17 yıllık bir maziye sahip AK Parti’nin başarı dolu serencamı, üniversitelerde ders olarak okutulacak önem arz etmektedir.
Belli ki; Sayın Erdoğan’ın da işaret ettiği gibi, bu parti sıradan bir kuruluş olmayıp, kökleri ilk insan olan Hz. Adem’e kadar uzanmaktadır.
Yalnızca şu 17 yıllık serencama bakınca bile, adeta turnusol kağıdı hüviyetindeki
bu partiye yapılanlar, yapılmak istenilenler her şeyi apaçık ortaya koymaktadır.
İçeride hedefsin; sana iş yaptırmamak için ellerinden geleni artlarına koymayan ve bundan da önemlisi, kendileri sureti haktan gözüküp seni tu-kaka eden bir zihniyet var; senin varlığın bile bunlara batmaktadır. Ağzınla kuş tutsan bu zihniyete yaranamazsın!
Üstelik, bunların büyükçe bir kesimi, dışarısının emrinde ve adeta sahibinin sesi olarak hareket ediyorlar.
Dışarısı ise; bırakın düşmanlarınızı, dost ve müttefik bildiklerinizin hedefindesiniz. Gözlerinizin içine baka baka, düşmanlarınızı silahlandırıp üzerinize salıyorlar.
Onlarla mücadeleye kalktığınızda da, orantısız güç kullanıyorsunuz diye suçlanırsınız.
Onların ‘çukur’ siyasetlerini, masumlar üzerine yaptıkları katliamları görmezden gelirler; siz, bunların hesabını sorduğunuzda da ‘faşist devlet’, ‘diktatör’ diye yaftalanırsınız.
Bundan dolayıdır ki, Sayın Erdoğan Kongre’de yaptığı konuşmada: ‘ Stratejik ortaklarımız tarafından, stratejik hedef haline getirilmek isteniyoruz! Bunlara teslim olmadık olmayacağız!’ dedi.
Evet.. İnsanlık tarihi boyunca zalimler mazlumları sürekli ezmiştir ve ezmektedir.
Tarih boyunca biz Türkler, sürekli mazlumların yanında olmuş ve onların haklarını savunagelmişizdir. Tarihin hiçbir devrinde biz Türkler, zalim olmadık ve yapılan hiçbir zulmü alkışlamadık.
İşte; ‘one minute’ ve ‘dünya beşten büyüktür’ haykırışları, zulmün yanında olunmadığının ve olunmayacağının en açık ifadeleridir.
Dünya üzerinde tek doğrucu Davut biz miyiz derseniz; bunun da cevabını aynı konuşmada verdi ve dedi ki: ‘ Hz. Ali’ye atfedilen bir söz var: Haksızlık karşısında susarsanız, hakkınızla birlikte şerefinizi de kaybedersiniz! İşte zalimlerin karşına bu inançla çıkıyoruz.’
Eski vesayet sisteminde, iktidarlara sürekli şeytan taşlatılıyordu; dolayısıyla iktidarların ‘tavaf’ı da ancak, ‘selden kütük kapmak’ şeklinde olabiliyordu.
(Bu tespit S. Demirel’e aittir)
Başkanlık modeliyle idari sistemi, reforme ederek yeniledik.
Siyasi partiler de bu yeniliğe ayak uydurup, idari yapılarını buna göre
dizayn etmelidir.
Yenilik sırası şimdi yerel yönetimlerdedir. Mart 2019 seçimleri önemli bir fırsattır. Zira yerel seçimlerde aday (insan), partisinden önce gelir! Onlar da yeni sisteme
göre baştan ayağa yenilenmelidir.
Özellikle de iktidar partisinde..
Zira iktidar, hem yıpratır ve hem de aşındırır. Bunun da çaresi yeni ve ışıltılı yüzlerdir.
