Bir belgesel keyfim vardı be!

Ne zaman bir penguen belgeseline rastlasam takılır kalırım. Ama artık sittin sene penguen belgeseli yayınlamazlar bu günleri hatırlatmamak için. Ben nereden seyredeceğim penguenleri artık?

En sevdiğim ve kendime en yakın bulduğum hayvanlardır penguenler.
Bireysel değil kitlesel takılırlar. Barışçıl tavırları, erkeğin yuvasını ve yavrusunu sahiplenmesi, tekeşlilikleri nedeni ile hayvanlar aleminde farklı bir yerleri vardır benim için. Gidilemeyen beyaz buz topraklarının garsonlarıdır penguenler.
O yüzden ne zaman televizyonda bir penguen belgeseline rastlasam takılır kalırım. (Bir de TRT’de yayımlanan “Ömür Dediğin” diye belgeseller dizisi var. Onu da hiç kaçırmam)
Fakat son gösterilerde gösteri yerine penguen belgeselleri yayımlayan kanallar bütün keyfimi kaçırdı. Bu nedenle protesto edilince artık sittin sene penguen belgeseli yayınlamazlar bu günleri hatırlatmamak için.
Ben nereden seyredeceğim şimdi bilemiyorum. National Geographic tek umudum.

SSP partisi kurulsun
Gezi Parkı direnişi ile ilgili haberlerin ve köşe yazılarının tümünde şu ortak vurgu vardı: Bu gençleri temsil edecek bir parti yok. İdeolojileri, saplantıları, taraftarlıkları yok çünkü. Muhalifler ama kendilerini CHP’ye, MHP’ye veya diğerlerine ait hissetmiyorlar.
O zaman iş Sırrı’ya düşüyor işte. Sonuçta aralarındaki tek siyasi figür
o. Eylemin ilk günlerde kendini iş makinelerinin önüne atacak kadar delifişek bir siyaset adamı. Bence Sırrı Süreyya Önder kendi partisinden istifa edip yeni bir parti kursun. SSP deriz adına.
Bütün kitleyi peşinden sürüklemezse
ben de siyaset filan bilmiyorum.

Tatil fotoğrafları

Tatil köylerinde dolaşırken kimin Rus olduğunu anlamak çok kolay. Bikinisiyle bir köşede fotoğrafçılara
1980 model pazar dergilerindeki gibi poz veren birisi varsa muhakkak Rus’tur
derim ve hiç yanılmam. Hiç bıkmıyorlar.
Fotoğrafçılar için de iyi gelir kaynağı. Adam işini büyük bir ciddiyetle yapıyor. Sanırsın ki tatil köyü şipşakçısı değil de Nihat Odabaşı. Pirelli takvimine fotoğraf çeker gibi uğraşıp duruyorlar birlikte.
Hayır verilen pozlara bakıyorum, evin bir köşesine asılır gibi pozlar filan değil. Öyle erotik ki misafir gelse çıkarıp gösteremezsin. N’apıyorlar o fotoğrafları sonrasında bilemem ama çektirip duruyorlar.
Duydum ki onlara şimdi de Arap turistler eklenmiş. Tatil köylerinde fotoğrafçılar için yeni bir gelir kaynağı oluşacak demek ki.
Türkiye’de fotoğraf sanatı gelişiyor mu ne?

Sevişme sonrası gevezelik etmeyeceksin

Kimi ilişkiyi az konuşmak bitirir, kimini de çok konuşmak.
Hele sevişme sonrası yatak odası muhabbetleri çok tehlikelidir.

***
- Mutlu musun Esra?...
- Esra da kim?
- Ay pardon ya Ebru diyecektim...

- Bana çok durgun seviştin gibi geldi Sevil...
- Eee bedava olunca öyle oluyor?
- Ne dedin sen?

- Ben seni başka türlü hayal etmiştim Ayhan?
- Nasıl yani...
- Daha büyük bi araba bekliyordum. Ne bileyim daha büyük bi yatak, daha büyük bir oda...
- Sana bi taksi çağırıyım ben.

- Sana yatakta iyi olduğumu söylemiştim.
- Bakalım atletizmde de iyi misin? Kocam şu an otoparka girdi...
- .......
- Şaka yaptım şaka... Gel kaçma... Aaaa gitti salak...

- Gidiyor musun Ekrem...
- Evet tatlım... Üç ay yokum istanbul’da...
- Şu kullanmadığın prezervatifi bıraksana...

- Hayatıma yeni bir heyecan olarak girdin Kenan. Çok tuhaf bir duygu bu... Daha önce hiç böyle şeyler hissetmemiştim. İnan ilk kez hissediyorum. Acaba bu aşk mı Kenan?
-Horrrrrrr...
-Kenan?!...
-Bi’şey mi dedin hayatım.
-Yok bi’şey...

- Duş bonesini bulamıyorum Tayfun.
- Banyodaki küçük dolaba bak tatlım. Bu otelde saç bonelerini hep oraya koyuyorlar.
- ...
- Hissettim yani...

- Bu oda neler gördü be Tülin... Dili olsa da konuşsa.
- Eee çavuşu anlatmadın?
- Ne çavuşu Tülin?
- Eee asker arkadaşıyız ya...