Gözde Yener Birman

Uzun, tril tril elbiseler! Kombin derdiniz yok. Sizi olduğunuzdan daha boylu ve endamlı gösterecektir! Düz renkli elbiselerin, kişiyi daha ince ve uzun göstermek gibi marifetleri vardır. Ama bu sene desenin her türlüsü; tropik desenlerden leopar desenine, çizgiliden çiçekliye bir çok desen aynı derecede moda. Model olarak da, tek omuzlular, straplezler, boyundan bağlamalılar, sırtı açık kesimler moda.
Sandaletlerle de çok modern bir havası olan bu elbise modelleri, geceleri dolgu topuklularla oldukça şık bir havaya bürünebilir.
Uzun elbiselerde, yazın genelde bol ve dökümlü modellere gidilir. Sıkı ve vücudu saran modeller yazın sıcağında sizi bunaltabilir. Dökümlü modeller, vücudunuzun kusurlarını kapatıp, sizi peri masallarında gibi hissettirecektir.

+’SI /-’Sİ

Burcu Esmersoy

Şortlarınızı çıkarın artık. “Şehirdeyim, aman olur mu?” demeyin ve giyin!!! Doğru kombin ve ayakkabı ile şortlarınızı güvenle giyin. Hem de alışmaya bakın çünkü bu yaz çok miniler geliyor. Bacaklarınızı sevin, havaların güzelliğine kendinizi kaptırın ve seksi olmak için değil -ki onun da zamanı geldiğinde, başvurulacak giysilerin en başında gelir- rahatınız için, gençliğiniz için, daha genç hissetmek için ve en önemlisi kendiniz o gün şort giymek istediğiniz için giyin! Canım İzmir’imin, kadına değer verildiği, kadının özgür olduğu Türkiye’nin en hoşgörülü şehrinde yaşamanın vermiş olduğu rahatlık ile bunları yazıyorum belki ama dönüp dolaşıp iş yine kendimize geliyor. “İstersen alırsın” hakkını, geleceğini, fikirlerini... Susup da fikirlerinde haklı çıkan olmamıştır. Giysi yaşam biçiminin, dolayısıyla fikirlerinin en önemli uzantısı ise konuşamadığımız zamanlarda sessiz dilimiz olacak giyim şeklimiz; sessiz haykırışlar olacak. “Ben buradayım” demek için açıl saçıl demiyorum ama o gün şort giymek istiyorsan da kimse ne diyecek diye kendini engellememelisin.



Şortlara bayılıyorum... Dökümlü bir gömlek ve güzel bir kemerle klas; t-shirtle spor; atlet-flarla tarz; yazın

Noktalı yerleri birleştirin bakalım ne çıkacak?! Bu kadar çocuksu bir desen doğru bir tarzla giyildiğinde bu kadar feminen olabilir. Hem leopar gibi “Ben buradayım, vahşi ve seksiyim...” diye bağırmıyor, hem de kibar kibar dikkat çekmesini biliyor. Puantiyenin ebatları önemli; çok iri desenler dikkat çekici ama olduğundan iri gösterecektir. Tüm desenli modellerdeki önemli detay aynı deseni, iki parçadan fazla kullanmamanız. “Şaşı bak şaşır” durumuna çok rahatlıkla düşebilir, insanlar size hafta sonu gazetenin eğlence eki muamelesi yapabilirler; aman dikkat!!! İri desen; eğer üst bedeninize vurgu yapmak istiyorsanız çok uygun olacaktır. Bir de daha zarif detaylarla bu bitmek bilmeyen modaya ayak uydurabilirsiniz: Bilezik, ayakkabı, çanta ya da fular ile çok hoş olmak mümkün.

+’SI /-’Sİ

Emel Rıfçak
Ayakkabı, detay gelir çok insana, ama giyeni şıklaştıran, kıyafete kalite katan çok önemli bir unsurdur.
Hoş ama genelde özensiz bir havası var.

Tropik desen dedik mi aklımıza ilk, Hawaii gömlekleri ile dolaşan, giyim zevki ayaklar altında kişiler gelirdi. Yine sevgili modacıların ya artan kumaşları değerlendirme politikası ya da sınırları zorlama adına yaptıkları ile en olmaz dediklerimiz bile gardıroplarımızın vazgeçilmezleri arasında yerlerini alıyorlar bile. “Palmiyeler, papağanlar ile elinizde bir de maymun eksik” havası yaratmak istemiyor iseniz, desenin ve giysinizin hassas dengelerine dikkat edin derim! Bu sezon Marc Jacobs her şeyde papağan kullanmış; Alexander McQueen ise koleksiyonunda tema olarak yılanlara yer vermiş. Prada, Maison Martin Margiela da tropik havayı koleksiyonlarına taşıyan isimler arasındalar.


+’SI /-’Sİ

Blazer ceketler, her zaman giydiğine şıklık vermiş, en sıradan kıyafetlere bile hava katan elegan bir seçim olmuştur. Bu sene Hollywood yıldızlarından modacılara, farklı kullanımları ile blazer ceketlere eğilim görüyoruz. Kotlarla dahil her pantolon kalıbını adam eder. Eteklerde dikkatli kullanmalı; mini eteklerde, tülip eteklerde ve balon eteklerde farklı kalıplarda blazer ceketler uygun olacaktır. Ünlü bir çok yıldızın bu ceketlerle şıklaştığını hattâ onlarla bütünleştiğini görebiliyoruz. Mesela Gwyneth Paltrow çok sade günlük bir kıyafeti blazerla tamamlıyor; aynı şekilde Keira Knightley bazen yüksek belli pantolonlarla, bazen de şık davet elbiselerini blazerla kombinliyor. Geçen sezon boyfriend ceketler çok modaydı. Adından da anlaşılacağı üzere XL ebatlarındaki bu modeller, giyilmesi bence en riskli grup. Üzerinizde emanet gibi durabileceği gibi doğru parçalarla stil yaratabilirsiniz. Sarah Jessica Parker bu modeli çok feminen ögelerle birleştirerek dengeyi ustaca kullananlardan. Bu sezon özellikle Balmain ceketleri yıkılıyorlar! Vatkalar blazerların olmazsa olmazı. Ceket giyerken uyulması gereken birkaç nokta:
•Vatkalar moda ama, onun da modası ’80’lerden esinlenilmiş olsa

Kışın parladık, yazın da parlamaya devam edeceğiz... Ama bu sefer güneşin ışıltıları üzerimizde olacak. Payetli, lameli, metal etkili kumaşlardan bir giysiniz yoksa hemen edinmelisiniz. Artık sadece gece giyilir önyargısının kalktığı parlak giysiler gündüz, spor giysileri de şık bir hale büründürebilecek. Tabii yine neye dikkat ediyoruz?: Plajlarda disko kraliçesi veya Süreyya Yalçın modeli dolaşmak istemiyorsak bahsettiğimiz moda akımını plajlarda uygulamıyoruz. Dikkat çekmek için “otoyol tehlike işareti ışıklandırmaları” gibi insanın gözüne parmak sokmanın anlamı yok!
Bu yaz koleksiyonlarında hemen hemen tüm büyük modacılar parlaklığa yer verdiler. Mini ceketten, maksi elbiseye, t-shirtten, mini eteğe ışıltının doresinden lamesine kadar farklı şekillerde görüyoruz. Aksesuarlarda çanta ve ayakkabılarda metal, sanat eseri gibi ortaya çıkıyor. Özellikle yakın zamanda kaybettiğimiz ve eksikliği hissedilecek olan ünlü modacı Alexander McQueen’in metal detaylı ve parlak efektli kumaşlardan oluşturduğu koleksiyonun tartışmasız hepsi de birer sanat eseri.

+’SI /-’Sİ

Salına salına yürüyeceğiz bu yaz... Biz salındıkça her telden ayrı çalacak kıyafetimiz. Kışkırtan, baş döndüren bir salınım olacak bu. Yürekler hoplayacak. Giyen içinde kendini pek bir dişi hissedecek, görenler dönüp bir daha bakacak!!! Düşünsenize üzerinizden dökülen yüzlerce tiril tiril, dökümlü saçakların olduğunu ve her hareketinizde gölge gibi sizi tekrar ettiğini... Adımlarınız daha endamlı ya da dönüşleriniz “slow motion” modunday-mışçasına artistik olmaz mı? İnsanı havaya sokan büyülü bir tarz. 1920’lerden Charleston dans akımı ile günümüze ulaşan bu modayı artık sadece kıyafetlerde değil, çanta, ayakkabı ve aksesuarlarda da görmek tabii ki mümkün.

Aslında şu moda şu değil, “Aman sakın şunu giymeyin” denecek bir sezon yaşanmıyor. Hele ki ekonominin gidişatı ve büyük markaların bile iç piyasaya yönelik ürettikleri daha uygun fiyatlı üretimler söz konusuyken şımarıklık yapmanın alemi yok. Amaaa moda şımarmaktır, kendini ve çevrenin beğeni çıtasını bir level yukarıya çekebilmektir... 2010 yaz modası da alabildiğine şımarık bir sezon geçirecek. Çünkü her telden var: En Rock yaz bu yaz olacak, ama en Prenses yaz da bu yaz olacak ve aynı zamanda asi olup romantik takılacak, eee deniz tutkunluğu had safhada olacak. Hele hele renkler neonundan pastel tonlarına kadar her zevke hitap edecek!
1-ROMANTİZM: Uzun elbiseler, çiçekli, straplez, tek omuz... Pudra tonlarında koleksiyonlar; çiçekler her yerde; dantel ya da dantel efekti... Antik Çağ esintisi ve akıcılık. Kadın kraliçe gibi. Öne çıkan modeller arasında drapeler, blazer ceketler var. Tüm renklere beyaz karıştırılmış. İpek ve satene dönüş var. Bol kesimli, yırtık kotlar bohem havasıyla hem romantizmi hem de rockı yakalıyor. Büstiyerler cesur hanımları bekliyor!
2-ROCK: Metal, zincirler... Yıkanmış, taşlanmış kumaş, denim ve deriler... Omuzlara yapılan vurgular özellikle rock