Ege’de gerilimi Yunanistan yükseltmekte.
Şimdi de uçaklarımızı “radarına kilitleme” oyunlarına başladı.
Yani…
Yunan savaş uçağı elektronik mesaj vermiş oluyor:
“Kilitlendin, hedefimdesin, istesem füzemi ateşler vurabilirim…”
Neden bu küçük oyunlar?
Emekli Hava Korgeneral Dr. Erdoğan Karakuş’la -sizin de çok ilginç bulanacağınızı düşündüğüm- bir söyleşi yaptım.
Bu sorunun cevabıyla başlayalım.
………………..
Savaş jetlerinde bir elektronik aparat var.
Bu aparatla donanmış savaş jetinin pilotu, düşman jetini radarına kilitleyerek füze ateşleyebiliyor.
Bunun eğitimini yeni almakta olan Yunan pilotları Türk jetleri üzerinde kendileri için bir tür “test” yapmaktalar.
ÜÇ ÜS
Eğitimin verildiği “elektronik harp ve atış sahası” dünyada üç ülkede var.
İsrail’de ve Amerika’daki Nellis Üssü.
Üçüncüsü ise Türkiye’de Konya’da.
NATO üyesi ülkelerin pilotları önceleri Amerika’daki Nellis Hava Üssü’ndeki “elektronik harp ve atış sahasında” eğitiliyorlardı.
Sonraları orası uzak olduğu için Türkiye pilotları İsrail’deki üste eğitim almak istediler fakat İsrail bu konuda çok titiz.
Türkiye F-4 uçaklarının modernizasyonunu İsrail’de yaptırmaktaydı ve yüz milyonlarca dolar ödemekteydi.
Bunu gerekçe göstererek zorlamıştık.
İsrail’in Konya’da da dünyadaki üçüncü “elektronik harp ve atış sahası” üssünü yapmasını sağlamıştık.
Yakın zamana kadar NATO üyesi ülkeler, elektronik harp cihazı eğitimlerini Konya’daki üssümüzde de gerçekleştiriyorlardı.
Artık Amerika’daki Nellis Üssü’ne gidiyorlar.
Sadece, İngiliz pilotlar Konya’daki üssümüzde eğitimi sürdürmekteler.
Türkiye ayrıca Katar Hava Kuvvetleri de eğitim için pilotlarını Konya’ya göndermeye başlayacak.
Pilotları Fransız Rafale ve F-16’larla eğitim alacak.
Yunan pilotlarının Mora’daki Kalamata Üssü’nde de İsrailli pilotlardan eğitim aldıklarını öğrendim.
KİLİDİ AÇMAK
Peki, Türk pilotlar bunca yıldır Konya’da eğitim aldıkları için kilidi kırabiliyorlar mı?
Karakuş Paşa’dan aldığım cevap: “Evet..”
Düşman uçağının neye odaklı füze gönderdiğine bağlı olarak jetimiz savuma sistemini kullanıyor.
Örneğin….
“Isıya hedefli füze ateşlenirse uçağımızdan ısı bombası atılıyor. Elektronik sinyal karıştırıcısıyla hedef şaşırtılıyor. Düşman füzesi o ısı bombasına yöneltilmiş oluyor.”
Düşmanın ateşlediği füze “metale odaklı” ise bizim jet alüminyum parçaları atıyor.
Elektronik karıştırıcıyla metale odaklı füzeyi şaşırtıyor ve o alüminyum parçalara yönlendiriyor.
………………….
Elbette bunlar gerçek ustalık isteyen, sıkı eğitimden geçmeyi gerektiren çalışmalardan sonra elde edilen yetenekler.
Sözün özü “Seni kilitledim” sinyali vermek yeterli değil.
6 GÜN SAVAŞI
Kaygı duyulan ve fazla seslendirilmeyen bir soru daha…
Yunan pilotları, İsrailli pilotlardan 6 gün savaşındaki gibi “Türk uçaklarını daha hangarda ya da alandayken imhaya dönük bir baskın” için ders mi alıyorlar?
Böyle bir “özentileri” ya da “hayalleri” mi var?
Karakuş Paşa’dan dinlediklerimi özetle yansıtayım…
Suriye ve Mısır devlet başkanlarının “Tel Aviv’de buluşup çay içeceğiz” dedikleri günlerdi.
Kendilerine öylesine güveniyorlardı.
İsrail uçakları havalandılar.
Çok alçaktan uçarak Mısır Hava Kuvvetleri’nin uçaklarını yerde vurdular.
Kumanda sistemlerini felç ettiler.
Aslında “6 gün savaşları 30 dakika savaşıdır.”
İlk 30 dakikada savaşı bitirmişlerdi.
Sonrası istedikleri gibi ilerlemek oldu.
“İşte ben, tam da bunu kastetmiştim.”
Fakat Türkiye’ye uygulanamayacağını memnuniyetle öğrendim.
Hem de örnekleriyle…
HER AN HAZIR
Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında buna benzer kaygılar yaşanmış.
Karakuş Paşa, o dönemde aktif savaş pilotu.
Sabaha kadar uçağın içinde beklediğini, dondurucu ayazda uçuşa hazır olarak uçağın içinde çay içerek ısındıklarını anlattı.
……………
Yunanlılar saat farkını dikkate alarak bir plan yapmışlar.
“Türkiye’de güneş doğarken hücum ederlerse, hedefleri daha iyi seçebileceklerini” düşünmüşler.
Aradaki 1 saatlik fark nedeniyle “Yunanistan’da hava henüz karanlık olduğu için Türk pilotları cevap vermek üzere havalanma imkânı bulurlarsa bile aynı görüş netliğine sahip olamayacaklar” gibi bir hesap yapmışlar.
Bizim 110 F-102 ve F-5 savaş jetimiz havada sürekli devriyedeymiş.
Yunan uçakları birkaç denemeye de girişmiş.
Bunlardan biri olan F-5 uçağını bizim F-102 uçak pilotumuz havada düşürmüş.
Diğerini ise bizim F-102 pilotumuz Atina’ya kadar kovalamış.
……………….
Şu andaki duruma gelirsek…
“En azami hazırlıkla bekliyoruz.”
Radar uçağı havada sürekli gözlemde.
Ayrıca İHA’lar da gözlemde.
En ufak bir ciddi belirtide Türkiye’nin yapacağı ilk iş “Ege’nin tam ortasından geçen 25’inci boylamı aşacak her uçağın hedef olacağını Birleşmiş Milletler dahil bütün ülkelere” bildirmek.
…………………
Son bir not…
“Elektronik karıştırıcıya” karşı tedbir olarak hava kuvvetlerinin “geri dön kodu” yoktur.
Yunanistan ateşle oynamasın.
………………….
Elbette Türkiye savaş istemiyor.
Bütün önlemlerimiz savunma için.
Bu bağlamda karşılaştırmalı uçak sayıları, demir kubbe gibi teknolojik gelişmeler Türkiye’nin füzeleri milli muharip uçakları için başka ilginç bilgiler de edindim.
Bir sonraki yazıya…
…………………..
Not: Yazımda bazı yanlışlar olduysa bu Sayın Erdoğan Karakuş Paşa’nın anlattıklarını not alırken hatalı anlamış olabilmemdendir.