Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Ankara’da alttan alta "mahcup" bir girişim sürdürülüyor : Seçimlerin ertelenmesi...
Kimse ortaya çıkıp bu girişimi üstlenmiyor. Mahcubiyetin nedeni, seçim kararının Meclis’te büyük bir çoğunlukla alınmış olması. DSP dışında açık açık karşı çıkan parti bulunmayışı...
Böyle bir havayla "hodri meydan" diyerek seçim kararı alındıktan sonra, seçimin ertelenmesi için girişimde bulunmak elbette açıktan üstlenilebilecek bir durum değil. Ancak, ortaya konulan büyük iddialarla, kamuoyu yoklamaları örtüşmüyor. Baraj korkusu, erken seçim diye direten bazı partileri ve siyaset sahnesine yeni ve büyük iddialarla giren partileri ürkütmüş görünüyor.
Ankara’da kulislere yansıyan temaslar, seçim tarihinin ertelenmesi ve yeni bir hükümet kurulması girişiminin YTP ve ANAP kaynaklı olduğunu gösteriyor.
Hüsamettin Özkan - Mesut Yılmaz, Hüsamettin Özkan - Nevzat Ercan temaslarının bu girişimle ilgili olduğu belirtiliyor.
DYP lideri Çiller’e iletilmek üzere DYP’den Nevzat Ercan’a yapılan teklifin özeti şöyle:
"Önce Meclis’te 3 Kasım seçimini erteleyen bir karar alalım. Sonra hükümeti düşürelim. Arkasından da Çiller’in başbakanlığında, DYP - ANAP - YTP koalisyonu kuralım. Bu koalisyona SP ve bağımsızlardan da dışarıdan destek alacağız."
Seçimi ertelemenin ve yeni hükümet oluşturmanın gerekçesi ne olacak ?
Girişimcilerin bu soruya verdiği yanıt da şöyle:
"AB müzakereleri, seçim ve siyasi partiler yasalarının değiştirilmesi. Seçim ve siyasi partiler yasasının değiştirilmesi için toplumda büyük istek var. Seçimlere kadar bu değişiklikler yapılamayacağına göre kamuoyuna bu söz verilerek hükümet değişikliğine ve erken seçim tarihinin ertelenmesine gidilebilir."
DYP lideri Çiller, kendisine henüz bu yönde resmi bir teklif yapılmadığını söylüyor. Seçimin 3 Kasım’da yapılmasını tercih edeceklerini de ekliyor. Resmen teklif gelmediği için Çiller de resmen bir yanıt vermiş değil.
DYP açısından da 3 Kasım’dan viraj almak kolay değil.
ANAP ve YTP de 3 Kasım’da seçim istediklerini birkaç kez kamuoyuna açıkladılar ve o yönde oy kullandılar. Onlar için viraj almak DYP’den çok daha zor.
Peki DSP’nin tutumu ne olur?
Başbakan Ecevit’e dün bu soruya yönelttik. Şu yanıtı verdi:
"Bu girişimlerle hiç ilgili değiliz. Biz bütün gücümüzle seçime hazırlanıyoruz. Ben, arkadaşlarımla gün boyu seçim bildirgesi üzerinde çalıştım."
Ecevit, erken seçime karşı çıkarken, hararetle seçim isteyenlerin şimdi seçimden kaçmak için çare aramaları, garip bir görüntü yaratıyor.
Havada ikmal ve Derviş hesabı tutmayınca, paçalar tutuşmuşa benziyor.