ŞEFFAF Oda’nın ilk programı Zülfü Livaneli ile başlamıştı. 10. yılda da onunla başlıyoruz.
300’e yakın program, 750’yi aşkın konuk...
Şeffaf Oda 10 yaşında... Farklı kanal tv8’de...
Ve 10 yıl sonra daha gençleşmiş, daha dinç bir Zülfü karşımızda...
1 yıldan daha az bir zamanda 10 kilo vermiş.
....................
Çekim için tekneye biniyoruz ve The Grand Tarabya Otel’e geliyoruz...
Karşımızda Boğaz ve yat limanıyla bütünleşen The Grand Tarabya Otel...
Tayland’da kitap
ZÜLFÜ Livaneli’nin son kitabı “Kardeşimin Hikayesi” 4 ayda 250.000 sattı.
Bu bağlamda programa Zülfü’nün şarkısı “Kardeşin Duymaz El Oğlu Duyar”la başlıyoruz
Mikrofonda sanatçı Deniz Çevik...
Zülfü “Kardeşimin Hikayesi”ni anlatıyor:
“Psikolojik takıntılı bir adam, Karadeniz’de bir balıkçı kasabası ve orada işlenen bir cinayet dolayısıyla oraya gelen bir gazeteci, genç kız. Bu emekli mühendisle o kızın ilişkileri üzerine giden bir şey. Aşk, hayat, unutmak, hatırlamak, ölüm üstüne garip düşünceleri olan kitap.”
Zülfü kitap yazarken kendini ülke gündeminden soyutluyor. Kitabı Tayland’da kıyı köyünde yazmış.
Duru sesiyle Deniz Çevik
DENİZ Çevik Saint Benoit mezunu, sonra Fransız Dili ve Edebiyatı okumuş, Galatasaray Üniversitesi’nden de iletişim masterlı.
Müzik eğitimi: İstanbul Devlet Konservatuarı Müzikal Bölümü...
Ajda Pekkan, Ali Kocatepe ve Ferhat Göçer’e eşlik etmiş.
Duru sesini yansıtan albümü “Sayın Hayat” gerçekten güzel... Albümün adını taşıyan şarkı, Sıla’dan...
Programda albümünün baş şarkısı “Sır”ı söylüyor. Beğeniyle dinliyoruz.
Tüm The Grand Tarabya ailesine, organizasyon için Banket ve Satış Sorumlusu Merve Balaban ile Halkla İlişkiler Koordinatörü Gülüm Baş’a buradan da teşekkürler...
BİTKİLER KONUŞUYOR3.ANTREPO’DAKİ Bienal yapıtlarından biri...4-5 çiçek saksısı...
Her birinden çıkan ince kablolar birbirine bağlanmış. Sonra da 2 metre yanlarındaki çok yelkenli tekneye benzer bir konstrüksiyona...
Yelkenler sürekli kıpır kıpır titriyor.
İKSV’nin İletişim Başkanı Ayşe Bulutgil açıklıyor.
Saksılardaki bitkiler birbirleriyle iletişim halindeler.
Yelkenlerin titreşimi bitkilerarası iletişime bir kanıt.
İlginç bir tasarım.
Acaba hangi dilde konuşuyorlar?
Ana dilleri de var mı?
Bunu bilsek keşke...
Bize kim bilir neler anlatırlar.
Arka sokaklar
3. Antrepo’ya girişte bir tuğla duvar karşımızda.
Altına Kafka’nın kitabı konmuş.
Zaten konsept duvarlar meydan, sokaklar...
Harika bir “video” izledim. Romanların dönüşüme isyanlarını anlatan bir “rap” gösterisi, festival filmi olabilir.
Hareket, sertlik, maçoluk, dans, polis sirenleri, suç ve müthiş kamera kullanımı...
Pakistanlı bir sanatçının renklerle Türk opera sanatçılarını buluşturan gösterisi de nefes kesici...
Bu yıl “Bienal” daha da heyecan verici.
Mutlaka görülmeli ama mutlaka...
Nejat beye (Eczacıbaşı) bir kez daha teşekkür. İKSV İstanbul’un gökkuşağı...
TANRI PARÇACIĞI“Tanrı parçacığı” deyimiyle, dünya ortalama insanını ilk kez yazar Dan Brown tanıştırdı.
Bu parçacığı üretmek misyonunu üstlenen CERN laboratuvarını da...
CERN nihayet “Tanrı parçacığını” üretti.
Yani sıfırdan bir kitle üretildi.
Bilimle Tanrı arasında bir çelişki mi?
Bilim de yoktan yaratmış oluyor.
Aslında...
Tam tersi...
Tanrı’nın yoktan varlığının bilimsel kanıtı diye bakın olaya...
Bilimin Tanrı önünde eğilişi, biat edişi.
Bu kabaca anlatımın bilimsel açıklamaları için Özer Çiller’in yeni çıkan kitabını öneriyorum.
“TANRI PARÇACIĞI’NIN SIRRI TANRISAL SİSTEM Bilimsel Bir Yaklaşım.”
İlgiyle ve keyifle okuyacaksınız.
Özer Çiller “Tanrı Parçacığının Tanrısal sistemin enformasyonu olduğu” savını savunuyor.
Hedefini de şöyle yazmış:
“Kitabın hedefi farklı dinlerin, kültürlerin birlikte yaşayabilmelerini kolaylaştırmak ve birleştirici diye diyaloglarını ortak bilimsel paydalarda, tek bir YARADAN’ın (creator) etrafında pekiştirmektir.”
Özer Çiller’in 7 kitabı var.
Bunların 4’ü yabancı dillere çevrildi.
Dünyanın en büyük kitap devi Amazon’da da satılıyor.