Mustafa Sarıgül’ün CHP’den istifası bir deprem...
Ardından Bodrum için Mehmet Kocadon depremi de gelebilir.
................
Hayri İnönü hiç kuşkusuz dürüst, beyefendi ve kaliteli bir dost insan.
İnönü ailesinin değerlerini yansıtıyor.
Temizlik ve diğer temel belediye hizmetlerinde düşme -en azından bizim oralarda- yok.
Ancak...
Bir Şişli seçmeni olarak ilçemizin pırıltısının sürmekte olduğunu söyleyemem.
Fazıl Say’ın annesi Ayşe Gündür Say’ın cenaze töreni Bodrum Bitez köy içi camiindeydi.
Bitez bizim yazlık mahalle.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ile birlikte gittik.
Fazıl Say siyah giysileri içinde vakur, ciddi ve üzgündü.
Anneciği de Bitezlidir.
“Orada defnini vasiyet ettiğini” söyledi.
Hayat arkadaşı piyanist Ece Dağıstanlı ona destek oluyordu.
Caminin yanındaki, üstü sarmaşıklarla kaplı köy kahvesinin bir masasına oturduk.
Menbiç’te gene bir “bombalı saldırı...”
YPG’liler öldü ve gene bir Amerikalı...
Bu DAEŞ’in ikinci saldırısı...
Amaç ne?
...................
“ABD’nin çekilme kararını frenlemek” yorumları yapılmakta.
Cinayet ya da eylemlerde “fail” araştırmasının altın anahtarı “Bundan kim yararlanacak?” sorusunun cevabıdır.
ABD Menbiç’ten ve Trump’ın açıkladığı gibi Suriye’den çekilme kararını frenlerse bundan kim yararlanır?
TAKSİM / Sıraselviler’de “Safiye Ayla Apartmanı” 4. kat...
Girişin hemen solundaki odada Safiye Ayla’nın giysileri sergilenmekte. Adil Işık bu giysileri çoğaltmış. “Yarın Soho’da satılacak. Geliri TEV (Türk Eğitim Vakfı) öğrenci burslarına katkı olacak” dediler.
Salona geçtim.
Büyük ekran TV’de Safiye Ayla’nın hayatını anlatan bir video...
Safiye Ayla’yı belgesel gerçek görüntülerin yanı sıra bu video çalışmada sanatçı Ezgi Çelik canlandırmış.
Duvarlarda Safiye Ayla’nın büyük fotoğrafları. Bir başka odaya geçtim.
Safiye Ayla hakkında çıkan
İzmir adayını hâlâ açıklamamış olması CHP’nin sandığı AK Parti’ye kaptırmasıyla sonuçlanır mı?
Ege’nin nabzını iyi tutanlara göre “hayır.”
Aradaki fark bir aday açıklama gecikmesiyle kapanamayacak kadar büyük.
Ancak...
Buna güvenip daha fazla havada bırakmak gene de risk üretir.
.....................
AK Parti adayı Nihat Zeybekci sahaya indi bile.
Hem Denizli Belediye Başkanlığı hem de bakanlığı dönemlerinde donanımını artırdı.
Menbiç’te bir bomba patlatıldı.
Amerikan askerleri de öldü.
Siviller ve bir PKK’lı da...
Genel yorum ya da kuşku şöyle...
“Amerika’nın çekilmesini durdurmak isteyenlerin yeni bir oyunu mu sahneye konmuş oluyor!..”
Acaba doğru mu?
....................
Tarihte bu tip olaylar vardır.
Trump’ın “Türkiye ekonomisini çökertiriz” tehdit tweet’inden sonra Rusya’nın ilk yorumu gerçekçiydi:
“Amerika, gene aynı yöntemi tehdit olarak kullanıyor...”
Gerçekten...
Amerika “soğuk barış” sürecinde kendi silahlı güçlerini ya da kendi adına vekâleten savaşanları kullanmadığı zaman “ekonomik yaptırım” dayatmakta.
Daha Obama döneminde nükleer silah üretim sürecini durdurmak için ABD İran’a “ekonomik yaptırım” uyguladı.
Sonuç aldı.
Kırım’ın ilhakından sonra Rusya’ya da sert ekonomik yaptırım başlattı.
Hâlâ sürdürüyor.
TÜRKİYE-ABD ilişkilerinde ilk “buzul çağı” tarihe “Johnson Mektubu” olarak geçmişti.
Başkan Johnson 1960’lı yıllarda dönemin başbakanı İsmet İnönü’ye son derece kaba hatta “terbiyesizce” denebilecek bir mektup yazarak, “Türkiye’nin Kıbrıs’a askeri bir harekâtına” karşı tavır koymuştu.
Hürriyet’in Ankara Temsilcisi merhum Cüneyt Arcayürek’e sızdırılan bu mektup manşetten yansıtıldı, kıyamet kopmuştu.
İlk kez ABD’nin Ankara’daki büyükelçiliğine 10 binler yürümüş, binayı çevreleyen yeşil çimlere girmişti.
Çiçeği burnunda bir gazeteci olarak bu olayı izlemiştim.
Celal İnce’nin “ABD-Türkiye dostluğunu” işleyen “Washington’la Ankara, San Francisco ile İzmir... Benzerler birbirlerine... Doyulmaz güzelliklerine” şarkısı kulaklarımızda çınlayarak yetişmiş bir nesildik.
Gözlerime inanamıyordum.
İnönü Türkiye’nin tepkisini