Gözde Yener Birman

Gözde Yener Birman

gozdeyener1@hotmail.com

Tüm Yazıları

Oz markasına hayat veren Sinem Özusta, kıyafetlerde limon sarısının öne çıkacağını belirtiyor, “Çiçekli, çizgili elbiseler yaza damga vuracak. Büyük küpe ve doğal taşlı uzun kolyelerden de vazgeçilmeyecek” diyor.

İzmir’de bırakın büyük firmaları, sanayicileri; kişisel çabalarıyla marka çıkarabilmiş kaç kişi var? Marka olmak önemlidir; vizyon, çaba, istikrar ister. OZ’un yaratıcısı Sinem Özusta’yla Sevinç Pastanesi Sohbetleri’nde OzStory’yi konuştuk. İlham almak istiyorsanız keyifli okumalar...

- Oluşturduğunuz markaya gelmeden önce bankacılık kariyeriniz var...

Haberin Devamı

İş hayatıma 2000 yılında bankacılık sektöründe başladım, o dönemde özel sektörde yaşanan krizler olduğu için İzmir’de yaşamayı tercih etmiş biri olarak kurumsal alanda çok da fazla alternatifim yoktu. Üniversitede İşletme bölümünden mezun olan biri olarak, profesyonelleşmek adına bankacılık iyi bir okul oldu bana. Birçok işi aynı anda yapabilmeyi, risk yönetimi ve pazarlamayı o süreçte öğrendim. Bankacılığı 5 yıl sürdürdüm. Ancak hayalimdeki meslek değildi.

Zaman içinde rutin insanı olmadığımı ve yeni fikir ve girişimlerde heyecan duyduğumu anladım; bankacılıktan ayrılma kararı verdim. Yeni anne olmuştum ve çocuklara yönelik işlerden, annelerin beklentilerinden ilham alarak bir çocuk aktivite merkezi kurdum. Çocukların aileleriyle katılabilecekleri, verimli zaman geçirebilecekleri bir merkezdi. O merkezi 4 yıl işlettim, sonrasında özel bir eğitim kurumunda 4 yıl marka pazarlama iletişimi yöneticisi olarak görev aldım. Bu alanda yüksek lisans programını tamamladım.

‘Limon sarısını çok göreceğiz’

- Marka oluşturma fikri nasıl doğdu?

Ne sattığının yanı sıra nasıl sattığının önemini daha da fazla anlamaya başladım. Sosyal medya hayatımıza girmişti. Aile şirketimiz üzerinde inovatif bir yenilik yapma kararı aldık. Genç, dinamik ve kendi tasarımlarını hayata geçiren mücevher tasarımcılarını bir araya getirip onları OZ diye yeni bir marka çatısı altında topladık. 2013 yılında Alaçatı’da OZ’un ilk mağazasını açtık. Bu mağaza, benim girişimciliğe attığım ikinci adımdı. Kendi işimi kurma kararı alınca KOSGEB’den faydalandım ve ikinci mağazayı da Alsancak’ta hayata geçirdim. 6 yıldır sürdürüyorum.

Haberin Devamı

- Niye OZ?

Aslında çoğu kişi soyadımızdan kaynaklı diye düşünse de, onun yanı sıra OZ Büyücüsü çocukluk dönemimin en sevdiğim masallarından biriydi. Masalda, her biri kendi hayalinin peşinden koşan ve hayallerine OZ Büyücüsü’nün kavuşturacağına inanan kahramanlar gibi, biz de kendi hayalleri için bir araya gelen markaların OZ büyücüsüyüz.

‘Bir çizginiz olmalı’

- İzmir’de çok yetenekler olmasına rağmen özellikle tasarım alanında ciddi bir göç söz konusu....

İzmir’de, tasarım alanında iyi eğitim veren üniversiteler var; ancak üniversiteden sonra gençlerin iş imkânı yok, girişimcilerin İzmir’de geri dönüş almaları gerçekten büyük çaba ve dayanma gücü gerektiriyor.

Alaçatı gibi markalaşan bir yerde mağazamı hayata geçirmem, benim markalaşmama katkısı oldu. İzmir, girişimleri yüreklendiren bir şehir değil ne yazık ki. Sanırım, önce İzmir’i markalaştırmamız gerekiyor.

Haberin Devamı

- İyi bir tasarımcının ürününde ne gibi özellikler olmalı?

Üründe çok yönlü kullanım, ulaşılabilir fiyat önemli. Kumaşı ve dikiş kalitesi çok önemli. Ayrıca, tasarımcının kendi çizgisini oluşturması ve tutarlılığını devam ettirmesi, başarıyı beraberinde getiriyor.

Bizim için tabii ki çalıştığımız markalarla uzun süreli çalışabilmemiz esas, çünkü müşteri sadakati ve tasarım markasının tanınması, belirli bir süre almakta. Ama, yeni-farklı markaları da her sezon takip ediyor ve Oz bünyesine dahil etmeye çalışıyoruz.

‘Fiyat-kalite önemli’

- OzStory konseptinde neler var?

Konsept mağazacılığımızın yanı sıra, Oz Story adıyla kendi koleksiyonlarımızı sunduğumuz bir oluşum içindeyiz. İlk projemiz Soft Couture, bu koleksiyonu mezuniyetler, düğün ve nişan gibi özel okazyonlar için hazırladık. Zarif ve şık olmayı tercih eden hanımlar için ulaşılabilir fiyatlarda ve kaliteli bir çizgide ürünler geliştirdik. İki kategoride ürünleri toparladık: 13-18 yaş arası ve 18 yaş üzeri hanımlar için... Farklı markalarla, sadece abiye değil farklı amaçlar için de kapsül koleksiyonlar geliştirmeyi planlıyoruz.

- Bu sezon neler göreceğiz modada, takıda?

Geçen yıldan bu yana maksimalizm, hem modada hem de takıda akımını sürdürüyor. Bu yaz da büyük küpeler, büyük aksesuarlar, doğal taşlı uzun kolyeler kullanılacak. Kıyafetlerde renkli, farklı desenleri bir arada kullanmanın yanı sıra neon renkleri, özellikle limon sarı rengini bolca göreceğiz. Çiçekli, çizgili elbiseler yine bu yaza damga vuracak; hem günü hem geceyi kurtaracak.

‘Yaşam tarzının simgesi’

- Alaçatı Oz’daki konsept farklı mı?

Alaçatı, kendine has bir yaşam tarzının simgesi haline geldi. Biz de bu tarza yönelik ürünleri bir araya getirmeye çalışıyoruz. Biraz bohem, biraz Ege, biraz rahatlık ve biraz da eğlence arayan kitleye yönelik ürünleri... Bu yaz aramıza yeni katılan markalar da olacak: Moda alanında Arzu Endam, Açelya Ulucay, BasicCo, BoFactor, By Se, Ceyda Deniz, Ebru Günay, Exquise, El Auria, Eli Elie, Endless Blue, Esotte, EynaCo, Goja, Happy RoseBerry, F.Ilkk, Hasan Koca, Hazal Özman, Kübra Boz, Meltem Özbek, Miaou, Mittra, MyWay bey Selda, Simone, House of Ogan, Meltem Özbek, Zeynep Ökmen, Pınar Tekgöz, Tuba Ergin, MaraisStudio, LesBenjamins... Takı alanında Ayşe Rodoslu, Canan Alimdar, Herstory, JeevelsCo, Kloto, Madesign, Juju, Monmu, OWN Jewellery, Padme, Erhan Özusta, Why Not...
n Bu yıl mezuniyet törenlerinde genç kızlarımıza ne tavsiye edersiniz?
Yaşlarına ve fiziklerine uygun modelleri öneririm. Zaten yaşları o kadar güzel bir dönemde ki, çok büyük çabaya gerek olmadığını düşünüyorum.

‘Limon sarısını çok göreceğiz’