ABD Başkanı Biden, Putin’i “ABD seçimlerini Trump lehine manipüle etmekle” suçladı.
“Çok yakında ödeyeceği bedeli göreceksiniz” dedi.
Biden ayrıca “Ocak sonlarında Putin’le uzun bir telefon görüşmesi yaptığını, ona ne dediğini de” açıkladı:
“Ben seni tanıyorum, sen de beni tanıyorsun. Seçimlerde bir etkin olduğunu tespit edersem hazırlıklı ol...”
Biden’ın bir soru üzerine Putin için “katil” dediğini de ilave edeyim...
İki ülke arasında ilişkiler bu ithamla çok gerilmiş oluyor.
Ama...
Kopmaz...
Kripto paralara bir yenisi daha...
“Şeriat uyumlu kripto para.” Faiz olmadığı için İslam inancına göre “caiz...”
Adı da işte tam da bu nedenle “caizcoin...”
Şirketin merkezinin Almanya olduğu açıklandı.
Ancak...
“Caizcoin takımı, dünyanın dört bir yanındaki genç, dinamik liderlerden oluşuyor” denilerek şöyle bir izah yapılıyor:
“Caizcoin, hızlı ve uygun maliyetli uluslararası para transferleri sağlayan, merkezi olmayan bir finansal çözümdür.
İstiklal Marşımızın 100’üncü kabul yıl dönümünü kutladık.
Güftesi büyük milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy imzalıdır.
Çerçeve içindeki yazıda da belirttiğim gibi Ersoy -mali durumu hiç de parlak olmadığı halde- verilen ödülü kabul etmemişti.
Duygu yüklü şu satırları paylaşıyorum.
.................
Yıl 1962...
Cağaloğlu’ndaki bir köşe yazarının odasına üstü başı bakımsız, kirli sakallı biri girer.
Güzel yürekli insan, değerli dost Taylan Bilgen’i kaybettik. Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum. Üstüne nurlar yağsın.
Nükleer savaş patlamıştır.
Zehirli bulutlar Avrupa, Asya ve Amerika semalarındadır.
İnsanlık yok olmak üzeredir.
Sadece Avustralya hariç...
Bu uzak “kıta ada” insanlığın umududur.
Fantezi romanlara ve filmlere konu olmuştur.
Şam’da ve yabancı başkentlerde Suriyeliler “Beşar Esad’ın pozisyonu artık savunulamaz hale gelirse eşi Esma’nın başkan olabileceğini” dile getirmekteler.
Bir aile üyesine göre yakın zamanda “Amerikalı yetkililerle böyle bir plan için destek arayışı olmuş...”
Eski bir Suriyeli diplomatın söylemi ise daha iddialı:
“Beşar ve Esma bunu düşünüyor. Her ikisi de bu formülü rejimi kurtarmak için devrimci bir çözüm olarak görüyorlar.”
.................
Çok ilginç bulduğum “öngörü” İngiliz THE ECONOMIST dergisinde yer aldı. Yazarı derginin Ortadoğu muhabiri Nicolas Pelhan...
Düşünün...
Milyonlarca Suriyelinin ölümüne neden olmuş Beşar Esad’ın yerine genç, zarif, İngiltere’de eğitim almış başarılı bankacı bir kadın başkan.
Suudi Arabistan’ın Tebuk bölgesi diye anılan Kuzeybatı’da “geleceğin şehri” kuruluyor.
Kızıldeniz kıyısı boyunca 460 km uzanacak şehrin tahmini maliyet 500 milyar dolar...
İlk bölümünün 2025 yılına kadar tamamlanması hedeflenen bu şehrin adı NEOM...
Kelimenin ilk 3 harfi, eski Yunanca “yeni” anlamına gelen “Neo...”
4’üncü harf ise Arapça “Mustaqbal” kelimesinin “M”si...
Bizim “müstakbel” diye Türkçeleştirdiğimiz kelimenin anlamı “gelecek...”
Yani...
NEOM kelimelerinin Türkçe açılımı
Oprah Winfrey’e Prens Harry ve eşi Meghan Markle’ın söyledikleri majestelerinin sarayı ve medyası üzerine nükleer bomba gibi düştü.
Pazartesi gecesi iki saatlik bu röportaj İngiltere’de yayınlandı.
“Kraliçe Elizabeth’in yayını izlemeyeceği” haberi saraydan sızdırılmıştı.
Şöyle bir istihbarat da daha fısıldanmıştı:
“İngiltere’nin çok daha önemli konuları olduğunu göstermek üzere Kraliçe hafta içinde medyada yoğun yer alacak. Meghan’ın röportajını geri plana itecek...”
Saray’ın “omerta (suskunluk)” yemini etmişçesine derin sessizliğine ve “röportajı geri plana itme” stratejisine rağmen dünkü Londra gazetelerinin manşetleri Meghan’dı...
BÜYÜK PARALAR UÇUŞUYOR
Oprah bu röportajı CBS kanalına, 7 milyon 600 bin euro’ya sattı. Müthiş para.
Talk show tanrıçası Oprah Winfrey’in programında Prens Harry ve özellikle eşi Meghan Markle’ın söyledikleri, “İngiliz kraliyet ailesinde deprem sarsıntılarına” neden oldu.
Prens Harry ile peri masalı gibi bir düğün...
Megan Markle, “bu rüya evlilikten sonra hayatının zorlu bir sürece girdiğini ve intihar etmeyi düşündüğünü” söyledi.
Bu yüksek gerilim hattı açıklamalar dünya medyasında yankılanmakta.
Daha hamileliğinde saray tarafından “henüz doğmamış çocuğu Archie’nin bir prens olmasının istenmediği, bunun yüzüne söylendiğini” açıkladı.
Doğacak bebeğinin “cilt renginin ne kadar koyu olacağı konusunda sarayda endişelerin dile getirildiğinden de” yakındı.
Oprah Winfrey kendini tutamayıp “Neee!” diye tepki gösterdi.
SIRADANLAŞMA KAYGISI