Alışkanlıklar için 21 gün yeterli mi?

Her yeni yılın başlangıcında yeni hedefler belirlenir ve planlar yapılır. Daha aktif olmak, sigarayı bırakmak, şekeri azaltmak veya daha sağlıklı yiyecek seçimleri yapmak bu hedeflerden olabilir. Zihnimizin bir şeyi alışkanlık olarak kabul etmesi için 21 gün boyunca tekrara ihtiyacı olduğunu daha önce duymuşsunuzdur. Yapılan çok yeni bir araştırma bu efsaneyi çürütüyor.

Healthcare dergisinde geçtiğimiz günlerde yayımlanan araştırma bir alışkanlığın gerçekten edinilmesinin ortalama 59-66 gün sürebildiğini, bu sürenin 335 güne kadar da uzayabileceğini belirtiyor. Araştırmacılar, sağlıklı alışkanlıkların sanılanın aksine üç hafta gibi kısa bir sürede oturmadığını vurguluyor. Alışkanlıkların oluşma sürecinin yaklaşık iki ay içinde başladığı ancak bu sürenin dört günden neredeyse bir yıla kadar değişebildiği de sonuçlar arasında. Burada 21 günün sadece bir başlangıç olduğunu, sürdürülebilir beslenme için kalıcı adımlar atmanız gerektiğini hatırlatmak istiyorum. Peki hayatınızda sağlıklı ve sürdürülebilir alışkanlıklar kazanmak için ne yapmalısınız?

Küçük adımlar

Büyük değişimlerden önce küçük adımlar atmak ve sevdiğiniz aktivitelere odaklanmak işinizi kolaylaştırabilir. Günlük, haftalık veya aylık bir planlama yaparak kış boyunca küçük adımlarla ilerleyebilirsiniz. Küçük değişimlerle işe başlamak daha cesaret verici olabilir. 2600’den fazla katılımcının yer aldığı bu araştırma da alışkanlık oluşumunu etkileyebilecek bazı faktörlerden bahsediyor. Yeni bir sağlıklı alışkanlık edinmeye çalışırken bu aktiviteyi ne sıklıkla yaptığımız, uygulamanın zamanlaması ve bundan hoşlanıp hoşlanmadığımız gibi faktörlerin önemi vurgulanmış. İlgi çekici sonuçlardan biri ise sabah rutininize yeni bir uygulama eklemek ve bundan keyif almanın, yeni alışkanlıklar edinilmesini kolaylaştırdığı.

Popüler değil; sürdürülebilir

Eğer hedefleriniz arasında istediğiniz kiloya ulaşmak varsa bunu kısa sürede değil, kalıcı ve sürdürülebilir adımlarla atmak kıymetli. Öyle ki kısa sürede verdiğiniz kilolar hızlıca geri gelebiliyor. Diyetin parmak izi gibi bireye özgü olduğunu ve en iyi diyetin kişinin kendisini en rahat hissettiği, sürdürülebilir bir beslenme programı olduğunu hep söylüyorum. Günümüzde birçok popüler diyeti duymuş, hatta deneyimlemiş olabilirsiniz. Ketojenik diyet, karnivor beslenme bunlardan bazıları. Popüler olduğu için ya da çevrenizde uygulayan kişiler başarılı oldu diye bu diyetleri uygulamanız sağlığınıza zarar verebilir. Herkese uygun tek bir beslenme programı olmadığını, size en uygun programın ömür boyu devam ettirebileceğiniz, sürdürülebilir bir program olması gerektiğini unutmayın. Bunun için mevsiminde beslenmek ise ana prensibiniz olsun.

‘İyi hissettiren hareket’ rutini

Tabii ki iyi yaşam için tek kriter beslenme değil. Her zaman vurguladığım gibi sağlıklı beslenmenin en iyi dostu egzersiz. Fiziksel olarak iyi olmak için vücudunuza ve zihninize iyi gelen aktiviteler yapmaya özen gösterin. Bazı bireylere spinning veya pilates gibi aktiviteler iyi hissettirirken bazılarına ise bir doğa yürüyüşü, evde dans etmek iyi hissettirebilir. Kendinize ‘iyi hissettiren hareket’ rutini oluşturun. Bu hedefleri belirlerken, ulaşılabilir olmaları ve aşamalı olarak inşa edilmesi gerektiğini unutmayın. Her gün 10 dakika ile başlamak bile bir adım olabilir. Yerine getiremeyeceğiniz hedefler belirlemek başarısızlık hissini beraberinde getirebilir, dikkat!

Şubat ayı sebzeleri:

Kereviz, pırasa, karnabahar, ıspanak, lahana, marul, roka, biberiye, nane, maydanoz, tere, Brüksel lahanası, pazı, havuç, şalgam, pancar.

Şubat ayı meyveleri:

Mandalina, portakal, elma, armut, yerli muz, ayva, nar.