Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Son siyasi gelişmelerin perde arkasına rağbet çok. Gazeteciler siyaseti biçimlendiren perde arkasındaki gelişmeleri gözler önüne sermeye çalışıyorlar.
Oysa gerçek perde önünde duruyor.
Yaşananların çoğu perde arkasına bile gerek görülmeden açıkta yaşandı.
Örneğin Yeni Türkiye Partisi’nin doğuşu...
Eğer Başbakan Ecevit, "Ben kalkıyorum sen otur" deseydi Yeni Türkiye Partisi doğar mıydı?
Hüsamettin Özkan bu partinin kurucu öncülerinden biri olur muydu veya Başbakan Ecevit, "DSP’nin bundan sonraki lideri sizsiniz" deseydi, YTP kurulur muydu? İsmail Cem, Dışişleri Bakanlığı’ndan istifa edip, YTP Genel Başkanı olur muydu?
Olmazdı...
Bazı kesimlerin bastırdığı gibi Ecevit yerine Özkan başbakan olsaydı veya DSP liderliği Cem’e devir teslim edilseydi, YTP ortaya çıkmazdı.
Ecevit, bazı güçlü kesimlerin istedikleri doğrultuda başbakanlık ve genel başkanlık koltuğunu Özkan veya Cem’e ikram etmediği için YTP kurulmuştur.
Bu gerçeği görmek için perde arkası karıştırmaya gerek yok.
Cem ve Özkan, "Hayır, Ecevit bize başbakanlık ve genel başkanlık verseydi bile, biz bunu kabul edemezdik. Türkiye’nin yeni Türkiye Partisi’ne ihtiyacı vardı" diyorlarsa, buna önce kendilerini inandırmaları gerekir...
Perde önündeki bir diğer gerçek de YTP öncülerinin yola çıkarken kendilerine değil, Kemal Derviş’e güvenmiş olmalarıdır. Kuruldukları günden bu yana, "Derviş, geldi, gelecek, hiç kuşkumuz yok, bize katılacak" dışında "Yeni Türkiye’yi yapılandırma" adına siyasi bir mesaj vermeyen YTP öncüleri partilerinin kaderini Derviş’e endekslediler. Derviş gelmeyince ortaya çıkan büyük düş kırıklığı da bunu gösteriyor.
Şimdi YTP kendi ayakları üzerinde durabilecek mi duramayacak mı? Güç kaynağı olarak gördükleri Derviş artık yok.
Şimdi halkın karşısına çıkıp yeni Türkiye’yi anlatmaları gerekiyor.
YTP’ye geçen bakanlar ve milletvekilleri ne anlatacaklar?
57. Ecevit hükümetinin icraatını savunarak, överek mi oy isteyecekler, yoksa 57. Ecevit hükümetinin icraatını eleştirerek, yerden yere vurarak mı oy isteyecekler?
Her ikisini de yapmaları zor. Överek ve övünerek oy isteyeceklerse, vatandaş soracak "O zaman niye ayrıldınız?" Yerden yere vurarak oy isteyeceklerse o zaman vatandaş yine soracak, "O zaman aklınız neredeydi?"
Tabii YTP öncüleri, "Ecevit vermedi, Derviş de gelmedi, böyle oldu" diyemezler ya...
Bir gerekçe bulacaklar...