Hande Soral, Pascal Nouma ve Nihan Çilesiz’le Portaxe’ın muhteşem manzarasında çekilen keyifli bir program.
ŞEFFAF Oda’da dönem sürprizi yaşanıyor. Fatih dizisinin Gevher Sultanı Hande Soral etrafında kastı oluşturuyoruz.
Shakespeare’in ünlü Othello’su siyahi “emiri” de Pascal Nouma oluyor.
Kral ve prenses var... Bir de müzik prensesi gerekiyor.
O da, Nihan Çilesiz.
Hande’nin Pascal tedavisi
HANDE Soral, isminin anlamını yaşıyor; “Gülücük.”
Yeni dizisindeki Gevher’in anlamı da “değerli taş...”
Hande Bilgi Üniversitesi Psikoloji mezunu.
Mastera hazırlanıyor.
Oyuncu psikoloğu olmak istiyor.
Pascal araya giriyor: “Bana problemlisin diyorlar ama problemin ne olduğunu söylemiyorlar. Çözecek bir doktor arıyorum.”
Hande “ben çözeceğim” diyor.
..........................
Hande’ye aşık olduğunda doğrudan söyleyebilir misin diyorum.
Tereddüt etmeden “evet” diye yanıtlıyor.
“Diyelim ki Pascal’a aşık oldun. Bunu nasıl söylerdin” diye soruyorum.
Pascal’a aşkını anında ve doğaçlama rolle ilan ediyor:
“Ne kadar mutlu oldum seni tanıdığıma gerçekten daha önce böyle şeyler hissetmemiştim. Galiba senden çok hoşlanıyorum. Yani bu aşk mı bilmiyorum adının ne olduğunu da bilmiyorum. Karşılıklı da olmak zorunda değil ama senden çok hoşlanıyorum.”
Pascal da “teşekkürler canım” diyerek cevaplıyor.
Nihan Çilesiz şovu
NİHAN Çilesiz, İTÜ Devlet Konservatuarı mezunu...
20 yıldır müzikle uğraşıyor. 10 yıldır Serdar Ortaç’ın vokalisti.
Ama her vokalist gibi sanatçının arkasında değil. Yanında ve göz göze...
Serdar’ın sahne kostümlerini de tasarlıyor.
Serdar’dan “Asrın Hatası”yla programa başlıyoruz.
Nihan’ın gene Serdar Ortaç imzalı “Körpe”siyle devam ediyoruz.
Şarkılarda Pascal, Nihan’a dansıyla eşlik ediyor.
Bir de “Fasulye 7 buçuk lira”yla Şeffaf Oda seyircisini coşturuyor.
CASUS LAWRENCE ARKEOLOGMUŞ
Suriye sınırında casus Lawrence’nin başlattığı kazıyı yüz yıl sonra İtalyan arkeolog Nicolo Marchetti ve Yard. Doç. Hasan Peker sürdürüyor.
Arkeolog Lawrence savaş patlayınca casus Lawrence oldu.
BİRİNCİ Dünya Savaşı başlamadan önce Gaziantep Halep’e bağlıydı.
Fırat kıyısında bugün Karkamış diye anılan Gaziantep’in ilçesinde Lawrence kazılar yapıyormuş.
Hitit Hanedanı’na mensup krallar tarafından da yönetilen Karkamış Krallığı kalıntılarını ortaya çıkartmaya çalışıyormuş.
Epeyce “tarihi parçalar” bulmuş.
Şimdiki Türkiye-Suriye sınırındaki bölgede bulunan “kazı evinde” saklamış.
Bir de kitap yazmış.
Savaş patlayınca arkeolog Lawrence askere çağırılmış.
İngiltere silahlı kuvvetlerinde subay olarak görevlendirilmiş.
Türkçe ve Arapça bildiği için istihbarat teşkilatına alınmış.
Ve işte Osmanlı’ya karşı Arapları isyan için örgütleyen ünlü casus Lawrence’nin pek de bilinmeyen bir yaşam parantezi.
......................
Birinci Dünya Savaşı ve sonrasında Lawrence’nin kazı evi ve kazı yaptığı yerler zamanla toprak altında kalmış.
Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra sınır şeridine mayınlar döşenince artık Lawrence’nin kazılarını kimse hatırlamaz olmuş.
Ta ki, İtalyan arkeolog Nicolo Marchetti Karkamış’ta kazı için İtalya’dan “fon” bulup ekibini kurarak kazılara yeniden başlayıncaya kadar.
Yard. Doç. Hasan Peker ile birlikte kazıları sürdürüyorlar.
Nicolo Marchetti düzgün Türkçe konuşuyor.
Köyde 5 ev kiralamışlar.
Çoğunluğu İtalyan olan genç arkeologlar şevkle çalışıyorlar.
Köyün muhtarıyla diğer köylüler ve yöneticilerle de iyi ilişkileri var.
Deniz Özçelik müzik eğitim mabedi L.A’daki Berkeley’e tam bursla kabul edildi.
GAZİANTEP KOLEJİ 50 YAŞINDA
GAZİANTEP Kolej Vakfı 50 yıl önce kurulmuş.
İşadamı Mustafa Süzer gibi ünlü öğrencileri olmuş.
Duygu yüklü ve Atatürk’ün sık sık anıldığı bir kutlama töreniydi.
Kolejin eski öğrencisi ve sonra Boğaziçi Üniversitesi’nde okuyan Deniz Özçelik konseri için “çok güzeldi” söylemi abartı olmaz.
Dünyanın en iyi müzik okullarından Los Angeles Berkeley’den “tam burslu öğrenci” olarak kabul edilmek sanırım Deniz’i tanıtan referanstı.
Gaziantep’in Beyaz Han’ı restore edilerek bir çekim alanına dönüştürülmüş.
Üst kattaki Gaziantep Müzesi, çok başarılı bir çalışma olan Zeugma Müzesi, Şıra Han Oteli, meslek büyüğümüz Ali İhsan Göğüş’ün doğduğu ev olan “Gaziantep yemekleri müzesi” mutlaka görülmeli.
Güzel bir rastlantı...
Okan Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Bekir Okan’ın davetiyle uluslararası Şıra Festivali’ne de tanık olduk.
Gaziantep Müzesi’nde Atatürk’ün nüfusa bir numarayla kaydedildiği nüfus kağıdı da sergileniyor.
O zamanın Gaziantep’inde dans eden 3 çiftin fotoğrafı nasıl da anlamlı.
...................
Nefis Gaziantep yemeklerinin ve İmam Çağdaş’ın baklavalarının tadı hâlâ damağımda.
Atatürk’ün Gaziantep nüfusuna bir numarayla kaydedildiği belgenin bulunduğu müzede o dönemin modernliğini yansıtan fotoğraflardan biri.