Ankara haftalardır Kemal Derviş’in temaslarını izliyordu. Derviş, nihayet kararını verdi ve CHP’ye katıldı.
Derviş’in yoğun temasları gündemin ilk sırasında yer alırken, Ankara kulislerinde seçimin ertelenmesi ve yeni bir hükümet modeli için de alttan alta temaslar yürütüldüğü bilgileri geliyordu.
Derviş’in YTP’yi terk ederek, CHP’de karar kılmasından sonra bu temaslara ilişkin söylentiler ön plana çıkarak daha da yoğunlaştı.
Kulislere sızan bilgilere göre Yeni Türkiye Partisi ve ANAP seçimlerin daha ileri bir tarihe alınması koşuluyla DYP lideri Çiller’in başbakanlığında yeni bir hükümet modeli üzerinde bazı çalışmalar ve temaslar yürüttü. ANAP’ın baraj kaygısı vardı. Derviş’in ayrılmasından sonra aynı kaygı YTP’de de belirginleşince bu yöndeki temaslara hız verildiği duyumu arttı.
YTP’den Hüsamettin Özkan’ın, ANAP lideri Mesut Yılmaz’la bu formül üzerinde görüştüğü, benzeri bir temasın DYP’den Nevzat Ercan’la da kurulduğu kulislere gelen bilgiler arasında.
DYP lideri Çiller, böyle bir hükümet modeline ve seçimlerin ertelenmesine nasıl bakar?
DYP lideri Tansu Çiller’e dün bu soruyu yönelttik. Yanıtı şöyle oldu:
"Ben de bu yönde söylentiler duyuyorum. Bana da böyle bilgiler geliyor. Ancak resmen bana ulaştırılmış bir öneri yok. Partiler arasında resmi bir temas söz konusu değil."
Tansu Hanım’a sorduk:
"Sizin başbakanlığınızda bir hükümet modeli önerilirse tavrınız nasıl olur?"
- Dediğim gibi bana gelen bir öneri olmadı. Sadece söylentiler var. Biz seçimlerin 3 Kasım’da yapılmasından yanayız. Benim üzüldüğüm tek konu, Avrupa Birliği için hiçbir pazarlık yapılmamış olmasıdır. Ben hükümette olsaydım, hemen fırlar giderdim. Avrupa Birliği için müzakere tarihi konusunda ve Kıbrıs konusunda pazarlıklarımı yapardım. Bu hükümet, bu yönde hiçbir çaba göstermedi. Hiçbir karşılık almadı ve garanti etmedi. Biz demokratik bir tavırla ve ülke çıkarını gözeterek AB yasalarını Meclis’te hep birlikte çıkardık. Ana muhalefet olmamıza rağmen bu yasalara destek verdik. Parlamento olarak görevimizi yaptık ama hükümet görevini yapmadı. Benim en çok üzüldüğüm budur. Böyle düşünmemiz, 3 Kasım’da seçim yapılmasını istemediğimiz anlamına gelmez.
Çiller, böyle bir öneriyle karşılaşması halinde tavrının ne olacağından çok, seçimlerin 3 Kasım’da yapılmasını istediklerini vurgulamakla yetiniyor. Bu arada hükümet yetkisi taşımadığına Avrupa Birliği ile ilişkiler açısından üzüldüğünü vurguluyor ve bu konuda hükümeti görevini yapmamakla suçluyor.
Çiller, kendi başbakanlığında bir hükümet modeli önerisi ile karşılaşırsa ne olur?
DYP, erken seçimi en çok isteyen partilerden biri. Bu açıdan seçimlerin ertelenmesine öncülük etmesini beklemek gerçekçi olmaz. Buna karşın ANAP, YTP ve SP’nin bir öneri geliştirmeleri mümkün görünüyor. DSP’nin erken seçime zaten başından beri itirazı var.
AKP, DYP, CHP erken seçimde ısrarlılar.
Seçim istemeyenlerin Çiller’e başbakanlık vererek tarihi erteleme girişimi birkaç gün içerisinde somutlaşabilir. Baraj korkusu bu yönde bir girişimi hızlandırabilir.
Özay Şendir
New York Times’tan Erdoğan’a baskı çağrısı
28 Nisan 2025
Tunca Bengin
Varlığı da tehdit yokluğu da...
28 Nisan 2025
Cem Kılıç
‘Belirli süreli’ sözleşmeler hakkında her şey
28 Nisan 2025
Abdullah Karakuş
Depremin etkilerini nasıl azaltabiliriz?
28 Nisan 2025
Hakkı Öcal
Faşizm imkânsız diyorsanız, etrafınıza bakın ey ABD’liler
28 Nisan 2025