ABD Başkanı Trump’ın attığı son tweet parça tesirli bomba gibi düştü.
Tweet 5 mesajdan oluşuyor.
1- Suriye’den geri çekilmeye başlıyoruz.
2- IŞİD’i vurmaktayız.
Çekilmemizden sonra IŞİD yeniden toparlanırsa yakınındaki üsten gene vururuz (Irak’taki ABD üssünden. G.C)
3- Kürtleri vurursa Türkiye’yi ekonomik açıdan yıkıma uğratırız. (“Kürtler” derken “PKK / PYD” demek istiyor. G.C)
4- Kürtlerin de Türkiye’yi provoke (tahrik) etmelerini istemiyoruz.
5- Türkiye sınırı boyunca Suriye’nin kuzeyinde 20 mil (32 km) derinliğinde bir güvenli bölge olacak.
PAZARTESİ gecesi Zorlu Gösteri Merkezi... ÇEV’in (Çağdaş Eğitim Vakfı) o gece performanslarını sergileyecek ve ödüllerini alacak “Genç Yetenekler”i bir aradalar. Ortalarına ÇEV yöneticisi Berrin Yoleri ile seçiciler Fazıl Say,
Cihat Aşkın ve İbrahim Yazıcı’yı alarak anı
fotoğrafını çektirdiler.
Sonrasında onlar arasından genç ve güzel bir kız bana doğru geldi ve “Güneri Bey, hatırladınız mı... Ben Iraz Yıldız. Genç Yetenek olarak 12 yıl önce sizin Şeffaf Oda programınızda piyano çalmıştım. Hocam Fazıl Say beni getirmişti” dedi.
- “12 yıl önce kaç yaşındaydın?”
- “10 yaşındaydım.”
Cep telefonunu çıkardı, o gün kaydedilmiş videoyu gösterdi.
Tatlı bir kız çocuğu, kendini kaptırmış, coşkuyla piyano çalıyor.
Görünüşe göre Fırat’ın doğusunda PKK/PYD için ABD ile Rusya rekabeti “eli kulağında...”
ABD çekildiğinde Rusya PKK ve PYD’yi “rejimin” yanına ve dolaylı olarak kendi yanına çekmek için “zarf atıyor.”
Olabilir mi?
Kovboy çizmesinin topuk izleri karışık.
.....................
Em. General, Stratejist Dr. Naim Babüroğlu’na göre “çok uzak ihtimal...”
Çünkü...
ABD, Fırat’ın doğusundan çekilmek için -kendi söylemiyle-
22. Başbakan Tansu Çiller’den dinlediğim bir anı.
Baba Bush Türkiye’ye geldiğinde Süleyman Demirel ile de görüşmek ister.
Demirel beraberinde o sıralarda DYP’ye yeni girmiş olan Tansu Çiller’i de götürür.
Sanıyorum, İngilizceyi çok iyi konuşan, Amerika’da da eğitim almış ekonomi profesörü genç sarışın, güzel ve çağdaş bir kadının partisinde olduğunu göstermek istemiştir.
İktidara hazırlanırken ABD’ye karşı güzel bir vitrin.
Baba Bush “Kuzey Irak’la ilgili projesinden” söz eder.
Demirel karşı çıkmaz.
Oysa...
Trump’la başlayan yeni dönemin adı “Soğuk Barış...” (*)
Gerçekten devletler kendi silahlı kuvvetleriyle sıcak savaşa girmiyorlar ama güdümlerindeki örgütleri çarpıştırıyorlar.
Buna “vekâlet savaşları” deniyor.
Ama...
Devletlerin kendi aralarındaki durum ise “soğuk barış...”
ABD ile Rusya, ABD ile Çin, ABD ile AB...
İran’a karşı Suudi Arabistan, Körfez Emirlikleri, Mısır ve İsrail...
Hatta...
BM bildirimiyle “Kaşıkçı Cinayeti” yeniden dünya gündeminin üst sıralarına yükseldi.
Bu davanın açık sinir ucu “neden” sorusunun cevabı...
Evet...
Dünyada Suudi devleti ve Veliaht Prens MbS (Muhammed bin Selman) karşıtı bunca Suudi gazeteci varken neden sadece Cemal Kaşıkçı infaz edildi?
Hem de böyle aralarında Suudi Adli Tıp Başkanı ve bir generalin de bulunduğu 15 kişilik özel tim oluşturularak...
Büyük risk alınarak...
Arı ordusu
Cevap...
ABD heyetiyle bugün yapılacak toplantı öncesi bir “durum fotoğrafı...”
Em. Gen. Stratejist Dr. Naim Babüroğlu “Trump’ın Suriye’den çekiliyoruz” söyleminin -tıpkı Ay’ın ışık almayan yüzü gibi- “karanlık yüzünü” değerlendiriyor.
Aşağıda yansıtıyorum.
.................
1991 yılında Körfez Savaşı’ndan sonra, Kuzey Irak’taki Kürtleri o zamanki Irak lideri Saddam Hüseyin’e karşı korumak için ABD liderliğinde İngiliz, Fransız uçak ve helikopterlerinden bir kuvvet oluşturuldu. Bu kuvvet, Türkiye (İncirlik, Pirinçlik) üzerinden “Çekiç Güç” harekâtını gerçekleştirdi.
1991 yılında, Irak Hava Sahası’nda 36’ncı paralelin kuzeyi ile 32’nci paralelin güneyi “Uçuşa Yasak Bölge” ilan edildi ve bu bölge Irak Hava Kuvvetleri’ne yasaklandı. Bu uygulama, ABD işgalinin başladığı 2003 yılına kadar 12 yıl sürdü. “Çekiç Güç”, 12 yıl boyunca Kuzey Irak’ta Kürt devletinin kurulmasına şemsiye oldu ve PKK’nın canlanmasına uygun ortam sağladı.
Bölgeden sorumlu dönemin Asayiş Kolordu Komutanı ve İkinci Ordu Komutanı olan emekli Orgeneral Necati Özgen, 15 Eylül 2005’te Çekiç Güç konusunda şunları söyledi: “1992’deki o güvenli bölge, 36’ncı paralelle birlikte, PKK’ya karşı operasyon için iyi bir bölge oluştu diye
Yarın 2019’a giriyoruz. Ama biz Şeffaf Oda’da bugünden yeni yılı kutluyoruz. Yılbaşı özel konuğum Deniz Seki.
“20. sanat yılını” kutlayan Deniz Seki’nin 9. albümü “Uzun Hikâye” sanki “yaşam roman”ı gibi. Ya da kendisiyle “nehir söyleşi...”
Deniz tüm yaşadıklarını “Uzun Hikâye” ile anlatıyor.
Albümdeki şarkılar kitap sayfaları sanki...
...................
Programa albümün kilit ve klip şarkısı Öğrendim ile başlıyoruz. Söz ve müziği Deniz’e ait olan Öğrendim’de “Yanmayı da öğrendim, ateş oldum, köz oldum, sönmeyi de öğrendim” diyor Deniz.
“En çok neyi özledin?” diye soruyorum: “Sarılmayı özledim, annemin elini öpmeyi özledim, halıya basmayı özledim” cevabını veriyor gözleri dolu dolu... Cezaevindeyken Deniz’e Sezen Aksu “Çilehaneyi verimhaneye dönüştür” demiş. Deniz de bunu uygulayarak şarkılar yapmaya, yazmaya devam etmiş.
“Uzun Hikâye”