletler Topluluğu ve ABD’nin ardından 6’ncı sırada yer alıyoruz.

Haberin Devamı

Üçte biri kurutuluyor

4 milyon ton yaş üzümün 2 milyon tonu sofralık,1.5 milyon tonu kurutmalık, 500 bin tonu şaraplık üzüm.

Sofralık üzümün yarıdan fazlası şıralık olarak değerlendiriliyor. Sirke, şıra, pekmez gibi üzüm ürünleri yapımında kullanılıyor.

Kuru çekirdeksiz üzüm üretiminde dünya pazarında önemli bir yerimiz var. ABD 340 bin ton çekirdeksiz üzüm üretiyor. Biz-300 bin ton dolayındaki üretim ile ikinci sıradayız. Çekirdeksiz kuru üzümün her yıl 250 bin tonunu ihraç ediyoruz. 500 milyon dolar dolayında ihracat gelirimiz var.

Üretici mutsuz

Günümüzde üzümün değeri giderek anlaşılmaya başlandı.

Ne var ki, üzüm üreticisinin örgütlenememesi, önceki yıllarda kurulan tarım satış kooperatifleri sisteminin devre dışı kalması sonucu, üzüm fiyatları çok dalgalı, üretici mutsuz.

Üzümün kilosunu 1-2 TL’den satabiliyor. Geçen yıl en kaliteli sofralık üzüm 2.30 TL’den satıldı.

Şaraplık üzümler 50 kuruş ile 1 TL’den işlem görüyor.

Üzüm çok sayıda üreticiyi ilgilendiren bir tarım ürünü. Diğer tarım ürünlerinde olduğu gibi, üreticinin teşkilatlanamaması, daha önceleri yararı görülen kooperatiflerin devre dışı kalması, üretici birliklerinin kurulamaması, üretim ve kalite konusunda iyileştirmeye imkan vermiyor. Ürünün gerçek değerini bulmasını önlüyor.