21 Aralık’tan sonra kıyamet kopmayınca hızla boşalan ve elde ettikleri büyük gelire sevinemeyen Şirinceliler Yüksek Maya Enstitüsü’ne başvurarak takvimin düzeltilmesini istedi.
Takvimi hazırlayan beyefendinin Maya Kralı’ndan parasını alamayınca takvimi yarım bıraktığını söyleyen Şirince Muhtarı Cemalettin “Şirince’ye gelen ak sakallı bir Maya gerçek kıyametin
21 Ocakta kopacağını söyledi” diyerek devlete 21 Ocak kampanyasına destek için çağrıda bulundu...
“Olimpiyatlar için her sene trilyonlar harcayan devlete sesleniyorum. Bu kampanyada bizi destekleyin. 21 Aralık gecesi minibüslerle maliyeci gönderip esnaftan vergi alırken iyiydi, di mi? Ama bunun devamının da gelmesi lazım.
Zaten nasıl olsa kıyamet kopacak diye biz o hafta kazandığımızı har vurup
harman savurduk. Elde avuçta bir şey kalmadı.
Şirince halkı olarak mağduruz.”
“21 Ocak’ın yeni kıyamet günü olarak kabul edilmemesi halinde bütün Şirince halkı perişan olur” diyerek de konuşmasını bitirdi.
Çekmesene ulan şerefsiz!
Bar kapılarında, karakol önlerinde resimlerinin çekildiğini anlayanların ortak cümlesiydi bu...
Şimdi karayollarına indi.
Emniyet şeridine gireni çekiyor vatandaş, emniyete gönderiyor.
Sonra gelsin cezalar...
Emniyet şeridine girdi diye fotoğrafı çekilen magandaya da tek seçenek kalıyor; fotoğrafını çekene “Çekmesene lan şerefsiz!” diye haykırmak...
Standart gri insanlar ülkesinden renkli bir zengin figürü: Ağaoğlu
Ağaoğlu asık suratlı, standart gri insanlar diyarında eğlenceli bir zengin figürü bence.
Kibirli olduğu savına hiç katılmıyorum.
Tamam “low profile” yaşamayı becerebilen bir insan değil belli ki ama beyaz atın üstüne binip ormanda iki tur attı diye ne bu hiddet anlamadım.
Valla acıdım adama.
Bu ülkede farklı olmanın ne kadar zor olduğu buradan belli zaten.
Gri olan yırtıyor.
Biraz renkliysen yandın gitti.
Seviyorum ben eğlenceli insanları. Ajdar gibi, Banu Alkan gibi, Cüppeli gibi bir karakter aslında Ali Ağaoğlu.
Kendisinin karikatürü.
Ve bana kalırsa çok komik ve hepsi gibi eğlenceli.
Ayrıca bir reklamla bu kadar çok gazeteye ve köşeye haber malzemesi olmanın santim metrekaresini bir hesaplarsanız Ağaoğlu’nun kampanyasının nasıl başarıya ulaştığını anlarsınız.
İçiyorsak sebebi var...
Gallup Mutluluk Endeksi’nde Türkiye 148 ülke arasında 132’inci sıradaymış.
Son 16 ülkeyi merak ettiysem de Uganda’yı üstümüzde görürüm endişesi ile korkumdan listeye bakamadım.
Bu kadar ağlak dizinin, bu kadar arabeskin getirdiği yer bu işte.
Boşuna seslenmiyorum komediye ağırlık verin, total mutluluk endeksini arttıracak çalışmalar yapın, hükümetler de bunu desteklesin diye.
En mutlu insanların Güney Amerika’dan çıkması tesadüf mü?
Nasıl çıkmasın bütün gün fiesta, akşama salsa, ertesi gün coppa cabana yapıp duruyor adamlar.
Sen burada ağlak dizileri seyredip, arabesk dinleyip Orta Doğu’nun dertlerine kafayı bu kadar takarsan, bira şişelerinde boğulursan, sonuç başka ne olacaktı ki?
Haa kafama takılan ayrı bir şey daha var.
Türkiye’mde kime sorsan en Müslüman o...
Ondan başka kimse dindar değil.
İyi de neden mutsuzsun o zaman hacım.
Senin yerin garanti.
Yüzün gülsün biraz.
Biz ne yapalım?
Meireles Fener’den emekliliğini istedi...
11 maç artı 1 maç ceza alan Raul Meireles, Fenerbahçe kulübüne başvurarak emekliliğini istedi.
Cezasının bittiği gün yaş haddinden emekli olabileceğini öğrenen Meireles “Üzüleyim mi, sevineyim mi bilemedim” diyerek duygularına açıklık getirdi.
Formasından ayrıldığı bu uzun süre zarfında Çatalca yakınlarında bir çiftlik evi alıp çiftçiliğe başlayacağını açıklayan Meireles besi hayvancılığının iyi para edeceğini söyledi.
Meireles’e ceza veren Futbol Disiplin Kurulu üyeleri de “Ölümlü dünya, cezan bitince görüşmemek de” var diyerek Portekizli Raul Meireles’le helalleşti...