Gözde Yener Birman

Gözde Yener Birman

gozdeyener1@hotmail.com

Tüm Yazıları

Psikolojik danışman Didem Tolunay, aşkla yola çıkılan ve keyifli bir cinsel birliktelikle sürdürülebilen ilişkileri ‘sağlıklı’ olarak tanımlıyor

Bazı insanlar hayata karşı daha iştahlıdır, durmak nedir bilmez. Bir dönem TRT’de profesyonel sunuculuk yapan Didem Tolunay da, sahne hâkimiyeti, esprileri ve tarzıyla farklı bir isim oldu. Yarım bırakmak zorunda kaldığı ODTÜ’deki psikolojik danışmanlık ve rehberlik eğitimini, yıllar sonra Dokuz Eylül Üniversitesi’nde tamamladı. Aile terapistliğinin yanında cinsel terapiyi şart gören Tolunay, bu alana ilişkin fikirlerini bizimle paylaştı...

Haberin Devamı

Sizi genel olarak TRT’deki programlarınızdan biliyorlar. Şimdi de psikolojik danışmanlık yapıyorsunuz. Sunuculukta neler yaptınız bugüne kadar?

1987’de ODTÜ’ye girdim. Sonra özel sebeplerden dolayı, hayat bana farklı bir kulvar açtı. Özel televizyon, ardından TRT hayatıma girdi. TRT’de 18. yılımı tamamladım. En büyük organizasyonlarda sunuculuk yapma şansım oldu. Olimpiyat sunumundan tut, Eurovision’a, saatler süren canlı yayınlara kadar birçok önemli program yaptım. TRT’ye başvurup beni organizasyonlarında görmek isteyenlerin de birçok programında bulundum.

ŞimdiLerde harıl harıl bir koşuşturmanın içindesiniz...

Çeşitli sebeplerden dolayı tamamlanamamış eğitimimi tamamladım; pastanın kremaları üst üste bitmeye başladı. Aldığım eğitim, psikolojik danışmanlık ve rehberlik. ODTÜ’de başlayan süreç, Dokuz Eylül Üniversitesi’nde tamamlandı. Bu alanda uzmanlaşabileceğin birçok bölüm var. Benim seçtiğim bölüm de yetişkinlere ait. Yetişkinlerin, özellikle çağımızın en büyük sorunlarından biri olan ilişkiler ve aileyle ilgili olduğu için bu bölümü seçtim. Aile, toplumumuz için çok değerli. Bu ailelerin de keyifli ve sağlıklı birlikteliklerinin devamını sürdürebilmek açısından bizlere görevler düşüyor.

Aşkla başlıyorsanız her şey daha kolay

‘Açtın mı kapatamazsın’

Psikolojiye âşıksınız o zaman...

Başka türlü olamaz, insanla uğraşmak pandoranın kutusunu açmak gibi bir şey. Artık kapatamazsın; o kutuyu açmanın ayrı bir sorumluluğu var. İşte bu sorumluluk duygusundan bitmeyen bir eğitim ve pratik sürecim başladı. Son senelerimde buna yöneldim. Aile terapistliğim, cinsel terapiyi beraberinde getirdi. İkisi birbirinden ayrılamaz. İnsanın yemesi, içmesi ne kadar doğalsa, sağlıklı bir cinsel hayat da önce kişinin kendisi için, sonra da sağlıklı ilişkiler kurup sürdürebilmesi için çok önemli. Danışanlarım ne kadar farklı konularla karşıma gelirse gelsin, sonu hep cinselliğe dayanıyor. Dolayısıyla bu bir bütün. Ben de bu iki konuda uzmanlaştım. Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) üyesiyim. Yurtdışında yaşayan Türklerle, İngiltere ve Almanya’da, aileye dair konularda grup destek sohbetleri yapıyoruz. Yurtdışında; ailelere ve ilişkilere dair çeşitli konularda grup destek toplantılarına, Ekim ayı itibariyle başlıyorum.

Haberin Devamı

Sunuculuk ve psikolojik danışmanlık... İkisini birlikte yürütmek zor değil mi?

İkisinin de temeli iletişim, insan ilişkisi. Sunuculuktaki canlı yayında uzmanım; benim işim, ortamın dengesini sağlamak; kişiyi gördüğün vakit okuyabilmek... Bir mesleğimde sahip olduğum yetileri öteki mesleğimde farklı boyutta pekiştirerek kullandığım için ikisi de birbirini çok iyi tamamlıyor.

Haberin Devamı

‘Doğrularımızla yaşıyoruz'

Aldığınız eğitimlerde kendi ilişkilerini de mercek altında tutma imkânınız oldu mu?

Oldu tabii... Pratiğini yaşadığım olayların teoriğiyle karşı karşıya geldim. Sana bambaşka bakış açıları kazandırıyor.

Her insan başka ve her birliktelikle de bambaşka bir form alınabiliyor. Bu durumda teori nereye kadar uzanabilir?

Kişiyi çözümledikten sonra kişisel danışmanlıklarda kişinin özü, yaşadıkları, onu tolere etmesi başka; ikinci bir şahıs geldiğinde olay bambaşka. Hani derler ya, “Bu çok iyi bir arkadaş, ama iyi bir sevgili olamaz” diye... Sana çok iyi gelen biri, bana hiç iyi gelmeyebilir. Hepimizin kimlik özelliklerinden kaynaklanan hayat görüşlerimiz farklı. Aynı toplumsal kurallarla yaşıyoruz ama biz kendi doğrularımızla yaşıyoruz.

Kadınlar, kendilerine acı veren ilişkileri neden devam ettiriyor?

İkiye ayırabiliriz bunu... Cinsellikte ruh ve bedenen tatmine ulaşırsa, beraber olduğu partnerinin defolarını çok daha kolay tolere edebiliyor. İki kişi arasındaki kimya tuttuğunda, bu durum ilişkilerin devamlılığı için çok önemli bir unsur. Diğer ilişki şeklini ise ben şirket birlikteliği olarak görüyorum. Bu tür ilişkilerde o kadar çok korkular, tatminsizlikler, güvensizlikler var ki... Oysa aşkla ve keyifli bir cinsel birlikteliğin oluşturduğu ilişkiler -ki el ele tutuşmanın bile mutluluğu aşkla olduğunda bambaşka oluyor- çok daha sağlıklı ve mutlu oluyor.

Güven ve onurlandırmak

İlişkilerde nelere dikkat etmeliyiz?

Aşkla başlayan ve iyi bir cinsel hayatla birleşen ilişkilerde oluşabilecek sorunların üstesinden gelmek çok daha kolay olacaktır. İlişkilerdeki en önemli konulardan biri ‘güven’... Birbirini ‘onurlandırmak’ çok önemli. “Ne güzel yapmışsın”, “İyi ki hayatımdasın” gibi cümleler, ilişki için vitamin etkisindedir. Hatırlanmak, kişinin önem verdiği günleri unutmamak, kişiye verdiğin önemi göstermek adına dikkate alınması gereken unsurlar. Paylaşmak çok önemli... Bir de konuları tazeyken konuşun.

Siz karşınızdakini çözüp eksiklerini görebiliyorken, karşındakini gelişime kapatmış bir duvarla oynuyor gibi hissetmez misin?

Bende daha ters tepti... Özellikle cinsel terapi eğitimlerini aldıktan sonra erkeği daha iyi anladım. Kadınların beyni çok yönlü. Ufacık bir olayı, çok fazla soruyla düşünüp bambaşka bir hale getirebiliyor, bazen de büyütebiliyoruz. Erkekte kontrol etmesi gereken iki beyin var. Onlar anı kurtarmak üzere kurgulanmışlar. Yapılarımız çok farklı. Tanrı o kadar büyük ki, bu iki farklı yapıyı bir araya getiriyor ve dengeyi sağlıyor. Erkek önce o anki problemi çözmeye çalışır, kadın ise olmayan problemi çözmeye kalkar.

‘Tacizler yakından gelir’

Toplumumuz cinselliği ne kadar biliyor?

Ayıp, günah, yasak olan bir şeytan üçgenimiz var. Bu, toplumumuzun kalkanı; ama bir bakıma da çok problemin başlangıcı. Eskiden cinselliği anlatan dayılar, teyzeler varmış. Ama günümüzde herkes kendi dünyasında, bu konular konuşulmuyor. Ergenlik çağına giren bireylerin uzman eşliğinde bu konuyu sağlıklı bir şekilde öğrenmesi gerekiyor. Genç, bu konuyu ne kadar doğru öğrenirse; gelişimi ve seçimleri, o kadar kendini bilerek ve sağlıklı olur. Cinsel temelli hastalıkların bulaşmasının da önüne geçilir. Çocukların davranışlarını iyi gözlemleyin, takip edin. Ne yazık ki cinsel tacizler yakından gelir. Cinsellikle ilgili çözülmeyecek hiçbir rahatsızlık yok. Bu konunun teknikleri var, ilaçları, telkinleri var.

Aşkla başlıyorsanız her şey daha kolay