Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Fransa Senatosu, Ermeni soykırımı yoktur demeyi suç sayan yasayı kabul etti. Böylece Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, bir seçim yatırımı uğruna Fransa’yı düşünce özgürlüğünün bulunmadığı bir ülke konumuna soktu. Kanunla tarih yapılabilseydi her ülke kendine göre bir “dünya tarihi” yazardı. Ama tarih kanunla yapılmıyor.

Masum Fransa!
Türkiye’yi soykırımcı ilan eden Fransa’ya bakalım. Fransa tarihi, Avrupa’da da, Afrika’da da sicili bozuk bir ülkedir. Fransa, önce tarihine bir bakmalı! Aynada yüzünü görmeli!
Fransa’nın tarihteki diğer suçlarını bir tarafa bıraksak bile bugün Türkiye’yi mahkûm etmeye çalıştığı Ermeni tehciri konusunda bile çok ciddi sorumluluğu vardır.
Fransa’ya şunu sormak gerekir:
-Adana’yı işgal ederken askerleriniz kimlerdi?
-Urfa’yı işgal eden Fransız üniforması altında Ermenileri kullanmadınız mı?
-Ya Antep’i işgal ederken “askerleriniz” kimlerdi?
Yanıt tarihte kayıtlıdır:
-Fransa ordusunun Ermeni askerleri...
Türk köylerinde yapılan katliamları da ayrıca sormak gerekli tabii ki...

Tehcirin nedeni
Bugün Türkiye’yi soykırımcı ilan etmeye çalışanların temel dayanağını Ermeni tehciri oluşturuyor. Tehcir, soykırım değildir.
Bir olayın soykırım sayılmasının kriterleri vardır. Ermeni tehciri, bu kriterlerin hiçbirine uymadığı gibi, nedenleri iyi araştırıldığında altından Fransa da çıkar...
Uluç Gürkan’ın son Ermeni Sorununu Anlamak kitabında belgeleriyle ortaya koyduğu gibi, Birinci Dünya Savaşı koşullarında Osmanlı Ermenilerinin silahlı isyanı ve Osmanlı topraklarını işgal eden Çarlık Rusyası’nın yanında savaşa katılması tehcir uygulamasının önemli nedenlerden biridir. Ki bu neden, 1949 tarihli Cenevre Sözleşmesi’nin 1977 tarihli ek 2 Protokolü uyarınca, tehcire dayanak olarak kabul edilen “askeri gereklilik” kapsamındadır.
Gürkan’dan okuyalım:
“Bernard Lewis’in ‘meşru nedenler’ dediği de budur. Lewis, Le Monde’daki başka bir değerlendirmesinde bu konuyu şöyle açıklamıştır:
Tehcir kararının meşru nedenlere dayandığı inkâr edilemez. Ermeniler, bazı Amerikan misyonerlerinin raporlarının ortaya koyduğu üzere, tehcir kararından önce de ele geçirdikleri köylerde zulümler yaptılar. Osmanlı topraklarını işgal eden Rusya’yı kurtarıcı olarak gördüler ve onlara destek vermekle kalmayıp onların safında çarpıştılar. Bu durum Osmanlı Hükümeti’ni, bu sorunu eskiden beri başvurduğu tehcir yöntemiyle çözme kararına almaya itti. Ancak Osmanlı Hükümeti’nin Ermeni milletini yok etmek için bir plan ve kararı konusunda hiçbir ciddi delil mevcut değildir.”

Fransız askeri Ermeniler
Devam edelim:
“Fransız işgal kuvvetlerinin çoğunluğunun Ermenilerden müteşekkil olması Osmanlı Hükümeti’ni de rahatsız etmiştir. Hariciye Nazırı Reşid Paşa, İstanbul’daki Fransız Yüksek Komiseri Amiral Amet’e bir mektup göndererek Adana’yı işgal eden Ermeni askerlerinin esasen Osmanlı vatandaşı olmalarının istenmeyen olaylara yol açabileceğini belirtmiş. Ermeni askerlerin bölgeden acilen çıkarılmasını talep etmiştir.”
Fransa, Adana gibi Urfa ve Antep’in işgalinde de Ermenileri kullanmışlardır. Bu süreçte Fransa ordusuna mensup Osmanlı vatandaşı Ermenilerin bölgede yaptığı katliamlar da kanıtlarıyla ortadadır.
Tehcir acı bir olaydır. Bu acı olayı Türkleri soykırımcı olarak ilan etmek için kullanmak tarihin tekzip ettiği bir kurnazlıktır. Türklerin de, Ermenilerin de çektikleri acılara saygısızlıktır.